*

  • bir tür aşık atışması çeşidi, en zor olanı. "kanlı king" misali "kanlı atışma" denilebilir buna. her iki aşık dudaklarının arasına birer toplu iğne alırlar (iğnenin sivri ucu dudaklardan birine temas edecek şekilde, dik olarak yani), daha sonra başlarlar atışmaya. yalnız "b", "f", "m", "p", "v" harflerini kullanmamak zorundadırlar; zira bu harfleri söylemek için dudakların birleşmesi gerekir. unutup da söyleyen olursa kanar dudağı, kaybeder yarışmayı.. (bkz: leb)
  • lipogram tekniğinde yazmak için değişik bir şekli, daktiloda e harfi yerine iğne koymak gibi olabilir.
    (bkz: e siz potkal)
    (bkz: lipogram)
  • divan edebiyatı'nda da örnekleri görülmüştür. remzi dede'den verelim:

    tarik-ı aşka gir ehl-i huda ol
    gönül gel layık-ı her i'tila ol

    dilersen dehrde azade-serlik
    gurur-ı cahı terk eyle geda ol

    neyse uzatmayalım. nasıl olsa anlaşılmayacaktır; değil mi efendim. şimdi yüksek sesle lütfen; evet dudaklar değmiyor gördüğünüz gibi.
  • (bkz: halk siiri)
  • doğaçlama atışırken "m" "b" gibi dudakların birbirine değdirilerek oluşturulduğu harfleri

    kullanmadıkları için kendilerine ayrı bir saygı duyduğum ozanların yaptığı sanat.

    (bkz: ayrı saygı)
  • dudak sessizleri "b, p, m" harflerini içermeyen şiirlerdir, "dudak değmez" olarak da anılırlar. eleşkirtli öksüz ozan'ın bu türde söylediği bir şiiri şöyledir:

    arslanı görsek ininde
    yelesine ne söyleriz
    yiğit gelse dar gününde
    çilesine ne söyleriz

    hayali aşka çalanın
    gözünden yaşın salanın
    yurdundan ayrı kalanın
    sılasına ne söyleriz

    kondurun o kuşu güle
    ne gelirse söylen dile
    aşk kekliği geçse ele
    telesine ne söyleriz

    dertlilere ilâç sorduk
    söyleyin kaç yara sardık
    yeşili karayı gördük
    alasına ne söyleriz

    şu öksüz ozan yoruldu
    yolların sonu görüldü
    gönül surları kuruldu
    kalasına ne söyleriz
  • cokca tekrar edildiginde kanimca broca afazisi sorunuyla karsilasabilinecek edebi atisma uslubu. nitekim asiklar kelimeleri o kadar ozenle secmektedirler ki, uzun sure yapilan antremanlar sonucunda yapilan her hata asigi aciyla egitecektir ki, bu surecte kucuk capli milgram deneyi gozlenmesi muhtemeldir. atisma sirasinda dudagin her delinisi, rakip asigin kafasinda baglama kirilmasi ile sonlanabilir.

    (bkz: http://www.youtube.com/watch?v=npbbnokserq)
  • b, m, p, gibi dudakların birbirine temasını sağlayacak harfler kullanılmasizin yazılan şiirlere verilen sıfat. mahsulun icrasi boyunca dudaklarin temas etmemesini saglamak esastir.
    zamanında bu sanatı duyduğumda elbette oldukça şekilci ve zorlama bulmakla beraber fikir -bir bulmaca tarzında- cezbedici geldi. bu türde yazılacak nazmın konusunun olsa olsa ayrılık olabilecegi, bu ayriligin musebbibinin "sen" hecesiyle yar olarak gosterilip devanın iki dudagin birbirine hasretine vuslat olacak bir "ben" hecesiyle tariflenmesi ise zamanında orjinal olur gibi gelmişti -şimdi biraz çiğ kaldığını görüyorum ama-. velhasıl kendi kendime bulduğum meydan okuma kabul edildi -burada o yıldızlı nanenin içerisine challenge accepted yazmayı isterdim ama bilmiyorum- ve mahsul oluşmuştu.
    gerci bu sekliyle kırk yıllık leb degmez sanati "yeri gelir, gun olur, devran doner o leb diger lebe catir catir deger" sanatına donustu ama o kadarinida ilk genclik zamanından naciz yorumum sayiniz.

    senle düştü dudaklar sonsuz hasrete
    nefes kadar yakınken düş kadar uzak
    derdine deva diye sarıldı ele
    ki o gözlerde yalan, her sözü tuzak

    çaresiz gözler iken o tek heceyi
    derdi devaya tercih eden niceyi
    zül sayan güle cahildir. o geceyi
    şafağa vardıransa vuslata uzak

    tek heceyle kanarlar, susuzluğuna
    tek geceyle kanarlar, huysuzluğuna
    ayazıyla kanarlar, kuruduğunda
    ben deyince ererler, başlar suzinak
  • deli deli olma filminde şemistan karakterinin katıldığı aşık atışması.
  • şöylece bir örneği vardır bunun ki izlemeye, dinlemeye doyum olmaz.

    (bkz: http://www.youtube.com/watch?v=npbbnokserq)
hesabın var mı? giriş yap