• marksizm, sosyalizm ya da kominizmin dunyaya gelmis en iyi zihinleri takimlarinda oynatmasindan kaynaklanan teorik gucunun, uygulamadaki basarisizligina dikkat cekebildigi kadar onemlidir diyebiliriz. buna karsit olarak da fasizm uygulamada kat kat daha basarili ve teoride cok zayiftir demistir selim deringil bir dersinde. ancak burda deringil'in bahsettigi teoriyle uygulunabilirlik iliskisidir; fasizm gibi teorik acidan zayif bir ideoloji uygulamada beklenmeyecek derecede basarilidir. aslinda kara kitaplar hep paylasim surecini sistematize etme ve bu sistemin yayilmasiyla ilgilidir, dunyada cennet yoktur gibi dusuncelere bizi sevk eden; ve umariz hatta gencleri uygulamali marksizim/sosyalizim/kominizmgibi gereksiz eylemlerden uzak tutabilecek bir kitaptir. yildiz sertelin ardimdaki yillar adli otobiyografik kitabinda belirtigi gibi ozellikle de turkiyede sovyet rejimlerinin elestirisi, orta avrupada yasanan kanli olaylar, rusyanin ic buhranlari, vs. konusulmamis ve konusurulmamistir. bu baglamda turkcesinin yayinlanmis olmasi ve kapitalizmin kara kitabinin da yayinlanmasi turkiyede yasayan politik insanlar icin iyi olacaktir cok pragmatik bir seviyede.

    (bkz: markalarin kara kitabi)
  • 1997'de yayımlanmış ve tartışmalara sebep olmuştur. komunist yönetim altındaki sovyetler birliği, doğu avrupa, çin ve kamboçya'da politik sebeplerle öldürülen insan sayısının 80-100 milyon arasında olduğunu ortaya çıkarmıştır. buradaki ilginçlik şudur ki lanetlenen faşizmin sebep olduğu insan kaybından çok daha fazladır.
  • aymazlığın pür-i pak, bembeyaz politikalarınından dem vuran kapitalist bir türkü ve sözleridir.
  • bir duzineden fazla tarihci, gazeteci ve siyasi bilimci tarafindan yazilmis kitap.

    orijinali buradan temin edilebilir:
    http://www.amazon.fr/…s=books&qid=1227367196&sr=8-1

    yine de eliyle kulaklarini tikayip basini iki yana sallarken "banane banane banane lalalalalala" diye bagiranlar tarafindan siyaset bilimi acisindan hicbir onem teskil etmedigi buyurulmustur.

    selulozu bilemiyorum ama feci sekilde oksijen israf ediliyor gunumuzde, bunu ogrendim ben.
  • kapitalizmin kara kitabının yanında devede kulak bile değildir.
  • 500 yıldır dünya'yı köleleştiren, açık açık prangalar giydiren, ezen, sömüren emperyalizme tek bir laf etmeyip, tüm suçu sosyalizme atan tipik kalitesiz bir propaganda kitabı... efendiler daha 70'li yıllara kadar abd kendi vatandaşlarına ve kadınlarına kanunen ayrımcılık uyguluyordu.. daha önce köle olarak satılan siyahiler ile beyazlar aynı lavaboyu bile kullanamıyordu.. bu kitapta yazılanları düşününce insanda merak oluşuyor.. neden hiçbir yerde abd'nin vietnam'da kullandığı kimyasal silahları, vietnam'a savaş süresince atılan bomba miktarının 2. dünya savaşındaki tüm bomba miktarının toplamından 3 kat fazla olmasını, abd tarafından şili'de, arjantin'de, brezilya'da, iran'da(musaddık), el salvador'da, nikaragua'da, bolivya'da, panama'da ve daha bir çok ülkede kukla generallerle darbe yaptırılıp kurdurulan diktatörlüklerle milyonlarca insanı katledilmesinin, afrika'daki kurtuluş hareketlerinin nasıl kanla bastırıldığını, lumumba'nın nasıl öldürüldüğünü, cezayir savaşında fransa'nın nasıl katliam yaptığını, emperyalizmin ruanda'da 2 ayda 2 milyon kişiyi öldürmesini, ortadoğu'nun her daim kan gölü olmasını, sömürü yüzünden oluşan afrika'daki açlık sorununu, en basitinden afrikalı siyahi insanların prangalarla gemilere doldurularak köle olarak satılmasını.... saymakla bitmez neden bunlar bu sözde demokratlar tarafından asla yazılmıyor ?? yoksa bu sayılanların hepsi demokrasi mi ? demokrasi kan ve sömürü ile mi ölçülüyor ? allah aşkına demokrasi insanın insana kulluk etmesi midir ? vicdanlar tamamen mi tükendi.. dünya her daim yalanlarla mı yönetilecek ?? yazık değil mi ? bu kadar mı önemli sömürmek, ezmek, para, petrol.. güçlü olunca, bunların hepsine sahip olunca geceleri rahat mı uyunuyor yoksa ?? milyonlarca insanın ülkeleri işgal edilip, savaşta aç bırakılırken, köleleştirilirken utanmaz gazetelerin bu durumu "demokrasi geldi" başlıkları ile duyurmaları vicdanlarda hiç mi etki yapmıyor.. yahu hiç mi kalplerde vicdan telleri titremiyor ??
  • komünizmden farklı değerler veya amaçlar adına insanların öldürülmüş olması, komünizm adına yapılan kıyımları aklamaz. bu nedenle bu kitabın içeriğindekilere cevap olarak, kapitalizm daha fazlasını öldürdü argümanı aptal bir demogojiden başka birşey değildir. ortaya konulmasını da dinine küfredilmiş gibi karşılamak farklı acziyetlerin göstergesidir.
  • öncelikle bu veya benzeri kitaplara karşı "kapitalizm daha fazlasını öldürdü" tarzı argümanların sonu hiç gelmeyecek. çünkü yazarların her birinin amacı olmasa bile, pazarlama amacı komünizm ilen nazizm/faşizm arasında sığ koşutluklar kurmaktan, bayık bi antikomünizm öne sürmekten ileri gitmiyor. zira kitabın editörü azılı antikomünist stephane courtois bile, tanıtımdan dolayı yazarlar ile ters düştü. zamanında sert tartışmalar da yaşandı. siyaset bilimi açısından, evet, kaale alınacak bi eser değildir. kulakları tıkayarak değil, aksine hem gözleri hem de kulakları dört açarak diyorum.

    kitap iki yönüyle "rastlantı" değil bence. birincisi, sovyet arşivleri kapalı olduğundan dolayı batı bloku daha çok robert conquest'in yayınlarına bel bağlıyordu. ancak sonradan gelen arch getty ve mark tauger gibi genç araştırmacılar, ölümlerin, baskıların vs. fazlaca abartıldığını yazmaya başladı ve doğu bloku üzerine resmi tezler de tartışmaya açılıyordu. ikincisi, fransa özelinde "yeni dallamalar" gauche plurielle'den çekiniyorlardı. eh, pek de haksız sayılmazlar çünkü 20-30 sene önce "şaşalı" zamanlarından uzak olsa da, seksenlere göre -komünizm çökmesine rağmen- parti communiste français dramatik bi oy kaybı yaşamamıştı. bonus olarak üçüncüsü ise, antikomünist yaygaranın tarihçileri devletin ideolojik aygıtları ile pek bi içli-dışlıydılar. neredeyse hepisi propaganda tornasından geçmişti -conquest ve courtois önde gidenleri. kitapta katkısı bulunan aleksander yakovlev'i söylememe gerek bile yok. çok istiyorsanız türk tarih kurumu ve kurumla bağlantılı "tarihçilerin" ermeni katliamı hakkındaki tutumları ile rahatça mukayese edebilirsiniz.

    böyle yani. oturup da stalin, mao ve diğerlerinin apolojisti olacak ve mazaret uyduracak değilim. hatta şunu da söyleyeyim: kıyımları "hata", yani öyle bir-iki sözle geçiştirilecek ve affedilecek bişi olarak görmüyorum ve maalesef komünizm tarihinde sapma değildir. ancak birtkım şaibeli araştırmacılar tarafından fazlaca abartıldığı ve bunun da yeni kıyımlara davetiye çıkarmanın mazereti olduğunu görmemek kör olmaktır. conquest'in vietnam savaşı'na ve courtois'in de ırak savaşı'na desteğini sizce çalışmalarından ayrı tutabilir miyiz gerçekten?

    gerçekten tarih'in ve tarihçiliğin namusundan dem vuruyorsak, bu kitaptan bi sene sonra yazılmış "le livre noir du capitalisme"derlemesi neden "aptalca bir demagoji" olsun?

    bkz:
    - j. arch getty, gábor t. rittersporn & viktor n. zemskov, "victims of the soviet penal system in the pre-war years: a first approach on the basis of archival evidence", the american historical review, vol. 98, no. 4, october 1993, pp. 1017-1049
    http://sovietinfo.tripod.com/gty-penal_system.pdf
    - gilles perrault, "communisme, les falsifications d’un 'livre noir'", le monde diplomatique, décembre 1997
    http://www.monde-diplomatique.fr/…/12/perrault/5097
    - "le livre noire du communisme on the soviet famine of 1932-1933", roter holocaust? kritik des schwarzbuchs des kommunismus, konkret literatur-verlag, 1998
    http://www.as.wvu.edu/…r roter holocaust book b.pdf
    - j. arch getty, "the future did not work", the atlantic, vol. 285, no. 3, march 2000, pp. 113-115
    http://www.theatlantic.com/…re-did-not-work/378081/
hesabın var mı? giriş yap