• formula 1'de en ondeki pilotun posizyonuna verilen ad... (bkz: ingilizce)
  • sıralama turlarında en iyi dereceyi yapan pilotun kazandığı derece. bunlar yapılacak olan yarışa en önden başlarlar.
  • ayrton senna'nın 65 kez kazanarak rekoru elinde bulunduğu ayrıcalıklı start pozizyonu.özellikle monaco ve macaristan'da kazanılırsa pazar günü yarışı kazanmak zor olmaz.
  • grand theft auto vice city'de satın alabileceğiniz bir strip club.

    ocean beachteki caddeden aşağı light house a doğru inip sağa kıvrılan yolu takip ettiğinizde sağdan ikinci caddeye girince biraz ilerde solda görebilirsiniz.

    aldıktan sonra aynı caddede bir giyim mağzasından mr. vercetti kıyafetlerinizi temin edebilirsiniz.

    içinde bir özel dans odası var. orada durup 600 dolar harcarsanız sonny denen upnorthun babası sizin printhouse u basıyor. sonra onunla çatışmaya gireceğiniz bir görev çıkıyor.

    oyunu bitirdikten sonra tekrar dönerseniz buraya, sahnede bir direk etrafında dans eden hatunun olduğu bir oda daha açılıyor, striptizci kızların kıyafetleride değişiyor felan fişmekan.
  • önemli bir mevki.
  • misketlerle oynanan ve mors adı verilen oyunda (bkz: mors/#2298006) çok önemi olduğuna inandığım pozisyondur..
  • ytu insaat bölumunde vizelerden önce sınıfların kilitli olması nedeniyle kopya egilimi yuksek yarısmacıların optimum kopya icin yer tutmak amacıyla,sınavdan yarım saat önceden kapı önlerinde olusturdukları sıra.
    not: kapıyı acmak icin gelen hoca bu kalabalığı görunce kapıyı acmaktan vazgecer.ancak kimsenin geri adım atmaması sonucu anahtarı sıranın en önüne doğru fırlatır.ve yarıs baslar*
  • http://youtube.com/watch?v=om84zc4-kcq adresinde televizyon reklamını görüp hohohohoohho diye görülmesi gereken 1982 namco yapımı oyun.
  • mahalledeki tüm çocukların eline verirdim bu oyunda. yol kenarındaki tabelelar beni büyülerdi. babamdan defalarca beni oraya götürmesini ve arabayla o yollarda gezdirmesini istemiştim. o da, "sen biraz büyü, birlikte gideriz arabayı sana veririm sen kullanırsın" derdi. bence iyi bir anlaşmaydı.

    mahallenin bütün çocuklarını yeniyor olmamda kuşkusuz commodore'un bizim evde olmasının payı vardır. çünkü ne onlar yenilmeye, ne ben yenmeye doyuyordum. bu oyunu oynarken kırdığımız joystikleri babamın jiletlerini kullanarak tamir ediyorduk.
  • bırak mahalleyi, tanıdığım tanımadığım herkesin eline çok pis verdiğim oyundu bu. grafikler gerçek gibi gelirdi, sağ-sol yapınca 3d ilüzyonu oluşurdu, hız duygusu ile birlikte dışa savrulma da net bi biçimde hissedilirdi.
hesabın var mı? giriş yap