• öncülüğü "www.asistanhekim.org" un yaptığı oluşum. destekliyoruz.

    http://www.youtube.com/…vym&feature=player_embedded
  • emeğe saygıdır. o kadar çalış çabala sonra ..... biri gelsin sana küfür etsin, el kaldırsın.sadece hayır demek yetmez ağır cezalar verilmeli. tehdit ediyorsa tutuksuz yargılanmamalı karşı taraf da yusuf yusuf dolaşmamalı tutuklanana kadar.
  • (bkz: 17 ocak 2017 karacabey dh'nde cinayet girişimi)

    kasap bıçagıyla hemsire rehin alan hasta yakını
    bunu izleyen onlarca güvenlik
    can korkusu çeken bir hemsire ve hala sakin kalabilme çabası
    kasap biçağıyla dolaşabilen bir zanlı
    cocugu hastayken elleri cocuguna sifa getiren ellerin sahibinin bogazina bicak dayayabilecek kadar vicdanli bir cani
    bu caniyi serbest birakan bir adalet
    bu caniyi tekrar tekrar hastanede ayni tavri sergilemeye iten cezalandirmama şekli
    caniler bir yanda bir yanda canla başla hizmet veren saglıkçılar...

    caniler serbest kalsin ,sonra yarin doktor ölduruldu ,doktora dayak
    hemsireye dayak ,ambulans soforu darp
    edildi.
    bu sistemde saglikciyi kim koruyacak?sorusunun cevabi yok.
    öncelikler zarar verme 'primum non nocere '
    tıp fakültesinde ögrenilen ilk latince cümle.
    biz kimseye zarar vermiyoruz şükür ama zarar görmemek de bizim en doğal hakkımız olmalı ve can güvenliğimiz olmalı .
    ınsanlar yaşama hakkı için çabalar biz öldürülmeme hakkımızı alamıyoruz ,bu vahşettir.
    vahşete ses cıkarmayan herkes de vahşidir.
    lamicimi yok
  • #dryunusbabaninyanindayiz
    aydın da , cezaevinde gereksiz bir sevk talebinde bulunan bir mahkum tarafından döner bıçağı ile yoğun bakımlık edilen hekime destek twiti. her geçen gün bu şiddet artıyor ve medya bunu görmezden geliyor. gündem de tutalım. sağlıkta şiddete son...
  • ön edit: kesinlikle hak vereceğim "ne okuyacam uzunuzun,banane senin ne düşündüğünden" diyecek arkadaşlar için
    --- spoiler ---

    her kesimde olduğu gibi sağlıkta da şiddete hayır!
    onca yıl biriktirilmiş latince'ye de mi saygın yok
    senin anana bacına yapsalar iyi mi
    eğitim şart
    ama bi de:
    doktorsun dediler fazla şişirdiler
    --- spoiler ---
    hepsi ve daha fazlası..

    tarih boyunca ifrat/tefrit ilişkisini tutturamamış bilinç problemli güzide halkımın hakkını aramayı yanlış tanımlamaktan dolayı nesillerden beri süregelen doktor tahakkümünü tersine çevirmek için şiddete başvurması durumudur ki son zamanlarda artması sebebiyle spesifik başlıklara yol açmıştır.

