45 entry daha
  • adaptasyonu kavram olarak elinde tutan, psikolojik dayanıklılık. dolaplar dolusu giysin varken sabahları giyeceğim hiçbir şey yok diye ağlayarak samimi bir acı yaşamak ve deprese olmak ne kadar mümkünse, bir depremle evini çocuklarını her şeyini kaybedip üzülsen de devam etmek, bükülsen de kırılmamak da aynı derecede mümkün. işte bunlar hep psikolojik dayanıklılık

    gözünü sevdiğimin evrimi kapsamında, oradan buradan “arsızca” fışkıran otlara benzetiyorum en çok. kimde görüyoruz, işte, yerini seven ama o yerden kaldırsan da çoğu zaman bana mısın demeyen ev bitkilerinde, çok yakınını kaybedip devam edenlerde, travma sonrası büyümeye meyyal olanda, bir mum ışığında, bir yer yatağında, aşk hiç biter miiiii diye bu yol buradan ilk gençliğe kadar gider.

    diathesis stress model da açıklar bunu, işte hepimizin genetik yatkınlığı da var, ama hayatın getirdiği olayların dozuna göre maruz kaldığımız stres de var, stres fazla oldugunda bile yatkınlığın fazla degilse, kapı gibi psikolojik dayanıklılığın oluyor.

    böyle başlamış olayım, buradan yeşermeye devam ederim.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap