patina

• fırçayı vurarak yapılan efektli boyama tekniği
• yedinci nesil bir yazar.
• ek gerekirse:
  
  müzisyen, arkeolog ve arkeomüzikolog yazar.
  
  yavaş yavaş dikkat çekmeye de başlamış olan çatalhöyük assolisti^*.
• uğur tanyeli, atina'da patina isimli yazısında şöyle tarif eder:
  
  "... oysa tarihsel yapıyı tarihsel yapı kılan sayısız ölçütten biri de kuşkusuz patinası. yapılar, yapımlarının üzerinden geçen zamanın izlerini taşırlar, yorulur ve kirlenirler. bazen strüktürel, bünyesel hasar da alırlar. ancak, zaman mimarlık ürününe iki karşıt biçimde etkir. bir yandan onu varlığını sürdürmesini engelleyecek kadar hırpalayabilir, eskitir, hatta değerden düşürebilir. öte yandan da o eskiliğin izleri onun tarihselliğine kanıt olacak biçimde yapıya özgül bir değer katar. yapı, bir taraftan eskiyip kullanım ömrü tehlikeye girerken, öte taraftan da eskiliği nedeniyle yeni bir anlam kazanır.
  
  patina, yapının dış ve iç yüzeyine sözkonusu eskimeyle eklenen katmanın adıdır. onu hem bir atmosferik kir katmanı ve yaşanmışlık kanıtı olarak örter, hem de aynı katmanın daha derinlere işlemesini engelleyen bir koruyucu kılıf işlevi görür..."
• babun film'in aynı isimli çalışması için bkz. #20448356
• bir malzemeyi boyama yöntemiyle başka malzemeye benzetme işidir. alçı modeli mermere, ahşaba veya metale benzetebilinir.
  
  plastik ya da sentetik boyadan yararlanılır. rölyef ıslak ise plastik boya, kuru ise sentetik boya kullanılır.
• ing. eski pirinç eşyada oluşan yeşil pas.
• aynı zamanda da paslanabilen çelik türlerini korozyona karşı korumak için asitte^* bekletilerek yapılan bir dağlama işlemi.
  
  patina genellikle bıçaklarda kullanılır ve metale koyu renk^*görünüm kazandırır. bu dağlama işleminde çeliğe makul görülebilecek düzeyde zarar verilse de oluşan katman metali dış etkenlerden korur, paslandırmaz, cool gösterir, ramboluk yapacaksanız gece kamufle eder.
  ^***
  
  (bkz: eloksal)
• zamanın malzeme üzerinde bıraktığı izler.
  
  bir yapının taş duvarında ya da ahşap bir masada görebileceğimiz, ona eskimişlik, yaşanmışlık görünümünü veren katman.
  bu bazen renk değişimi, paslanmış bir eleman, bazen de biyolojik bir etkiyle, yosun kaplanmış bir yüzey olarak görülebilir. patina bazen koruyucu bir tabaka iken bazen de malzemeye hatta yapıya oldukça zarar verebilir.
  
  doğal patina, çevre koşullarının etkisi ve malzemenin uygunluğu sonucunda uzun yıllarda oluşur. malzemenin kalitesiyle doğru orantılı olarak patinanın da daha güzel bir etki bıraktığını düşünürüm. günümüzde ise bu etkinin güzelliğinden olsa gerek, eskimişlik görünümüne yapay yollarla ulaşılmaya çalışılıyor. sahte bir yaşanmışlık ve tarihi görünüm ile antikamsı objeler üretilebiliyor.
  
  tüketim hızımızın bir sonucu olarak kullandığımız bir malzemenin eskiyip patina kazandığını bile göremiyoruz. öte yandan, uzun süre kullanıma uygun kalitede malzemeye de ulaşmak zor. halbuki, bazı yerlerde, aile içinde, nesilden nesile aktarılan oyuncaklar olduğunu duymuştum. nasıl bir yaşanmışlık vardır o oyuncaklarda. bir yandan da bir koruma bilinci ve gelecek nesillere aktarma düşüncesi.
• bronz bir şeyler almak için güzel bir sebep.
  kol saati, çakmak gibilerinden.