• şu an televizyonu açtığımda karşıma çıkan ilk haberin konusu...

    bu gün istifasını istiyerek ordudan ayrıldığını öğrendiğimiz asker.
  • okulda kızlarla erkeklerin el ele tutuşmasına göz yumduğu için hakkında soruşturma açıldığı ileri sürülen general.

    sanırsın ki akp açmış soruşturmayı.
    bağnazlık sırf dini olmuyor sanırsam.
  • emniyet müdürlüğü, genelkurmay ba$kanlığı, mit müste$arlığı, türk telekom biz kendisini dinlemedik diyor..

    e spy ear'le mi dinlediler yani?
  • basına yansıyan bilgiler doğrultusunda genelkurmay'ın dolayısıyla türk silahlı kuvvetleri'nin bir kez daha büyük hayal kırıklığı yarattığı olayın sujesidir. elbette olayın bilmediğimiz yönleri asıl düş kırıklığını ve yazıklanmalarımız barındırmaktadır.. zira basına böylesi ehemmiyetli ve t.s.k.'yı ilgilendiren bir konuda sızdırılanların önemli ölçüde "gerçek" olduğunu, çarpıtılma ve cımbızlanma sapmalarıyla birlikte kabullenmek lazım.

    konuyla ilgili pek çok gazeteyi tarayınca edinilen açık istihbarat; belirtilen generalin uzunca bir süredir telefonunun dinlendiğinden kuşku duyduğu, kendisi hakkında pek çok isimsiz (kendisine göre aynı zamanda asılsız) ihbarın ve şikayetin komutanlarına iletildiği, bunlarla ilgili hiç bir soruşturma yapılmadığı, geçtiğimiz günlerde ise kara kuvvetleri komutanı orgeneral saygun'un kendisini odasına çağırarak telefon konuşmalarının bant dökümünü içeren kimi kayıtları taşkesen'e okutarak hattâ bazı konuşmaları dinleterek kendisinden açıklama istediği, sonuçta paşa'nın istifa etiği pardon ettiğidir.

    genelkurmay yaptığı yazılı açıklamada paşa'nın telefonlarını dinlemediklerini belirtmiş, taşkesen'in özel nedenlerle istifa ettiğini, anılan kişinin özel hayatının dokunulmazlığı nedeniyle açıklama yapma ya da yapmama tercihinin istifa edene ait olduğunu ve kendilerinin telefon dinleme gibi bir yetkilerinin olmadığını bildirmiştir.

    son dönemlerde hükümetinkiler dahil bu denli garabet yüklü, bu denli samimiyetsiz bir açıklama okuyan varsa beri gelsin...

    bir kere türkiye'de telefon dinleme kararı vermek güya münhasıran yargı erkine aittir. lakin genelkurmay başkanlığı bizzat dinlemedi ya da dinletmediyse; kendilerine taşkesen'le ilgili bant dökümleri, kayıtlar geldiğinde bunu getirene "bu ne cüret, siz benim üst düzey bir subayımı nasıl yasa dışı olarak dinlersiniz?" deyip, hukuki işlem yapmayarak nasıl böylesi verilere dayanmış ve taşkesen'i sorgulayabilmiştir.

    madem taşkesen sorgulandı ve konuşmaların içeriği bir takım mahrem hususlara, karşı cinsle münasebetlere ilişkin olarak sakıncalı bulundu; nerede kaldı sayın genel kurmay'ın basın demecinde belirttiği özel hayatın masuniyeti?

    genelkurmay'ın "dinlemedik!" beyanatını takiben "valla billa biz de dinlemedik" diyen mit ve emniyet bi kenara, ulusal iletişimin yürütücüsü türk (!) telekomünikasyon a.ş genel müdürü paul doany de uzun uzun mevzuata ilişkin bilgiler veren bir basın toplantısı tertip etmiş.

