• jacki weaver, shareena clanton, emma hamilton'ın oynadığı, hikayesini reg cribb ile yazan jeremy sims'in yönettiği 2015 yapımı film.

    çok uzun ömrü kalmadığı söylenen bir taksi şoförünün darwin'e * epik yolculuğunu anlatıyormuş.

    http://www.imdb.com/title/tt3680410/
  • beni derinden etkilemis, tarifine kelimelerimin yetecegine inanmadigim guzel film.

    yalnizlik hissine olan tutkunlugumu yara gibi desmistir.
  • size bir sır vereyim. tam bir şahane bu film. bitince pamuk gibi oluyor insan. en son bu kadar pamuk afyonda hamama gitmiştik o zaman olmuştum.
  • 2015 yapımı avustralya filmi.

    8/10.

    --- spoiler ---

    kendini öldürmek zor.

    --- spoiler ---
  • böyle efsane güzel filme bu kadar az entry girilmesi şaşırttı beni.
    izleyin, izlettirin hayatınızın kıymetini bilin.
  • avustralya'nın ücra kasabalarından birinde yıllardır taksicilik yapan ve üç ay ömrü kalan kanser hastası şöförün, ülkede yeni çıkan ötenazi yasasından yararlanmak için, taksisiyle 3000 kilometre yol yapmasının hikayesi. yönetmenliğini jeremy sims'in yaptığı başlıca rollerini michael caton, ningali lawford ve mark coles smith'in paylaştığı 2015 yapımı filmimiz oldukça maceralı bir yol filmi olmasının yanında hüzünlü bir dostluk ve aşk hikayesi.
  • --- spoiler ---
    avustalyalı bir taksicinin, hastalığı nedeniyle kalan ömrünü ötanazi ile sonlandırmak istemesi üzerine, broken hill'den, darwin'deki kliniğe giderken başından geçenlerin konu alındığı film.
    --- spoiler ---
  • yaşam, ölüm, dostluk, aşk gibi birçok temayı sıcak ve yalın bir anlatımla aktaran bir ötenaziye yolculuk filmi last cab to darwin. yol filmlerinin klasiği muhteşem müzikler ve eşsiz manzaralarla süslenmiş, michael caton’un oyunculuğu ile taçlanmış film; alt metinlerde ırkçılık ve hayvan haklarına dair birkaç laf etmeyi de ihmal etmiyor, üstelik fena halde bira içme isteği uyandırıyor. her ne kadar tür başlığında komedi yazsa da ana teması komedi değil filmin. kaliteli esprilerle sık sık güldürse de insana “ötenazi” gibi çok tartışmalı bir kavramı sorgulatıyor her şeyden önce. sonra bir iç hesaplaşma yaptırtıyor seyircisine: hayatın ne kadar güzel ve hayata kendi eliyle son vermenin ne kadar zor olduğunu hatırlatıyor. dostluğun, sevmenin ve sevilmenin güzelliğini bir kez daha hissettiriyor. zaman zaman hollywood’a öykünen tarzıyla ve klişeleriyle düzey kaybetse de genel olarak başarılı ve sıkılmadan izlenecek bir yol filmi.
  • au ve nz sinemasını genelde seviyorum.
    bu film ama, her anlamda noksan.
    şimdi ismini anımsayamadığım bir amerikalı emsali vardı bunun. duvara çarptırmalı top oyunu icat etmiş iki dost, ötenazi ilacı almaya uzun yol yapıyorlar.
    orada da yolculuk hikayesi var, çok da komik sahnelerle dolu lakin sonu ağlatan cinsten.
    onun yanında çok cılız kalıyor bende kıstas bu oldu açık söyleyeyim. hem duygusu bana iyi geçmedi hem gereğinden fazla uzamış.
    o yüzden yer yer atlayarak izledim.

    sorry! bu defa olmadı australia.

    6,5.
  • ölüme yaklaştıkça hayatın anlamını yeniden kavrayıp onu yeniden değerlendiren bir adamın hikayesinin anlatıldığı avustralya yapımı güzel bir film.

    broken hill'de taksi şöförlüğü yapan rex, hastalığı dolayısıyla çok az ömrünün kaldığını öğrenir. kendi istediği gibi ölmek için avustralya’nın kuzeyindeki darwin’e giderek bir klinikte ötenazi yaptırmaya karar verir. bunun üzerine yola çıkan rex’in, yolda karşılaştığı insanlar hayatı sorgulamasına, iyi ve kötü yanlarıyla tüm yaşamını yeniden değerlendirmesine neden olur.

    rastgele seçerek izlediğim bir film oldu. tabi hakkını da yemeyeyim michael caton oynat tuşuna elimin gitmesinde ki önemli etkendi. böylece bekletimin fazlasını karşıladı. sanıyorum ki birisine avustralya yapımı bir film önerecek olsam bundan başlardım. çünkü yol macerası var, dostluk var, komedi var, hüzün var ve en önemlisi hayat ve ölüm var. avustralya'nın taşrasını görmek keyifli. oyunculuklar şahane; özellikle tilley'i canlandıran avustralya yerlisi aktör bir çok filmde görmek isteyeceğimiz kalitede. hikaye üzücü ancak ötenazi hakkında düşündürücü ve tartışmaya açık. bir kaç gün önce mar adentro'yu izlemişken üzerine bunun da gelmesi güzel bir tesadüf oldu.
hesabın var mı? giriş yap