• hukuk kurallarina gore yonetilen, bireylerin devletle ve bireylerin bireylerle olan iliskisi kanun yapicilar tarafindan duzenlenmis hukuk kurallarinca duzenlenen devlettir. laik devlette din ve vicdan ozgurlugu vardir ve herkes inandıgi dinin gereklerini yapma veya hiçbir dine mensup olmama haklarına sahiptir . ayrica esitlik ilkesi (bkz: anayasanin esitlik ilkesi) geregi dinin vatandaşlar arasında bir ayrım ölçütü degildir.

    (bkz: hukuk devleti)
  • (bkz: sosyal devlet)
  • laik bir devlette din kurumları devlet fonksiyonlarını göremeyeceği gibi, devlet kurumları da din fonksiyonlarını ifa edemez. yani laik devlet, gerek dine bağlı devlet, gerek devlete bağli din sistemlerini reddeden, din ve devlet işlerini alan olarak birbirinden tamamen ayıran bir yönetim sistemidir.

    bu ilkeye rağmen, türkiye’de diyanet işleri başkanliği’nin devlet teşkilati içinde yer aldiğini görüyoruz. anayasamiza göre (m.136) genel idare içinde yer alan diyanet işleri başkanliği, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dişinda kalarak ve milletçe dayanişma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir. bu sistem, laikliğin bazi bati ülkelerindeki klasik anlayiş şekline uymamakla beraber, türkiye’nin özellikleri sebebiyle ortaya çikmiş olan ve aslinda laikliği zayiflatici değil, aksine onu koruyucu nitelik taşiyan bir çözüm tarzidir.

    osmanli imparatorluğu’nda ve genel olarak islam dinyasinda islam dini, yüzyillardan beri devlet ve toplum hayatini güçlü etkisi altinda bulundurmuştur. bu durumda, din hizmetlerinin devlet kontrolundan tamamen uzak biçimde cemaat örgütlerine birakilmasi çok sakincali olur.

    büyük atatürk’in türk toplumu için çizdiği çağdaş uygarlik düzeyine ulaşmak hedefinin gerçekleştirilmesini tehlikeye düşürebilirdi. bu sebepledir ki, türk inkılabinın laiklik anlayişi, diyanet işleri başkanliği’nin devlet teşkilati içinde yer almasini tercih etmiş ve bu sistem, 1961 ve 1982 anayasalari ile sürdürülmüştür.
  • fransa laikse laiklik iddiasıyla türkiye'de sosyal hayata dair belli haklar isteyenler laikliği bilmemektedir... laik devlet bireyin inandığı din ile ilgili ibadetleri yapmasını güvence altına alır yoksa sosyal alanda hukuk kurallarının dışına çıkma hakkını güvence altına almaz... ahlaki gerekçelerle inancına uygun olmayanı ve isterse saygısızlık olarak gördüğünü yasaklama hakkını da vermez... yani laik bir devlet müslümanlar istedi diye pornografiyi de yasaklamaz, öpüşmenin ve cinselliğin tv'den gösterilmesini de.... inanca hakaret ettiği gerekçesiyle bir programı da fikir özgürlüğüne aykırı bir şekilde yasaklayamaz... veya bir karikatürü yasaklayamaz...
    ayrıca laiklik ile ideolojilerin bir alakası yoktur.

    ve laik devlet de dinlerin kontrolsüz güç güç değildir ile yoldan çıkmalarını engelleyen gücün olduğu devlettir...

    o yüzden tüm dinlere eşit uzaklıktadır... ama o yüzden tüm dinleri başıboş bırakacak kadar değil....
    fransa ölçeğinde bazı inançlar sect görülerek yasaklanmıştır... ya da kült denilerek.... ama onun dışında semavi semavi olmayan din ayrımı yoktur...
    ama türkiye'de semavi olmayan dinler devlet eliyle aşağılanmaktadır ki bu da laikliğe aykırıdır... ama müslümanların semavi olmayan inançları devlet eliyle ve eğitim sistemi içinde aşağılaması devlet tarafından korunurken kimse laikliğe aykırıdır bu demiyor...
  • bütün dinlere aynı mesafede duran devlettir. diyanet başkanlığı, zorunlu din dersi, imam hatip lisesi ve nüfus cüzdanında din hanesinin bulunmadığı devlettir.
  • türkiye cumhuriyeti'nin hukuk devleti, sosyal devlet gibi bir çok temel niteliğinden sadece birisidir (bkz: anayasanın 2. maddesi). kavram üzerine araştırma yapanlara ufak bir tavsiye olarak; sekülarizm'i de incelerlerse pek bir faydalı olur diye düşünüyorum.
  • cami ile allahsızlığı yayma kürsüsü arasında taraf tutmayan devlet. türkiye için bir hayalden ibaret.
  • maalesef 13 mayıs 2014 manisa maden ocağı patlaması olayı göstermiştir ki devlet laik olmak zorundadır.

    devlet bir facia için kader, kaza, alınyazısı, allah'ın takdiri diyemez, dememeli. tüm tedbirleri almak zorundadır. ha ben derim, sen demessin o ayrı mevzu.

    devlet vatandaşına çok şükür demeyi telkin edemez, etmemeli. gelir durumunu sürekli iyileştirmek zorundadır. vatandaş olarak ben şükrederim, sen etmessin ayrı mevzu.

    kısaca devlet vatandaşın dünyasını iyileştirmek için çalışmalıdır. ahiret için ben çalışırım sen çalışmassın ayrı mevzu.
  • devletin özellikle özgür bir devletin dine karşı tutumu, devlet içindeki kişilerin dine karşı tutumu, devlet içindeki kişilerin dine karşı tutumundan başka bir şey değildir. kendi vatandaşlarının çoğunluğu dindar da olsalar, bir devlet, gene de kendini dinden özgürleştirmiş olabilir. insan, devleti ateist bir devlet olarak ilan etmekle de kendisi gene dine bağlı kalabilir.
  • çağdaş , sosyal bir hukuk devleti olabilmek için laik bir devlet olmanız gerekir.
    dogmalarla hareket eden inançları devlet yönetiminde hakim kılmaya çalışırsanız , hiçbir zaman medeniyeti yakalayamaz ve refah düzeyinizi gelişmiş ülke düzeyine çıkaramazsınız.
    devletin dini olmadığı gibi , vatandaş tanımı da din üzerinden yapılamaz. 21. yüzyıl'ın gerçekliği budur.
hesabın var mı? giriş yap