panic in the streets

• sirf buyuk golgeler var diye, bazi kaynaklarda film noir oldugu soylenen ancak film noir'la alakasi olmayan 1950 tarihli elia kazan filmidir. (bkz: casablanca) new orleans'da gecer, 'panic in the streets of london' sozleri ile alalakasi yoktur.
• elia kazan'ın yönettiği gerilim filmi. bir gün bir adam kurşunlanarak öldürülür. sabah polisler adamı bulurlar. ardından filmin merkezindeki doktor cesedi inceler ve adamın vebalı olduğunu söyler. doktor ve polislerin tek bir hedefi vardır artık. o da bu vebalı herifi öldüren kişileri bulup tedavi etmek, vebanın daha fazla kişiye bulaşmasını önlemektir. sadece iki günü anlatır film. başarılı bir gerilim. ama sanırım çok da bilinen bir film değil, yönetmenin başyapıtlarının gölgesinde kaldığını söylemek mümkün. tabi bir de aynı sene çekilmiş all about eve, sunset blvd., the third man gibi başyapıtlar yüzünden akademi'ce görmezden gelinmiş. açıkçası panic in the streets başarılı yönleri olsa da ne kazan'ın en iyi filmlerinden, ne de aynı sene çekilmiş bu başyapıtlar kadar sağlam. o yüzden görmezden gelinmesi çok da şaşırtıcı değil. gene de bir şans verilip izlenebilir.
• 1981 çıkışlı time tells no lies albümünde yer alan ve içerdiği 2 adet güzel gitar solosu ile dikkatleri çeken praying mantis şarkısı.
  
  https://www.youtube.com/watch?v=_viu39rdrsi
• öncelike belirtildiği gibi film noir değil. izlenir mi diye sorarsanız, çok fazla zamanınız yoksa izlenmeye değmez...
• "bulunan cesette öldürücü ve bulaşıcı bir hastalık tespit edilir , adam ile temasta bulunanları bulmak için önlerinde 48 saat vardır ve polisler bu kişileri bulmak için seferber olur" şeklinde özetlenebilecek bir film.
  
  ilgi çekici başlasa da devamını getiremiyor.
  gideri olan bir konudan nasıl böylesi sıkıcı yavan bir film yapmışlar hayret doğrusu, bu da başarı aslında.
• covid 19 pandemisi sırasında (aslında hala sürüyor ya) tekrar gündem olabilecek filmmiş.
  
  filmde new orleans'a kaçak yolla gelen bir gemicinin bulaştırmaya başladığı
  kanlı veba salgının ilk günleri ve hastalığın yayılmaması amacıyla verilen mücadele anlatılıyor.
  
  bugünlerden en büyük farkı, o dönem veba aşısının bulunmuş olması ve bulaşma riski olan herkesin
  çok kısa sürede aşılanması..
• ismine bakıp konusunu okuduktan sonra çok gerileceğinizi düşünerek izleyeceğiniz, ancak hiçbir şekilde istediğiniz heyecanı alamayacağınız bir film. isim güzel, konu heyecanlı, yönetmen sağlam, ama film inanılmaz derecede sıkıcı.