• her kisi ve her iliski icin degisen adimlar butunu.
    sayisi bile degisir. neden 20 mesela ?
    aski kurallara ve netliklere baglamaya karsiyim ben.
    ask aynidir cunku, sadece asik olunan, aski yasama seklin degisir.
    bir insanin gulusune vurgunsundur, digerinin gozlerine. biri senin ince beline bayilir, digeri saclarina.
    karakteristik ozelliklerde de bu boyle. biri asi yapini seviyordur, digeri ev kedisi hallerini.
    nasil ayni 20 adimi atayim ben simdi ?
    ayrica sayi fazla 3-5 adimda olayi cozecek kadar empati, saygi, anlayis ve sevgi dolu bir insanim.
    gozlerinizden operim.
  • 1. adım: sırt sırta dönün
    2-19. adım: 18 adım atın.
    20. adım: peşinizde mahallenin delisi varmış gibi koşmaya başlayın.

    tebrikler. artık özgür ve mutlu bir insansınız.
  • 1 -bi kere hatun kişinin türk olmamasına özen gösterilecek
    2- her daim empati
    3- küçük sürprizler
    4- o kişinin hayatınızda niye olduğunu hatırlamanız
    5- onu niye istediğinizi düşünün
    6- onu niye istediğinizi, o kişiye belli edin
    7- tutamayacağınız sözler vermeyin
    8- seni seviyorum demek yerine, onu sevdiğinizi gösterin
    9- birlikte geçirdiğiniz günleri, hatıralara dönüştürün
    10- her daim saygı gösterin
    11- en iyi arkadaşı olmaya çalışın
    12- birlikte yemek yapın
    13- ona yanlız olmadığın, her zaman onun yanında olduğunuzu, ona gösterin
    14 -partneriniz, kötü bir gün geçirmiş olabilir, ona anlayış gösterin
    15 -sabah uyandığında yanağına bir öpücük kondurun
    16 - kendinize bakın, kendinize özen gösterin ve kendinizi geliştirin
    17 - mutlu bir ilişki için cinsellik önemlidir, yatakta bencil olmayın, kadın mutlu ise, erkeği her daim mutlu eder bunu unutmayın
    18 - onsuz da bir hayat yaşayabileceğinizi ona arasıra belli edin ki, sizin ona muhtaç olduğunuz düşünmesin
    19 - asla aldatmayın, kadın hisseder
    20 - orospu çocukluğu yapmayın adam olun amk
  • 21. adımı düşünmemek.
  • yaşlı kızılderili reisi torunuyla birlikte kulübesinin önünde oturmakta ve az ötede birbiriyle boğuşup duran iki kurt köpeğini izlemektedir. köpeklerden biri beyaz, biri siyahtır. on iki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup dururlar. bunlar dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri kurt köpeğidir… çocuk, kulübeyi korumak için bir köpeğin yeterli olduğunu düşünmektedir. dedesinin ikinci köpeğe neden ihtiyacı olduğunu ve renklerinin neden özellikle siyah ve beyaz olduğunu anlamak ister. bir gün dedesine bunun sebebini sorar; yaşlı reis, bilgece bir gülümsemeyle torununun sırtını sıvazlar ve “onlar benim için iki simgedir evlat.” der.

    “neyin simgesi?” diye sorar çocuk. dedesi: “iyilik ile kötülüğün simgesi. aynen şu gördüğün köpekler gibi, iyilik ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder durur. onları seyrettikçe ben hep bunu düşünürüm. onun için yanımda tutarım onları.” çocuk, sözün burasında; ‘mücadele varsa, kazananı da olmalı’ diye düşünür ve her çocuğa has, bitmeyen sorulara bir yenisini daha ekler: “peki, sence hangisi kazanır bu mücadeleyi? bilge reis, derin bir gülümsemeyle torununa bakar ve “hangisi mi evlat? ben, hangisini daha iyi beslersem!” der.
  • 1 adım bile atmayan ben için uzuuun bir yol
  • konuşamayan bir kız bulmak
  • "dünyadaki en büyük mucize iki insanın birbirini doğru bir şekilde anlamasıdır."

    (bkz: özer turan)
  • adım filan yok

    iki insan, varlıklarının görünen ve görünmeyen alanlarıyla uygun düşerse, klik edip, ilişki başlar işte

    "mutlu ilişki" tamlamasının mutlu kısmı tam tıraştır, inanan varsa enayidir. mutlu ilişki diye bir şey olmaz. ilişki olur. bu da "komple" yaşanan bir deneyim. sıkıntılı günü, iyi günden fazla olur. insanlar hemen mutlu olmak benim de hakkım, mutlu olmak istiyorum, seninle bir ömür boyu mutlu olalım, veya mutluluğu yakalayalım, işte mutluluk bu, falanca aktris (artık "oyuncu" deniliyor gerçi, herhalde actor karşılığı olarak düşünüyorlar, player: oyuncu, actor:oyuncu, actress:oyuncu, gamer:oyuncu. hepsini tek kelimeyle ifade ediyorlar, fakirleşen kelime hazinesi=fakirleşen dil=fakirleşen düşünce) mutluluğu filanca işadamı ile yakaladı, mutluluğu eşimde buldum, allah mesut bahtiyar etsin, mutluyum, mutlusun, mutluyuz filan diye konuşur. konuşmalara baksan, insanların kendi hayatları hakkında dışarıya ifade ettikleri her şey sadece mutluluk konusundan ibaret gibi, gerçekte bunlar sadece temenni. hem de biraz fazla saf temenniler. gerçek hayatta karşılığı yok. çünkü bildiğin ilişki dahilinde mutluluk ancak belli anlarla sınırlı. tv dizisi seyrederek=tv dizilerindeki yapay yaşantı tasvirleri ile etkileşim kurarak yaşıyorsanız, mutluluk anlarını da bulamazsınız zaten. teselliyi önce lifestyle cenderelerinde, daha sonra da alkol, kumar, botoks vs oralarda aramaya başlarsınız.

    "mutlu ilişki" için gerekenler kişilerin hamurundan gelir (genetik+yetiştirilme), hamuru yoğurulurken konulmuşsa zaten vardır. hamurunda yoksa ne yapsan nafile=faydasız (her kademeden hanzoların ikide birde "yapcak bişey yok" dedikleri durum). her iki taraf da, hamurunda, yetiştirilmesinde ne varsa, o değerleri o davranışları gösterir. net belirtisi: gündüz ve gece surat asmak, her neviden ekranlara gömülmek.

    o nedenle kişilerin kendileri tarafından atılması gereken adım, yapılması gereken bir konu yok. nesillerden beri gelişen ve tevarüs edilen (inherit) genetik yapı ve yine birkaç nesilden beri süregelen yetiştirilme=kültür tarafından yönlendirilen davranış tarzını sergileyeceklerdir.

    saygı ve nezaket zaten insanlık icabı, bütün vaktini beraber geçirdiğin, güvendiğin, kendini emanet ettiğin karına-kocana sevgiline her neyse artık, kaba davranacak değilsin herhalde.

    ilişkin olan insana karşı tabiatıyla, itina ve ihtimam gösterirsin (tiktokçular sözlüğe bakabilir), bunlar da yine hamurunda varsa vardır yoksa yoktur, yani otomatiktir. simüle edilemez.

    bu yazdıklarım fazla oldu aslında

    bu şekil.
hesabın var mı? giriş yap