• bir adet dokuzuncu nesil yazar.
  • kızının adı maya, aze maya demek.
    ikimiz ayrı evlerde, birbirimizi tanımazken, o kızını mayoçka, ben kızımı azoçka diye seviyormuşuz.
    ikimiz de ekşi sözlükte yazıyormuşuz.
    ikimiz de kızlarımızı 9 ay karında taşıdıktan sonra, yetinmeyip, 6 ay da slinglerle vücudumuza sarıp taşımışız.
    aşk hikayelerimiz, beklentilerimiz, konuşma tarzımız, hayvan sevgimiz, film tercihlerimiz (aynı anda sadri alışık ve star wars manyağı kaç kişi var şu hayatta?), bandana hastalığımız, kahve meylimiz çok benzermiş...

    yüzyüze ilk kez minicik kızlarımızı dans ettirdiğimiz bir gün tanıştık, yemekti, kahveydi, aznavuru gezmekti, yürüyüştü tam güne tamamladık. sonrasında saat 14.00 itibariyle ve iki bebekle buluşup, saate baktığımızda "oha 21.30" dedik. yarına kahvaltı, ertesi güne piknik bilmem ne, hayatıma acayip bir soluk oluverdi kendisi kuzusuyla.

    kaç aydır diyorum bir sürü kez; damdan düşeni damdan düşmüş, hem de yakınlarda düşmüş anlıyor en iyi. daha eski düşenler kendilerinin canının daha çok yandığını ispat etmekle meşgulken yakın zaman düşenler birbirlerinin acısını hafifletme yolunu arıyor.

    uzun lafın kısası; hayatımıza iyi ki ve hoş geldin ailemizin veterineri.
hesabın var mı? giriş yap