okul eteği

• istisnasız her erkeğin bir şekilde aklının kıyısında köşesinde yahut orta yerinde yer etmiş 'olsa da yesek' dediği bu etek ve yol açtıklarıyla ilgili bir fikir belirdi geçenlerde kafamda, paylaşayım istedim.
  
  şimdi seviyoruz, şöyle ara sıra bir fantazimize malzeme olsa da yesek diyoruz, amma ve lakin niye?
  şöyle. ortaokul-lise yılları bir erkeğin arzularının ve dahi sapıklığının dizginlenemez şekilde şahlandığı yıllardır. ve bu yıllar her gün, her saat gözünün önünde olan ve fakat erişemediği şey bu okul eteği içinde lise ve dengi kız klanları mensubu hanım kızlardır.
  
  yok frikik verirler, yok rüzgarda uçuşur, genç erkeğimizin dimağına gün içinde kazınan görüntüler, akşam birleştirilerek "oynatalım uğurcum" formatında zihinde akar, iyice belleğe kazınır. ama çok büyük olasılıkla o "liseli kız"larımızı da o etek içerisinde elde etmişliğimiz yahut bir şekilde amaca ulaşmışlığımız yoktur.
  
  bu sebepten 6-8 sene arası bir süre beynimize kazınan bu 'dişi' imajı, zamanla kişilik ve istekler vs olgunlaştıktan sonra dahi, bir yerlerde düzgün bacaklar, şekilli bir kalça ve bunlara ev sahipliği yapan bir lise eteği gördüğümüzde 'ammman sabahlar olmasın' dedirtir, beynimize pıntik pıntik sinyaller yollar, cadde ortasında kovboy yürüyüşüne meylettirir bizi.
• ayrıca hiç çekinmeden burada bedazzled ve elizabeth hurley demek, diyerek iç geçirmek, ayağa kalkıp alkışlamak, doymayıp bir daha alkışlamak istiyorum.