• porcupine tree'nin deadwing albümünde bulunan parça.

    a tiny flame inside my hand
    a compromise i never planned
    unravel out the finer strands

    and i'm looking at a blank page now
    should i fill it up with words somehow?

    i whispered something in her ear
    i bare my soul but she don't hear

    the scratching of a mellotron it always seemed to make her cry
    well maybe she remembers us collecting space up in the sky

    nothing rises from my feet of clay, but it's ok
    red mist spreads across my fingertips, ardour slips

    i lay her gently on my clothes
    she will leave me yes i know

    and i'm looking at a blank page now
    should i fill it up with words somehow?

    the scratching of a mellotron it always seemed to make her cry
    well maybe she remembers us collecting space up in the sky

    nothing rises from my feet of clay, but it's ok
    red mist spreads across my fingertips, ardour slips

    don't look at me with your mother's eyes or your killer smile
    sing a lullaby
  • hemen kendisinden once gelen arriving somewhere but not here ile birlikte 19 dakikalik orgazmik ve melankolik solen olusturan albumun* en ozel sarkisi..
  • beşinci dakika itibariyle başlıyan mellotron melodisiyle insanı kendinden geçiren bir şarkıdır.

    kirpi ağacına tırmanır gibi hissetmemeniz elde değildir. hele ki hemen ardından aynı melodiyi yakalayabildiğiniz open car'ı dinleme şansına nailseniz dadından yinmez...
  • 5. dakika itibariyle başlayan o muhteşem bitişin sözleri şöyledir:

    don't look back into black
    don't let the memory of the sound drag you down

    to end as friends so painful
    don't look down
    shut it down
  • hayatı birlikte öğrendiğim, dostum.

    biz küçüktük dünya büyük... düşük bir ihtimaldi yani karşılaşmamız. gezengenler dizilmiş gerektiği gibi ki bir şekilde denk geldik.

    biz küçüktük hayal dünyamız büyük... fazla benziyorlardır birbirlerine, biz fazla aynı hayallerde dolandık. birlikte dolandıkça büyüyordu hayaller, hayaller büyüdükçe dolanacak daha çok yer oluyordu. biz hayal kurmaktan bıkmıyorduk.

    biz küçüktük mutluluklar büyük... birlikte güldükçe daha da büyüyordu nedense kahkalar. sevinmek daha kolay oluyordu birlikte. paylaşmayı öğreniyorduk.

    gün oldu biz büyüdük. belki hayat yüzünden, belki hayaller bitiyordu dolanacak, belki biraz daha az gülüyorduk? ama biz birlikte büyüyorduk.

    o küçük çocuklara dertler yüklüyor, yine birlikte çözüm arıyorduk. dert diye bir şey öğreniyorduk. işlerimiz çıkıyordu birlikte hayallerde gezemiyorduk. iş diye bir şey öğreniyorduk o gün. düşüyordu birimiz, kaldırmayı öğreniyorduk. kaldıramıyorduk, peşinden atlamayı öğreniyorduk. karanlıktan sonra güneşin tekrar doğduğunu birlikte anlıyorduk.

    arada bir o küçük çocuklara özeniyor, bildiklerimizi unutuyorduk. biz birlikte büyüyorduk.
  • bu savaşlarla dolu hainlerin çok olduğu dışardan bakınca güzel gözüken fakat içine girince kötülüğünün farkına varılan dünyada tanıdığım en iyi kalpli insan. söylenecek bütün en'ler onun için az kalır.

    çok şey paylaşmışızdır aslında aramızda mesafeler olsada. az yenmedim seni fifa ve pes oyunlarında. sende yeniyordun arada hakkını yemim şimdi. bazen güzel gollerde atıyordun liverpool ile.

    iyiki varsın be kuzen.

    edit: borcumu en kısa zamanda ödiyeceğim kuzen.
  • dokuzuncu nesil yazar.
  • 5.06 oncesi ve sonrasi olarak ele alabilecegimiz sarkidir.
hesabın var mı? giriş yap