• uzun yol ve rahat sürüş sağlayan bir motorsikletle muhteşem bir tecrübe yaşatacaktır. yeteri kadar zamanınız, artçınız ya da kol uçuşu yapacak ikinci bir motorsikletli dostunuz var ise zevki ikiye katlamanız an meselesidir.

    güneş önünüzde batar, yağmur ardınıza yağar ve rüzgar sizi takip eder. melekler size eşlik eder. kartallar dağlara doğru sizinle uçar. ay ışığı gece size yol gösterir. gaz kolu çevrilir, kanatlar açılır, her şey geride kalır.
  • türkiye de yapılanı adrenalin seviyesinin doruklara ulaşmasını sağlayan yolculuk. hırsızlıkla atlatabilen kendini şanslı hissetmeli. pit noktası tecavüz edilerek öldürülmek.
  • cok uzun zamandir yaparim. uzun zamandir yap(a)madim.

    gidona sabitlenmis bir mp3 player, sahane bi konfor uzun yolda. ıcinde en sevdigin sarkilar...
    gene gidonda bi gps. yoksa cep telefonu tutucu (google maps da yapiyo artik ayni isi)
    topcase de illaki acil durumlar icin bir kit. halat, katlanir reflektorlu bi kuka, reflektorlu bantlar, duct tape, sunfix, locktite, slime, multi fonksiyonlu caki, yedek ampul, debriyaj teli vs gibi bazi ufak tefek yedekler...

    eger kampli bi yerlere gidilecekse hele, o sabah alacasinda motoru yukleme zevki zaten bambaskadir.
    mevsim kis degilse hele, termalleri, wind stopperli katlari, polarlarlari ust uste cekmek zorunda kalmadiysan; incecik bi askili ustune sabah ayazindan koruyacak ince bi kat atip o egzozun ilk kokusunu duyabiliyosan, vay vay..

    sehirden cikis ani hep muthis rahatlatici gelmistir bana. arkamda birakmak istedigim her ne varsa, aynamda onun kaybolusunu seyrederim sanki, sehir silueti kaybolurken..

    gerisi de yol ustu kamyoncu benzinlikleri, park yerleri iste... (en guzel cayi corbayi buralar yapar)

    *
  • biraz önce yaşadıklarımı yazmak istedim ve en mantıklısı bu başlık olur diye düşündüm.

    bugün saat 2 sularında hazırlandım tam yazlığa gitmek üzere yola çıkıyordum ki babam "motorla gitme kızım motor bana lazım dedi" ben de onu dinlemedim. sonra abim gördü ve o da motorla işi olduğunu söyledi. ikisine de karşı gelerek aldım motorumu çıktım. çıkmaz olaydım.
    yolumun üstündeki tek benzinci dün tadilata girmiş. saydıra saydıra geldiğim yolun iki katı kadar mesafeyi ters istikamette gittim. benzini aldım, yılmadım tekrar yola çıktım. tabii 1 saatlik yol oldu 3 buçuk saat.

    neyse boşverdim gidiyorum bi yarım saatlik yolum kaldı birden delicesine yağmur yağmaya başladı kafamda da yarım kask var. yağmur yüzümü delercesine suratıma çarpıyor. camım o kadar ıslandı ki önümü doğru düzgün göremiyorum. bu sırada yolun üzerinden sular foşur foşur önüme akıyor. dengemi çok zor sağlıyorum, sürekli yalpalıyorum. hızlı gidiyorum ve fren yaparsam kaymaktan korkuyorum. arkamda bir tır çok afedersiniz g*tüme kadar girmiş korna çalıp sıkıştırıyo, yavaşlayamıyorum bile. ve bu sırada intercom'da sinir bozucu bir şekilde çok neşeli bir şarkı çalıyor. evet şuan her şey çok güzel ama o sırada nasıl öleceğimi düşünüyorum. benim için o durumdan sağ salim çıkmak imkansız. kontrolümü kaybetmemek için stres yapmamaya çalışıyorum ama kendimi ölüme hazırlıyorum. bi süre daha dayandım ve tır sağa sapıp arkamdan gitti. yavaşlamaya başladım. o kadar korkarak frene basıyorum ki 2 dakikada 1 vites düşürüyorum. neyse sonunda sağda durdum. ayağımı neredeyse göle dönmüş yere basıyorum. üstümdekileri sıksam 2 litre su çıkar. hala deli gibi yağmur yağıyo.

    durduktan sonra sakinleşmek için derin bi nefes almaya çalıştım ama daha o nefesi bitiremeden birden ağlamaya başladım. yolun ortasında napacağımı bilemeden sadece hıçkıra hıçkıra ağladım. sonra da toparlanıp tekrar yola çıktım, yavaş yavaş geldim.

    daha önce ölüme hiç bu kadar yaklaşmamıştım.
  • motosiklet severlerin hayallerini süsleyen yolculuktur. özellikle avrupa turu çok revaçtadır. ancak bunun için sağlam bir motor biraz da motor hakkında teknik bilgiye sahip olmak gerekir. *
  • bir çeşit meditasyon, birde kulaklık ile favori şarkılarınızı dinlerseniz yol bitsin istemezseniz.
  • türkiyede yapılması intihara eştir.
  • daha yeni ogrenen ben icin 50 cc hacimli 3.3 beygir gucunde bir scooter ile, 11 km yol yapip, isten eve gitmek. her ne kadar altimdaki tam anlamiyla bir motorsiklet sayilmasa da cok keyifli birseydir.yazin gelmesini iple cektiren bir eylem.su anki hava kosullarinda bahsedilen 11 km sonrasında diz kapaklarim 1-2 saat buz kesiyor. koruyucu ekipman şart. olabiliyorsa dizlik te lazim bu havalarda.

    motorsiklet candir. az yakar. park derdi yok. ufkunuzu acar (öngörülü kullanmaya başlarsınız,kaporta kendi bedeniniz olduğu icin) v.s.

    herkese hayirli sürüsler.
  • gündüz olanı da çok iyidir lâkin asıl makbulü gece vakti olandır.

    yollarda neredeyse kimsecikler yokken... dairenizden dışarı çıkarsınız, zifiri karanlık. beraberinde de zifiri sessizlik. koyu bir sessizlik...

    her attığınız adımı duyarsınız. hele, o anahtarı takıp marşa bastığınız an paha biçilemez anlardan biridir.

    sonrasında, ara sokaklar... herkes var gibi, ama yok. geçersiniz oralardan...

    en güzeli ise sahil yoludur. motosikletle yapılan bir yolculukta yanınıza deniz manzarasını, göl manzarasını filan almanız şarttır.

    hele bir de yazsa... o deniz havasını ala ala gazlarsınız. eğer bir yarış motoruysa altınızdaki, depoya kapanır, kaskınızdan ışıkların geçişini ve altınızdan şeritlerin akışını seyredersiniz.

    gece, motosiklet ve siz... bir de belki kadınınız. hayat bu işte, bu kadar. varıştan ziyade sürüş, süreç... gelişim, devinim ve değişim. en sonunda da eve dönüş.
hesabın var mı? giriş yap