*

  • e yayinlari tarafindan yanlis hatirlamiyorsam 70'lerde yayimina baslanan, belgesel nitelikli bilgiler/belgeler/bölgeler isimli dizinin ilk kitabi.

    kitap, kudus ey kudus, bu gece ozgurluk ve yasimi tutacaksin gibi baska ortak calismalara da imza atmis olan larry collins ve dominique lapierre imzali. yamulmuyorsam sayet e yayinlari sonrasi bir de can yayinlari'ndan yapilmis baskisi var, umarim hafizam beni yaniltmiyordur.

    son gunlerde fransa'da cereyan eden hadiselere denk dusecek bir bicimde hatirima gelmis, buradan bu unutulan eseri kamunun gundemine sokma arzusu icerisine girmisimdir. sayet baskisi mevcut degilse, yurdum cakal yayinevlerine buradan seslenmek istiyorum, abi hemen basin, su ara super satar.***

    (bkz: 27 ekim 2005 fransa ayaklanmasi)
  • filmi bir yanlış anlama sonucu indirdim ve izledim. ne kadar şöhret oyuncu varsa bir vesileyle göründüğü, direnişin kritik aşamalarına bir rivayet getirerek eğilen, yer yer dokümanter malzemelere yer veren gayet görkemli bir film gördüm.

    ama mesela, bir kaç sahnede görünen anthony perkins'in direniş hikayelerine acılı bir sos eklemek üzere düşman tarafından vurularak öldürülmesi fikri fikirdetilmiş. spoiler uyarısıyla hatırlamak gerekirse, çavuş warren olarak perkins, bir arkadaşıyla birlikte paris'in geniş caddellerinden birinin göbeğine konuşlanıp sağa sola ateş eden bir nazi tankını kahramanca imha ediyor. sonra o kadar seviniyorlar ki bunu kutlamak için derhal bir bar aramaya koyuluyorlar. tankın imhası ve barda kadeh tokuşturma sahneleri aynı beş saniye içinde cereyan ediyor ve çavuş, neşe içinde bardan çıkarken, tanktan bir şekilde kurtulmuş nazi askerinin açtığı ateş sonucu kapının oraya ölüveriyor.

    sanırım hadise, amerikan yakın tarihine dair bir ulubatlı hasan destanı gibi gazetelerde yer alıyor. o yüzden onu araya sıkıştırmanın bir gişe getirisi olduğu düşünülmüş. her türlü efsane kastırmacılığı gibi bu hikayede de eksik kalmamasına özen gösterilmiş tuhaflık şu ki, şayet bir amerikan çavuşu tank imha ettikten hemen sonra savaşın orta göbeğinde fellik fellik bar aramış, ardından da vurulmuşsa, budaki, filmin anlatmayı denediği bütün hikayeyi çöpe atar. film yapacaksan, bu adamın kafasını anlatman lazım.

    benim düştüğüm yanlışlık mı neydi? şu: judith butler'ın "toplumsal cinsiyet yanıyor" başlıklı bir makalesini okurken, ikide bir "paris yanıyor" diye bir filme göndermelerde bulunulduğunu gördüm. merak ettim, turkcealtyazi.org'a baktım. orijinal adı, "paris yanıyor mu?" olan filmi bu site bu isimle kaydetmiş. tabi sözü edilen filmle alakası yok.
hesabın var mı? giriş yap