    doktorluğu meslek olarak seçenlerin, hayatının önemli bi kısmını ezbere dayalı bi sisteme ipotek etmeleri ön koşulunu kabul etmeleri gerekir ki bu büyük bi azim ve sabır gerektirir. diğer daha yaratıcı mesleklerde olduğu gibi kişinin kendi zekasına dayalı ilerlemesinin yolu burada uzunca bi süre kapalıdır ve kanımca bu yüzden son derece sıkıcıdır. gerekli motivasyonunun itici gücü yeterli değilse çekilir eziyet değildir. ama motivasyon uhrevî amaçlar taşıyorsa sonuç insanlık adına mükemmel olur.
    sorun, ülkemizdeki doktor kavramının yüceltilmesinde doz aşımı yaşanması sebebiyle, çoğunlukla motivasyonun kaynağının kişinin kendini kanıtlamada tap nokta olarak tıbbı hedeflemesinde ve bunu kendine ego etiketi yapmasındadır. ortamlarda hiç gerekmediği halde kendilerini belli etme halleri hep bu beslenme ihtiyacındandır. peki bu verilen once emeği,sabrı ve azmi yok saymamıza neden olur mu, tabii ki hayır. saygınlığı su götürmez bi gerçek olan bu meslekte mesele olan, bu ülkede doktorların doktorluk yaptıkları için hastaların kendilerine minnettar kalmasını beklemeleri kısmındadır ve bi noktaya kadar hasta tarafından da kabul edilebilir yanı vardır. sonuçta kendi canımızı,canımızın canını kurtaran,rahatlamasını sağlayan bilgi birikimindeki emeğe minnettar olmak bi reflekstir. fakat bazı doktorların kendileri için biçtikleri 'ulaşılmaz' konumun ezikliğinden yılmış bi nesil mensubu olarak bu kendini abartmayı senelerce hiç anlamlandıramamışımdır. açıkça, kendi zekasıyla yepyeni bi çığır açmış herhangi birine bakışım daha üst noktadadır. her neyse..
    işte bu geçmişten gelen ezikliği aşmayı tek bildiği yöntem olan şiddetle çarelendirmeye kalkan cahil kesimin doktorlara tekme tokat girişmesi ve hatta öldürmesinin son zamanlarda çoğalmasıyla doktorluk mesleğindeki algı bir anda hakimiyetten mağduriyete çevrildi. algısı bu yönde güncellenen halk da bildiği yöntemi en berbat haliyle yapar oldu.

    bu analiz gibi görünen fakat kesinlikle ahkâm kesmekten başka bi şey olmayan kişisel görüşlere ülkemizdeki sağlık şartları/doktorların mesai süreleri/bi doktora düşen hasta sayısı vb gibi sebeplerle doktorlardan 'hastaya davranış' konusunda fazla şey beklenmemesi gerekliliğiyle ilgili şeyler ekleme ihtiyacı hissetmedim. az biraz aklı olan bu konularda haklının hakkını teslim eder zaten.
    ayrıca,
    bu yazıyı alma mazlumun âhını.. şeklinde anlayacak ve şiddeti akladığım sonucuna götürecek kadar kıt zekalıların zaten bu entryi okumayacağını varsayar rahatsızlık verdiğim için özür dileyerek huzurlarınızdan çekilirim.

    edit: yukarıdaki yazıda, "sağlıkta dönüşüm yasası" ile doktorların üzerine binen ağır yük,hastalara müşteri gibi yaklaşmalarına ve onları meta gibi görmelerine zorlayan düzenlemeler ile ilgili her şeyin yazılmış ve bilinen şeyler olduğunu varsayarak geçmişten gelen hınç meselesinden olaya bakmıştım. bu hınç meselesinde de iktidarın "eğitimli kesimleri itibarsızlaştırma" refleksi ile cahil kesime cesaret verdiği bilinen bi gerçek.
    'sağlıkta dönüşüm'le doktorun önüne 80-100 hastayı şart koşmalarını dolayısıyla doktorların üzerlerinde oluşan gerilimi yakın arkadaşım olan doktorların ağzından yani birinci dereceden takip edenlerdenim.
    onlara haksızlık etmiş olma paniğiyle editliyorum. son 5 yılda 70bine yakın sağlık çalışanının şiddete maruz kalması toplumsal bi yara.
  • -bazı doktorlar hakediyor çünkü bu hayat memat meselesi.
    -ama hekim de saygılı değildi, kötü davrandı
    diyen kişilere şunları söylemek istediğim başlık konusudur.

    - bile bile bozuk meyve sebze satıp hayata kaseteden manav,
    - trafikte terör estirip hayata kasteden minibüs /taksi/otobüs sürücüsü,
    - yayaya yol vermeyen yani hayatlarına kasteden sürücüler,
    - tüm birikimleriniz dolandırıldığında başvurduğuz ve işi ağırdan alan banka personel;
    daha liste uzar gider.
    hepsini dövelim mi? hepsine şiddet mi uygulayalım?
    bunu bir de bu şekilde düşünmek lazım.
    herkes çalışıp kazanıyor, senin paran benim vergim yok, öyle bir durum, öğretmen de, çöp toplayan görevliler de, hekimler de, banka memurları da, otobüs şoförleri de aynı şekilde emek ile çalışıp aynı devletten maaş alıyorlar, vergi ise hepsi vergi, maaşsa hepsi maaş. ama hizmetse hepsi hizmet, şiddetse hiçbirisinde olmamalı, hiçbirşeyi çözmez.
  • her zaman ve heryerde, herkes için şiddete hayır...
hesabın var mı? giriş yap