• dokuzuncu nesil sabirta$i kizan. *
  • sözlükteki trakyalılar nüfusunu artıran yazar.
  • kış vakti bizi sofralarda sahipsiz bırakmıştır. yazın her şey çok kolaydı; kadıköy'e çık bir hava al, kitabını oku, biranı iç ölsün vakit... insanın derdi bile dert olmaz yaz akşamı deniz kenarında derdi çok sevidğim rahmetli bir yakınım. lakin kış öyle mi? insan ne kadar karanlık düşüncesi varsa alıp oturtuyor karşısına. mecburen konuşuyor. sıkıntıyı erteleyemiyorsun çünkü kaçacak yer yok. iştesin ya da evde.

    bu akşam girdim eve şu saate kadar çalıştım bilgisayar başında. şimdi de kafayı kırıp paldır küldür evden çıkıp bir karga yapsaydım kadıköy'de negzel olurdu ama... iyi de sen yoksun ki be abi. kendi kendime bu saatte karga'ya girmem, giremem. ama şimdi sen olaydın, geçerken seni de alır giderdim. ulan bir de işin boktan yanı senden başka da koşulsuz kabul edecek adam yok he. bugüne kadar ne kadar çok saçma şey istediysem soru bile sormadan yaptın. daha bunlar efendi zamanlarım onu da bilesin.

    netice olarak çalıştım, bütün hafta sonunun işinini bir gecede bitirdim. delirmiş gibi sokaklara koşmam lazım. lakin kimse şu an sıcak evinden kıçını ayırmaz benim için. ben de zaten kimsenin derdiyle uğraşamam, ben de dert anlatmayacağım zira... ben bunları yazana kadar çoktan kafayı çekmiş, kadıköy'de kayıntılık arıyorduk şimdi.

    şiirler birikti bir sürü. gel de okuyalım karşılıklı. ama öyle boktan beyaz yakalı adamın rakı masası şiiri değil, harbi şiirler...

    umuyorum ki senin vaktin iyi geçiyordur. şu an orada sanıyorum ki akşam yemeği saatleri... fiyakalı ama boktan şeyler yediğini düşünüyorum. marine edilmiş lama taşağı gibi bir şey... biliyorum ki özlüyorsun ada'da balık, kadıköy'de midye yemeyi. anna nikolyeviç'le sana beş yüz ruble gönderdim dersem iyice boku çıkacak yazdıklarımın. o yüzden burada kesiyorum babacım. ben yatıyorum şimdi, iyi geceler yunaytıd steyts.

    ss sky (somebody else's sky demek biliyorsun onu değil mi?)
hesabın var mı? giriş yap