• 1- bir isteyen, olacak azabı istedi.

    2- kâfirler için onu savacak yok.

    3- o, derece ve makamların sahibi allah'tandır.

    4- melekler ve ruh miktarı elli bin yıl süren bir gün içinde ona çıkar.

    5- o halde güzel bir sabır ile sabret.

    6- çünkü onlar azabı uzak görürler.

    7- biz ise onu yakın görüyoruz.

    kuran'da "onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da şaşkındırlar" denilir. bu ayette önce ruhun madde ve tabiat seviyesine indiği belirtilir. ancak ruh yüksek bir bilince sahip olduğu için tipik bir hayvan olmasına imkan yoktur. o yüksek bilinç hayvan ahlakına bürününce bu sefer hayvandan da beter bir mahluk ortaya çıkar. artık o varlık şeytandır, hatta 72 şeytan gücündeki emmare bilinçtir.

    bu tayfaya "şeytandan bahsedildiğinde, onların hepsi mitolojidir" derler. halbuki şeytan dediğin varlık bizatihi sensin, ötelerde boşuna şeytan aramana gerek yok. aynaya bakman yeterli.

    ruhun madde alemine inişini pc oyunlarına benzetebiliriz. pc oyununda o oyunun içindeki bir kahramanın kumandasını ele alırız ve fare ve klavye ile(veya joystick ile) yönlendirmeye başlarız. kahramanımız oyun içinde ölünce "game over" olur ve elimizde fare kalakalırız.

    ruhun madde ve tabiat alemine inişi de aynen böyledir. biyolojik bedenimiz ruhun kumandasını ele aldığı ve "dünya" adlı oyuna böylece dahil olduğu bir araçtan ibarettir. biyolojik bedenimiz işlev dışı kalınca(ölünce) "game over" olur ve ruh elinde joystick öylece kalakalır.

    sonrasında çok büyük bir pişmanlık başlar; çünkü ruh kendini oyuna aşırı kaptırmış ve dünya deneyimi ile elde etmesi gerekenleri edinememiştir. daha da kötüsü dünya deneyimi esnasında kazandığı tüm ahlak artık onda ebedidir ve değişmesine imkan yoktur. kazandığı her kötü ahlak onu hakikatten perdelemiştir ve bu perdeleniş onu azaba düşürmüştür. her kötü ahlak artık ona dokunmuş bir ateştir. kendini bağımsız bir varlık olarak bilmesi ve bütünden kopmuş bir bilince sahip olması ise tam bir cehennem ortamını oluşturmuştur.

    tüm bu azaplar esasen bilinç içinde olduğu için ayette "onlar azabı uzak görürler, biz yakın görüyoruz" diyor; çünkü azap zaten halihazırda kişinin sahip olduğu bilincine yüklenmiş durumdadır. dünyada dahi iç gerilim, sıkıntı, bunalım vs. olarak kendini belli etmektedir(emmare bilinçler bu yüzden içki veya uyuşturucuya ihtiyaç duyarlar. azaplarını geçici de olsa durdurmak isterler).

    gerçekte azaptan veya cehennemden kurtuluş ise ruhun bilinç olarak yükselmesi ile mümkün olmaktadır. bu da bilincin sayısız mertebesini geçmek demektir. tasavvufta seyri süluk veya miraç denilen çok uzun bir yolculuktur bu. bilinç(ruh) yükseldikçe azaptan derece derece kurtulur ve derece derece arınmış olur ve hakka yaklaşır.
  • "çünkü rablerinin azabından emin olunmaz."

    mearic suresi 28. ayet
hesabın var mı? giriş yap