• kafka'nın mahalleden arkadaşı sanırım. hoş bir arşiv kaynağı ekliyor siteye... hayırlı olsun.
  • walt disney'in "her şeyin bir fareyle başladığını unutmayın" lafını anımsatmış arkadaş. her şey kendisini komplo kelimesini koplo yazdığı için attığım uyarı mesajıyla başladı. işin ilginci adamı uyarıcam diye " komple kelimesinde ki m harfi kacmıs üstad " diye yazdım, sonra olaylar gelişti. mahmutlar şakirler mi dersin derin felsefik konuşmalar mı dersin karşılıklı ukalalıklar mı dersin ne dersen. hoş gelmiş sefa getirmiş.
  • bu adam güzel insan. bu adam nefis bir insan. neden mi? zirve'de vestiyerin önünde, askı boşalsa da montlarımızı versek diye dakikalardır beklerken bir ışık gibi doğdu vestiyerin önüne. elindeki askı numarasını (a-383) uzatarak montunu istedi. işte ben o anda yeniden doğdum. elinde montla geze geze çile dolduran derviş misali dakikalarım geride kaldı. kafamda şapkam elimde votkamla vurdum eğlencenin dibine. sağol be kebelek.
  • 23 yaşında tıp fakültesini bitiren* gördüğüm kadarıyla nickinde olduğu gibi hiç bir olumsuz tarafı olmayan, gülen yüzlü yazar. ekşi sözlük onbir yaşında zirvesi'ne giderken bizimle yanlış durakta inip ayazı suratına yiye yiye refresh the venue'ye ulaşmaya çalışan ve başaran insan.
  • dışardan bakınca refresh the venue yu bilir kesin bir imaj çizen ancak bizimle aynı yanlış metro durağında inerek -ki bu yaklaşık bir metro durağı mesafesindeydi en az- beraber survivor tadında zirve mekanına yolculuk ettiğimiz güler yüzlü yazar.
  • dünyanın en tatlı ukalalarından biridir.

    şimdi bir dakika. bunu anlamak için öncelikle 19. yüzyıla gitmek gerekiyor:

    19. yüzyılın başlarında kurumsal anlamda bir hastane organizasyonunun oluşturulmasıyla tıp bilimi yeni bir döneme girer. özellikle pozitivizmin egemen düşünce olduğu bu dönemde tıbbi söylem, kendisini diğer söylemlerin üstünde bir yere yerleştirir. böylece doktorun sözü, kendi alanını da aşan bir öneme sahip olur. bu durumun 20. yüzyılda ve günümüzde hala çokça eleştirildiğini söyleyebiliriz. ancak türkiye bu eleştirilerden nasibini çokça almamış olacak ki, bir teşhisle ilgili sorulan soruya bile tahammül edemeyen ve kendi uzmanlık alanından hareketle tarih, matematik, coğrafya ve sosyal bilimler alanında pervasızca at koşturabileceğine inanan doktorlar sıkça görülür*.

    işte diyeceğim o ki, olumsuzkebelek bu adamlardan değildir. hem tıbbın bu tahakküm kurucu söyleminin farkındadır, hem de pek çok farklı alana büyük bir merak ve tutkuyla girer. biyolojik saptamaları, pozitivist bir kesinlikle kullanmak yerine, onları birer analojiye dönüştürerek konulara farklı açılardan yaklaşmaya çalışır. böylece farklı alanlara kendi içinde bir açıklık kazandırmış olur.

    e bir de tabii, çok kravatlı ve pek ceketli bir adam değildir. şimdi büyüdü, farklı alemlere akıyor, kafalardan kafalara sekiyor diyorlar ama bilmem ne derece doğru. ergenlikten çıkıyor, dikkat edilsin*.
  • tıp okumasına rağmen sosyal bilimlere eğilim gösterip bu alanda kendini geliştirmek için formüller arayan bir yazar. kişisel gelişimine bu denli özen göstermesi takdire şayan.
  • bundan sonra katılacağım her zirvenin linkini yollayacağım adam. yazılarına bakınca da bizi yiyo yok insanlarla iletişimi bozulmuş, yok depresyonik hareketler falan, adam senden benden sosyal, konuşkan , bi de doğum günü ofsayt tabi , doğum gündaş diyim tuhaf bir şekilde ama doğum günüm konusunda övünürdüm ilginç bi gün olduğu için o göt kalkıklığını indirmiş warrior. başladığım her cümleye kendine has kahkahasıyla katılmış insan. gelmişken bir itirafta da bulunıyım ilk gördüğüm de nickini ölümsüz kelebek zannetmiştim, kelebeği de bir erkeğin nick olarak seçeceğini düşünmediğim için hatun sanmıştım yuh lan uehah , görüşmek dileğiyle patolog (demiştim oloji , olog lu hiç bi boktan anlamam diye )
hesabın var mı? giriş yap