• vaktiyle* david byrne ve brian eno'nun vücuda getirdiği bir 'dördüncü dünya' plağı.. kainat sesleri dahilinde bir kaleydoskop..

    kum kitabı misali plağı her dinleyişte yeni yeni katmanların ortaya çıktığı, radyo kanallarından apartılmış sesler arasında eno ve byrne'ün silüetlerinin belirdiği rivayet edilir..
  • nijeryalı hikayeci amos tutuola'nin bir kitabının adıymış bu.. hatta plağın adı da buradanmış*..
  • bir brian eno şaheseri; üstadın en önemli albümlerinden biri. aslında söz konusu insan brian eno olunca söze nereden başlanır bilemiyorum. müzisyen kimliği kimse tarafından tartışılmaz bile; sonuç olarak roxy music'i bryan ferry ile birlikte sırtladı, ilk elektronik ambient albümlerine imza attı ve bu türün asıl öncüsü oldu. ancak prodüktörlüğü de en az müzisyenliği kadar iyi olan eno, bu yönüyle pek çok önemli rock grubunun yeniden doğuşunda yol göstericilik gorevi üstlendi. örneğin 1983'te war yayınlandıktan sonra u2 ünlü ve başarılı bir rock grubuydu; rolling stone dergisince de gezegenin en büyük grubu olarak gösterilmişti. ancak u2'nun asıl çıkışı bu tarihlerde brian eno ile çalışmaya başlamasından sonra oldu ve eno'nun da katkısıyla daha etkileyici bir müziğe imza atmaya başladı grup. bu entry ile daha çok alakalı olan grupsa talking heads. 1977'de punk kuşağında ortaya çıkan talking heads en nitelikli punk gruplarından biri olarak bilinmekteydi, ta ki 1980'e kadar (gerçi talking heads asla tam bir punk grubu olmamıştır, bunu da belirtmekte yarar var). 1980'de grup remain in light'ı yayımladı ve o yılın en şahane albümüne imza atmış oldu. ancak "remain in light"ın önceki albümlerindekinden farklı aranjmanları ve kusursuz müzikal altyapısının altında yatan asıl imza albümün prodüktörü olan brian eno'ya aitti. eno, talking heads'i âdeta baştan yaratmış ve onların artık nitelikli bir punk grubu değil, çok nitelikli bir rock grubu olarak anılmalarını sağlamıştı. ayrıca bu albümün kayıtları sırasında arta kalan zamanda, brian eno ve talking heads vokalisti david byrne başka bir proje üstünde de çalışıyorlardı. bu, muhtemelen eno'nun etkisiyle, talking heads'den çok brian eno'nun müziğine yakın bir çalışma olacaktı ve "my life in the bush of ghosts" adı altında 1981'de ortaya çıktı.

    brian eno 70'lerde another green world, discreet music, music for airports gibi ambient şaheserlerine imza atmıştı. ancak sanatçının en zorlayıcı albümü sanırım "my life in the bush of ghosts"tur. 11 şarkılık, 40 dakika süren ve ismini amos tutuola'nın aynı adlı romanından alan bu başyapıt dikkatle dinlendiği takdirde, david byrne'ın da albüme katkısının en az eno kadar fazla olduğu kolayca anlaşılacaktır; albümdeki çarpıcı fikirlerin bazıları byrne'dan çıkmıştır. açılıştaki, içerdiği konuşma bölümleri bir radyo programından alınmış olan america is waiting albümün gidişatı için de yol göstericidir; gerçi her şarkı birbirinden farklı olacaktır, ancak eno ve byrne'ın vokal işine girmemeleri ve sample'lara ağırlık vermeleri ile çoğu şarkıda bir benzerlik yakalanabilir. regiment basları ile çok modern bir tınıya sahiptir ve bugün diskolarda çalındığı takdirde bir eno bestesi olduğunu farketmek zor olacaktır; daha çok bir dans şarkısını andırır, ta ki vokaller girene kadar. the human voice in the world of islam adlı derleme albümden alınan bölümde dünya yüsin'in sesinin "regiment"a kattığı hava, şarkıyı bir uzun havaya, hâtta neredeyse bir çingene düğünü şarkısına çevirir. the jezebel spirit albümün en çarpıcı şarkısıdır; daha doğru bir tabirle "bir papazın şeytan çıkartma ayininden alınan tüyler ürpertici konuşmalarıyla bezenmiş bambaşka bir şey"dir! adının elizabeth* olduğunu tahmin ettiğim içine şeytan giren kadının çıkarttığı sesler ve müzikteki ürkütücü derecede modern atmosfer de şarkıya garip bir hava katar. very, very hungry albümün eno'nun eski şarkılarına en çok benzeyen parçasıdır; şarkıya arada bir girip hemen kaybolan klavye melodisi kulağınıza çok tanıdık gelecektir. the carrier'da arka plândaki davul ve klavye ağırlıklı ezgiye, müslüman şarkıcı dünya yüsin bir kez daha vokalleriyle eşlik eder. a secret life da benzer bir etnik atmosfere sahiptir, bu kez vokallerde mısırlı bayan şarkıcı samira tewfik vardır. yine farklı bir ambient denemesi olan ve aphex twin'in ciddi ilham kaynaklarından biri gibi duran come with us albümün 'normal' sözlere sahip tek şarkısıdır: "come with us, learn the truth / we will appear to you from time to time". albüm mountains of needles adlı sakin bir enstrümantal ile sona erer.

