mehmet said aydın
-
(bkz: kusurlu bahçe)
-
bahçeye kusur atfeden adam.
-
genç şairlerimizdendir. hiçbir şeyden çekmemiştir böbreğinden çektiği kadardır.
-
önceki hayatında karabatakmış.
-
dosttur. bi'kaç şiirini ekleyelim madem.
güzel ağam
"salındı bahçaya girdi çiçekler selama durdu
mor menevşe boyun eğdi gül kızardı hicabından"
ha gidelim desem şimdi biz kaç kişi
hu desem şimdi şu pencereden kaç komşu
hay desem devamını getiremesem elin dilinden dilinden
ama ısrar etsem yâr ali yâr ali yâr diye diye
hüseyni’yi kürdili olarak söylesem kim bana ne
kürdili’nin kapısını hüseyni açsam senin
senin için ya hüseyin ey ağam benim güzel ağam
hüseyni sana kürdili sana kürt sana said sana
genç ağam ben bir türkü tuttursam kederinle
cennet gençlerinin efendisi güzel ağam ben bir türkü,
sesimle türkü, sakalımla türkü, gözümle türkü billahi
ağam ayağının turabı ben kürdili hüseyni hicazkâr
efendime söyleyeyim:
ben hiç çiçek bilmem ki -
aşmak
uzatmadan söylüyorum, dalga var aşılacak
allah’ım neden benimle değilsin, sorusu kadar
uzatmadan söylüyorum, şiir öğrenilen bir şeydir çünkü.
unutma bunları:
dalga var aşılacak, allah’ım neden benimle değilsin?
bir kadın vakitlice ölecek. bazı kadınlar vakit bilir çünkü.
tam üç tane dilde dalga demeyi biliyorum,
deniz demeyi biliyorum en az üç dilde
adım jim değil, adım jan değil, adım
uzatmadan söylüyorum, şiir öğrenilen bir şeymiş çünkü.
unutsan da olur bunları:
adım jim değil jan değil y ile, hiçbir dilde
ben en az üç dilde “seni özledim” diyebilirim en az üç dille.
geçide ilk çıkanımız vuruldu, polis arabasına işiyormuş
panzer ezdi ahmet’i, ormana taktık adını sonradan
çünkü zalimlik öğrenilen bir şeydir şiir değil unut
işte şimdi unutmaya başlıyoruz: şiir değil zalimlik
öğrenilen bir şeydir biz öğrenmeyelim hiç öğrenmeyelim biz
dünyanın bütün dilleriyle erdal diyebilirim ben, ahmet diyebilirim
en az üç dilde de devrim. devrim. revolution. serhildan. -
güzel
baktıkça güzelleşen bir boynum yok benim
sol yanındaki “ben”den mecaz üretmeye lüzum da yok
iki ismim var, içinde hiç ali yok.
beni övenleri de hatırlıyorum. oldu.
tabiatın bana bir şeyler söylediğini sandığım
zamanlar vardı. yüzümü eğmeden sessiz derinden
derinlik diye bir şey yokmuş bende bildim.
oldu beni övenler de. hatırlıyorum.
ben de baktıkça isterdim güzelleşsin boynum
adım ali olsun yüzüm aydın olsun gözüm mavi
ali dışındakiler yalan. yalan çok bende gördüm.
övdüler de ne oldu hatırlıyorum. beni.
yüzüm aydın değil, boynum güzel değil, ben cesur değilim
beni üç defa övdüler, üçünde de sokaktaydım. bağırıyordum.
geliyoruz zincirleri kıra kıra hey!
burjuvanın kafasına vura vura hey!
geliyoruz zincirleri kıra kıra hey!
haydi övün beni şimdi,
sakallarımın gürültüsünden başlayarak.
binbir kere adım ali benim
adım binbir kere ali. -
kim geldi
ayışığı yoktu, hiçbir şey mekruh değildi o gece
bugün ayın ışığı yoktu, bugün mektup vardı
sekiz adresim oldu, bu sondakiydi işte şehirdeki
o gün ne ayışığı ne müzik ne hülya malihulya
diyelim ki ben veda ediyorum sağ elime sol elimle
farz edelim, iki kişilik olsun bu faraziye bu son
solunum cihazına bağlı adamın olduğu pakette
sarı bir pakette benim son sigaram kalmış farz edelim
ben bu defa uzun yazmaya cesaret edeyim her şey çok iyi
kablosuz ağ bağlantısı, dağların dumanı ve sevda çok iyi
farz edelim ki ayışığı yoktu ve ben kürtçeyi unuttum
defterime ikrah başlığını atmıştım altında birinin dizeleri
bu hiç kimseyi ilgilendirmiyor işte, beni de beni de
hiçbir şey mekruh değil, hiçbir şey ikrah; hepsi ikrar
aşk tekerrürden ibaret değil aşk değil, ben sana çok.
