*

  • robert kolej bunyesindeki en ilginc kisilerden biridir. ingilizce muzik hocasidir (ya da benim zamanimda hocasiydi). muzikallerden sorumludur. cok bagirir; hakikaten tiz bir ses tonu vardir; pis laf sokar. daire desenli garip elbiseler giyer. ben daha cok sevenine rastlamis degilim.

    eskiden, orta hazirlik siniflari henuz tedavulden kalkmamisken* ingilizce telaffuz agirlikli beyinsiz sarkilar soyletirdi. artik baska seylerle ugrasiyormus diye duydum.

    (bkz: ukte doldurdum mutluyum gururluyum)
  • serdar bilgili'ye de "sana detention vercem" dedigi soylenen yapmacik sempati toplama hareketlerine baslamis, ib'den bayagi para kazanan ve yillar icinde muzik ogretmenliginden ss liderligine yukselen kisi
    (bkz: gestapo)

    ha bi de en tehlikeli silahi icin

    (bkz: rudolph the red nosed reindeer)
  • ilk izlenimin çok etkili olduğu insanlardan.
  • hakkinda yazilanlari okuduktan sonra cok sasirdigim, bir insan bu kadar mi degisir dedigim rc'deki ingilizce muzik ogretmeni. ben zamaninda cok sever, hatta sahnelenen muzikallerdeki cabalarindan dolayi da takdir ederdim. bizim zamanimizda daha mudur yardimcisi falan da degildi*.
  • çocukları çok şekerdir, o iki evlatçığın bu kadının çocukları olduğuna inanmak çok güç.
  • taa küçücükken bize la gioconda'nın saatlerin dansı müziğine "pleeeease ooooh pleeeeeease don't make me go to school" gibi sözlere sahip ebleh bir şarkı söyletirdi, hala ne zaman bu müziği duysam ürperirim, öyle korkunçtu.

    bir de ingiliz ingiliz chooseday derdi tuesday yerine, sonra anlamayınca da kızardı. zaten okula geleli bir hafta olmuş, 11 yaşında sudan çıkmış balığa dönmüşüz bu kadar ingilizceyle, sen tutup adam gibi tuesday demezsen nereden anlayalım be kadın?
  • rc'de öğrenciden sorumlu müdür yardımcısıdır. asla düz taban ayakkabı giymez ve o topuklu siyah botlarıyla sürekli koşar. yürüdüğü anlar çok nadirdir. en iyi detention verme sahası yemekhanedir. o nöbetçiyken sıra daha bir düzgün ilerler ve sıradaki her beş kişiden biri dress codedan detention alır. eğer ingilizce bilmeyen bir prepseniz, ki detentionları genelde preplere verir, sizi tebrik ediyor bile zannedebilirsiniz. yine de prepler için bir kabustur ama dersleri çok zevkli geçer prep yılını atlaktıktan sonra da yüzünü çok nadir görürsünüz. tabi yüzünü görmeyince de başlarsınız "aslında iyi kadın" demeye. *

    alınan tüm detentationlara ramen sevilir ms.halıcıoğlu, rc'yle bütünleşmiştir onsuz bir okul olmaz detention sınıfları dolmaz.
  • yürürken ardından duyulan imperial march ile son sınıftakilerin bile tırsmasına sebeptir. yürüdüğü yerlerde ani kaçışmalar olsa da, gözüne kestirdiklerini unutmaz, elbet verir detention'ı.
  • (bkz: demir leydi)
hesabın var mı? giriş yap