• upstairs-downstairs romances da denir bu hastalığa. hastalık da değil aslında, her ne halt ise işte ona.
  • tür içinde gen sirkülasyonunu sağlar, genomik degradasyonun bir grupta akümülasyonunu önler.
    şempanzelerde alfa erkeğin sosyal partnerlerinin çocuklarının büyük bir kısmının daha alt statüdeki babalardan olduğunu biliyor muydunuz?
  • türkiye gibi bir yerde aristokratlığın zor bulunması nedeniyle hakikisini pek göremeyiz bu olgunun (osmanlı hanedanından kaçımız kaldık ki).

    ama plazada çalıştığı için kendini aristokrat sanan kadınların, erkeği ince isteriz diye tutturup etraflarını böyle erkeklerle doldurması, ve ardından da bu erkeklerden sıkılıp aslına rücu etmesi söz konusudur. (bunun sonu baba dayağını özleyip erkeğinden tokat istemeye kadar gider ki bulaşmayayım o konuya)

    yoksa erkek olarak böyle "aman erkeğin incesini isterim" diyen kadından çekinirim, "oy erkeğin odununu isterim" diyen kadından da korkarım. pek sevişmeyiz yani çettirli hanımlarla.
  • bildiğiniz orospuluktur afedersiniz. lady chatterley'in toplumsal seviyesinin falan yaşananlarla alakalı olduğu kanaatim hiç olamadı kitabı okurken. d.h. lawrence kişisi o niyetle yazmış olabilir ama m'lady'nin karşısındaki adam kim olsa olurdu kanaatindeyim ben. orada genel fantezilere hitap edilip kültürlere göre değişen, bahçevandı, tesisatçıydı, sütçüydü, neyse artık, elemanlardan birisi seçilmiş, o olmuş. lady chatterley'in yatası gelmiş biriyle.

    olur öyle.
  • atalarımızın kıza bırakırsan ya davulcuya varır ya zurnacıya diyerek parmak bastığı sendromdur, tabi o zamanlar lady chatterley falan yoktu, ağa kızı emine vardı hatçe vardı, adı da sendrom değil kocaya kaçmak idi, beyy bizim kız zurnacı veliyi seviyormuş dediğinde anne, hanım bizim kız lady chatterley sendromundan muzdarip, sakın üstüne varmayalım demiyordu baba, basıyordu sopayı, hatta onlar ayın belli günlerinde hissettikleri gerginliğin sebebinin pre-menstrual sendrom olduğunu da bilmiyorlardı, anlayış falan da beklemiyorlardı dolayısıyla, dayağı yiyip oturuyorlardı, neyseki artık her konuda bizi haklı cıkaracak sendromlarımız var da kafamız rahat. yoksa nice olurdu halimiz.
hesabın var mı? giriş yap