    "my life in the bush of ghosts" brian eno ile daha önce tanışmamış olanlara gönül rahatlığıyla önerilebilecek bir albüm değil; muhtemelen paralarına yazık olur. sırf talking heads seviyorum diye de bu albüme yaklaşmayın, hayalkırıklığına uğrama olasılığınız çok yüksek. ambient müziği bilen, severek dinleyen insanlar ise kesinlikle kayıtsız kalmamalı; "my life in the bush of ghosts" bu türde yapılmış en iyi albümlerden biri; koleksiyonunuzda bulunmaması büyük eksiklik olacaktır.
  • remix'i ucretsiz dinlenebilecek album. eno ile byrne'un kiyagi yakinda, hatta yarin kadar cok yakinda: http://bushofghosts.wmg.com/home.php
  • ne tür müzik severseniz sevin, dinlerseniz dinleyin; o tarzın başyapıtıdır. (en abartılı albüm kritiğini yazma çalışmalarımdan bir örnektir.)
  • chuck d.'den, herbie hancock'a kadar oldukça geniş bir yelpazede ismi etkilemis olan; bir parca zor, icine vakit alan bir album. ama bir kere kaptirildi mi omur boyu basucu albumlerinizden olmasi garanti.

    byrne ve eno'nun, california collerindeki kesfedilmemis bir kabilenin muzigini kurgulama fikri ile yola cikip, sample harikasi albume varmalari bana oldukca ilgi cekici gelmistir. muzigi kaydedip radyodan buna uygun vokalleri bulup eklemek zamanina gore cok yenilikci, bir taraftan da tam brian eno vari bir is.

    dinleyin, dinlettirin. ek olarak (daha sonraki baskilardan cikartilan) qu'ran sayesinde bol bol da cezayirli hafizlardan kuran dinleyebilirsiniz. belki vardir bir sevabi.
  • eno bu albümü byrne ile değil de talking heads ile birlikte yapsaydı ve bu bir talking heads albümü olarak veya "talking heads with eno" adıyla çıksaydı remain in light'la yarışır hatta daha tepede bir albüm olarak müzik tarihinde yerini alırdı diye düşünüyorum. ama eno'yla özdeşleştiği için ambient'e uzak olan çoğunluk dolayısıyla maalesef çok fazla bilinmez.

    ayrıca afrika/arap müziğiyle batı müziğinin birleşimini sevenler için:
    (bkz: the road to joujouka) (bkz: master musicians of joujouka)
  • normalde albümün 6. parçası qu'ran'dır. fakat şarkıda cezayirliler'in kuran'dan birtakım cümleler söylediği samplelar kullanıldığı için ingiltere'deki islam kurulu'nun şikayeti üzerine ikinci basımında albümden çıkarılıp yerine the jezebel spirit ep'sinde yer alan very, very hungry koyulmuştur. devamı yıllarda da avrupa çıkışlı hiçbir format ve basımda yer almamıştır. yedi adet bonus parçanın eklendiği 2006 remastered versiyonunda da yer almaz. dolayısıyla insanlar tarafından bu şarkı pek bilinmez. bir tek 81 tarihli ilk basımda ve bir istisna olarak amerika'daki ilk cd basımında yer almaktadır.
    qu'ran parçasının bulunduğu orjinal plak sadece koleksiyoncularda bulunmakta. parça bir de nadir bulunan birkaç toplama albümde yer almakta.

    tabi o zamanlar ortada ne salman rushdie'nin humeyni tarafından ölüm fetvası verilmesine sebep olan kitabı satanic verses var ne danimarkalı karikatürist ne de charlie hebdo vakası. o dönem islamiyet'in bu tarz olaylara karşı hassasiyeti ve öfkesi batıda henüz pek bilinmiyor. belki de ilk örneklerinden olabilir bu olay.

    ayrıntılı bilgi sahibi olmak isteyenler: [http://freemuse.org/archives/757 http://freemuse.org/archives/757]

    albümde kullanılan sample'lar ise şöyledir.
hesabın var mı? giriş yap