    zurnanın son deliği kabilinden benim bu beyanatlarım ise kesinlikle emin çölaşan gibi "ulusalcı bir general kolay yetişmiyor" eksenine oturmamakta. lakin el insaf, el vicdan.. lütfen somut gerçekler bir kez daha değerlendirilsin. reha paşa'nın teröristle, yabancı istihbarat servisleriyle, yasa dışı kişilerle telefon irtibatı değil, tümüyle özel yaşamıyla ilgili konuşmaları nedeniyle bu "operasyon" gerçekleştirilmiştir. yani çiğnenen yasa devlet-i ali'nin üstün menfaatleri için zaruri bir derinlikte değil keyfi bir ayak kaydırma politikasının ürünü olarak icra edilmiş, hukuk hiç bir vatan - millet - adapazarı bahaneyi kübraına ihtiyaç duyulmaksızın köçek edilmiştir.

    bu adam harp okulu'nun haftasonları gidilen lokalinde her biri son derece sağlıklı yimi yaş ortalamasındaki genç adam ve bayanlardan oluşan komutan adayı harbiyelilerin nişanlılarıyla, aileleriyle birer bira içmelerine, şık ve ucuz bir restoranda zaman geçirmelerine izin vermiş ve sırf bu hadise bile ilgililerin nicedir bildiği bir düzeyde fesatlık kazanların kaynamasına yol açmıştır.

    oysa tanıyanların anlattığı kadarıyla paşa son derece geniş ufufklu, çalışkan, çağdaş, disiplinli çalışan, ilerici bir komutandır. görev kusuruna rastlanmamış pürüzsüz sicilli ve başarı abidesi bir kurmaydır.

    filhakikl bugün bel altı vurularak nakavt edilen harbiye komutanı'na bu durumu reva görenler, "en büyük harbiyeli"nin özel yaşamı ya da alkolle münasebetini her ortamda binbir yalan ve abartıyla çirkefçe diline dolayanların yanında saf tutmuştur. kınamıyor, alışıyoruz.. dileyen kınasın dileyen kınalansın..

    (bkz: aferin)
  • kara harp okulu komutanlığından istifa edip şu an ankara barosuna bağlı olarak staja başlayan asker kişi...
  • üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen, kendisine yapılan suçlamaların, yalan yanlış iddiaların hiçbirinin aslının olduğu ispatlanmadı. reha taşkesen; şerefiyle, onuruyla yıllarca görev yapmış, çamur at izi kalsın zihniyetine yenik düşmüş. atatürkçü, modern ve başarılı bir komutan(dı). bu kadar çabuk pes etmek ona hiç yakışmadı. bugün orduda yüksek rütbelerde yer alan birçok komutandan daha fazla hak ediyordu yüksek rütbeleri ve önemli görevleri.

    (bkz: yazık oldu)
  • zamanında öğrencilerin halinden anlayan ve zorlu hayat koşullarında ve eğitimlerinde, yanlarında olduğunu hissettiren gerçek bir liderdi.

    yine o harbiye'den çıkmış, türkiye cumhuriyeti kurucusu atatürk; millete efendilik yapanın değil, hizmet edenin onun efendisi olduğunu söylemiştir.

    liderlik de böyle bir şeydir. itaat 2 türlü sağlanır, bir korkutarak, bir de kişinin kalbini kazanarak. şuan harbiye öğrencilerinin hiçbirinin itaat sorunu yaşadığını sanmıyorum, ancak bir düşünelim hele. acaba itaat hangi tür ile sağlanmışsa sağlıklı olur?

    reha paşa zamanında, kendisini sevmeyen tek harbiyeli bile varsa bu büyük bir sorundur, çünkü sevilmeyecek, lider olarak benimsenmeyecek bir insan değildi.

    ben sonraki döneme rast geldim, orada kalmasam da kardeşimden öte insanlar orada hala. sonraki dönemde ayrılanların çokluğu bir kenara, bu sene alınanların %70'e yakınının sivil kaynaklı oluşu, liselilerin ilk defa böyle azınlıkta kalışı önemli bir noktadır.
  • osman pamukoğlu'nun kan uykusu'nda "iran'ın içerisinde jetma berkar kampına girerken, ankara'dan operasyon yapamazsınız emri geldi, ben de reha'nın taburunu geri çektim, dönüşte bir de pusu yediler, çatıştılar "dediği komutan reha taşkesen'dir.
hesabın var mı? giriş yap