şimdi hiçbir şey iyi değil, hiçbir şey çok iyi değil
kapıyı çalanım yok, sesime kulak kabartan işçiler yok
iki anahtarım var, bir tek kapıyı açmaya yarayan faraza
hiçbir şey o kadar iyi, her şey o kadar olur bu gece
kızıltepe çok uzak çok uzak kızıltepe, çok uzak olan
sen bir sabah gittin, ben hiç gitmedim bir yere
trenle biz diyarbakır’a diyarbekir demedik kat’a
altı kur arapça, iyi derecede almanca, “kafka, senin”
edward said, aijaz ahmad, ahmet mithat efendi konağı var
biz seninle bir yolda el ele, biz seninle bir salonda ağlamak
kızıltepe çok uzak, farz etmeden çok uzak sünnetle çok uzak
yolculuk sünnettir diyorum, gülmüyorsun.
ah bu yağmur yalnızlığımmış, dindim efendim diyor şarkı
pencereden hiç yağmur. pencerede hiç yağmur. şehirde hiç.
geç yok, erken yok, gece yok, salon yok şimdi vaktimiz yokken:
benim babaannem öldü. salinger’dan hemen sonra
devrim olmadı bir yerde, işçiler gülmedi yok yere
biz de gülmedik.
biz bir gece çok ağladık, ayışığı görünmüyordu.
ben sana yangın oldum efendim ben sana yangın saba yangını veda rüzgârı.
dağlar aralandı, güneş dirildi, safa geldi kim geldi? -
konu bu değil
bir türkü dinlersiniz, eşlik edersin sen, “hangi bağın bağbanısan”
bir aşk oluverecek kadar bir aşinalık değildir ama konu bu değil
fakat konu bu değil, türküye eşlik etmen, aşk yahut karabasan
saat çok geçtir, birinin iniltisi dokuz yaşında, beden ve ateş
bunca yılda birkaç alfabe öğrettiler bana, biri arap biri kiril
orak çekiç ezilen halkların sosyolojisi,
ezilenlerin pedagojisi ve 1844 elyazması
senin adın zîn değil, benim ne mem ne tajdîn
benim adım bir şarkıda hiç geçmiyor, senin adın bir şiirde
bana bir kasım gecesi sen hiç türkü söylemedin
ben sana dördüncü kasım’da belki mem û zîn
o şair gibi söylersem, turgut uyar’ı ben çok seviyorum ben hiç sevmiyorum
muhacir değilim, mağrib bilmem ben maşrık bilmem
iltica edecek kadar cesaretim yok, şiirin içinde bir ülke
kürdistan serin bir kelimedir.
senin saçlarının kahverengi olduğunu aklımda tutarım ben.
kahvenin bir rengi olduğunu da. kahvenin kokusunu
da.
oysa hâlâ konu bu değil. -
nor radyo'nun yeni dönem programcılarından. cuma akşamları saat 23-24 arası süleyman sertkaya ile birlikte iki dilli (kürtçe-türkçe) olarak hazırlayıp sunacakları programın adı hênik.
=====alıntı=====
bilinip bilinmediği konusunda bir türlü uzlaşılmayan kürtçede “hênik”, “serin” manasına gelir. üstelik pek olumlu bir sıfattır bu. bazı ülkelerin sıfatı olmuşluğu da vardır. her hafta iki kişi, bir “mesele”ye odaklanıp bazı kelamlar etmeye çalışacak. ekseriyetle de şiir, müzik, kimlik, göç, şehir gibi “mesele”ler olacak bunlar. kulak kabartmanız ümit edilir.
http://www.norzartonk.org/?p=5628
=====alıntı sonu=====
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap