• çabuk geçmesine bel bağlanan, genelde tüyleri diken diken eden gün biçimi. akışa bırakabilmek kuvvetli panzehirdir.
  • sonunda ölümse bekleyen bitişi reddettiğinizdir. sevdiğiniz bir insanın annesinin sadece sayılı günleri olduğunu duyduğunuzda ise söylenecek hiçbir sözünüzün olmayışı, dilinizin dönmeyişidir.
    (bkz: ölüm haberi almak)
  • gecsin diye akil almaz aksiyonlara girisilse bile (takvim cizmek, sarkilardan fal tutmak, spora baslamak, orguye baslamak, origamiye baslamak, odadan cikmamak, yataktan cikmamak, eve girmemek, evden cikmamak, sarki yazmak, degisik sanat dallarina baslamak, odayi toplamak, odayi dagitmak, sigarayi birakmaya calismak, arkadaslarla bulusmak, kimseyi gormemeye calismak, konusmamaya calismak, dans etmek, yorgani kafaya cekmek, kafayi yemek gibi) gecmedigi, aksine bir de gecen her dakikayla kendine reset attigi gorulen ve bu goruldukce insani en derin mezara gomen bir zaman birimi. gecmiyor iste, sadece duruyor. pis pis siritiyor bir de.
  • malum eskiler, malum tez bitme-geçme şeysi de var bundan olunca- kalınca, da.. say say bitirememek ne fena şeymiş, hiç dememişler ama (aşkolsun eskiler).. böyle konuşurken, böyle bir sürü saat bile konuşsan, böyle çok konuşmaktan yorulsan bile yokluğu ile, böyle sayılı gün kadar o süre birbirinize sarılamayacağınızı bilmenin gerçeği ile insanın içinin burkulmasından, özlemekten karnına ağrılar girmesinden, kıvranmasından hiç bahsetmemişler.. hiç.

    tabii, bu işin bir adabı olmalı ama di mi, ondan, anlıyorum.. yani konuştukça özlemek çok saçma, günler sayılabilir kıvama iyice gelince hele, sapsaçma bu.. yani bence yasaklanması bile gerekir.. adam gibi kavuşulsun olsun bitsin.. zaten olacak bişey için şeyapmanın alemi yok di mi, yani böyle özle özle nereye kadar sonuçta.. hem özlesen de geçecek, özlemesen de geçecek ki, sayılı gün bu..
    evet, yani..

    ama bazen günde bir sürü kez saysanız da bitmiyor ya, bence o çok fena.. işte. sadece o, yoksa ben de biliyorum, geçecek..

    -sevmek zamanı..
  • geçmeyen zamandır aslında. geçmeyen, bitmeyen ama geçsin diye bekledikçe bekleyeni bitiren zaman.
    uyutur, uykuya tutturulan günlerdir. gözleri kapatıp açana kadar bitmesi için yalvarılır ya da bitmeden gözleri açmamak için... sonunda gözler açılır, uyku biter o bitmez! o geçmez!
    sayarsın, gerçekten sayılır ama o bitmez! o geçmez!
    geç be sayılı gün geç artık! bit artık!
  • insan hayatındaki büyük sınavlardan birisidir bu lanet.

    seni alır karşısına, bir at gözlüğüyle keser dünyayla bağlantını. önce karşısında durursun, dimdik, "çabuk geçer sayılı gün" çalınmıştır kulağına bir yerlerden vakt-i zamanında, bir bildiğin varmışcasına dikilirsin karşısında. ama işte onun içinde saklı olan o en vurucu şeye, "zaman"a meydan okuduğunun, cahilliğinin, zavallılığının farkında olmayışın kırmaya başlar dizlerindeki gücü.

    o at gözlüğünü çıkarıp atmaya çalışırsın, başka şeylere döneyim biraz da dersin ama, olmaz. mahkumiyetinin farkında olmaya başladıkça zavallılığın artar, karşındaki o "sayılı gün"ün de lanetliği, ve işte hayat renklerini kaybetmeye başlıyor...

    "olsun, azaldıkça renkler geri dönecek" dersin, "azaldıkça dizlerimdeki derman artacak, geçen zaman benim haneme akıyor ne de olsa"... yok ya! hiç dibe vurmadan tekrar suyun yüzüne çıkmak var mı? o "geçen" dediğin zaman tükenmeden hiçbir şey geri dönmez, hatta günden güne kayıplarına yenileri eklenir; sabır, güç, sevgi, değerler ve seni sen yapan bi dolu şey.

    ben,
    artık o at gözlüklerini bile göremeyecek kadar sıkı sıkı kapattım gözlerimi, dizlerimin üzerinde duruyorum, duymuyorum, yemiyor içmiyorum, vazgeçtiğim daha o kadar çok şey var ki... ama geçmiyor, söylenenler yalan, sayılı gün çabuk geçmiyor. sona yaklaştıkça tükenen stoklarınla daha da güçsüzleşiyor ve daha fena hırpalanıyorsun.

    su bile içemezken artık, kendimi yere bıraktım. gözlerimi açtığmda bitmiş olacak mutlaka. ama "sayılı gün" , her zaman benim hayatımdaki en unutulmaz zımparalardan biri olarak kalacak hafızamda, bunu biliyorum!
  • algıda yanılsamalara, beyinde tahribata ve insan ruhunda huzursuzluğa yol açar.
  • tecrübelerime göre sayılı günlerden "gün" çok çabuk geçer, "hafta" da yavaş sayılmayacak hızla biter ama sanki yekünden bir şey azalmaz. "bu gün de bitti" dersiniz sürekli eğer ortada sayılı gün varsa, ama "az kaldı" diyemezsiniz bir türlü. daha iyi anlayabilmek üzere gerekli mekan için (bkz: viyana)
  • sayılı gün, sıralı günler: pazarkesik, salışar, çarşıambarı, perşipembe, cumahalle, çükertesi, pazıyazar.

    (bkz: sayılı günler/@ibisile)
    (bkz: mart dokuzu)
    (bkz: aprilin beşi), abrul beşi, ebrum beşi/@ibisile
    (bkz: gün tün eşitliği)
    (bkz: haftanın günleri/@ibisile)
hesabın var mı? giriş yap