• bu düşünce biraz daha oturmalı. yani aslında kapitalistiz madem, bari kapitalist olmayı becerebilmeliyiz. belki level atlamanın sırrı tam kapitalist olabilmektedir. biz pek arada deredeyiz.. mesela polisi aradım di mi. adam geviş getire getire "hee biz hallediyok duruma el koyduk" diyip yatmamalı. gerçekten duruma el koymalı. "vergi mükelleflerinin parasını boşa harcamayalım" mantığı olmalı belki. ne bilim. tam kapitalist olursak bir şeyler hızlanır gibi geliyor. biz halaa eş dost torpiliyle işleri yürütebilen, sırada öne geçebilen bir milletiz. çok yavaşlıyor her şey çok.
  • bu lafın muhatabı olan memurlar, türkiye'de en fazla vergiyi ödeyen kesimdir.
  • hem doğru hem yanlış ifadedir.

    maaşını "ödediğiniz" adam da neticede kamu hizmeti yapıyor. demem o ki o olmasa senin para kazanmanı sağlayan pek çok işlem yapılamaz tam anlamıyla bir kaos oluşur (örneğin maliye, finans, tescil vb). para kazanmayı geçtim sağlık, eğitim gibi alanlarda da hayati sıkıntılar yaşarsın. aklıma gelmeyen daha nice kamu hizmeti vardır mutlaka, olmasalar canımızı ciddi şekilde yakabilecek. langur lungur da olsa bir şekilde devlet kurumlarıyla bir şekilde ilerliyoruz...

    ayrıca vatandaşlarımızın karşısındaki memura patron muamelesi eşliğinde "sen" diye hitap etmesi de hoş değil. o sen dediğin adam pek çok defa senden daha iyi bir altyapıya sahiptir unutmayalım. kendi oğlu olsa belki gurur duyacağı o şahsa hakaret etmek marifet değil. bu ve benzeri olaylar sürekli yaşanmaktadır memleketimizde.

    ha çalışmayan memur yok mu? tabii ki de var, ama sistemi aksatan unsur, şahıslardan ziyade memleketin ortalama insan kumaşıdır zaten ki bu ifadeyi kullanan vatandaş da bu ortalamaya dahildir. o vatandaşın da memur olması halinde ne kadar idealist yaklaşabileceği meçhuldür.

    son olarak "bir memurun motivasyonu neden düşüktür?" konusu var ki, ayrıca incelemek lazım.

    yine de her şeye rağmen allah düşürmesin devlet dairesine.
  • 3 aydir maasini alamayan iett soforlerine kesinlikle soylenmemesi gereken cumle.
  • bunun bir de bu ülkenin ekmeğini yiyorlar versiyonu vardır.
    her sabah ekmek fırınlarında heder olan yüce milletimizin ekmeklerini hep onlar bunlar yer durur.
  • bu lafın muhatabı olan memurlar türkiye'de en fazla vergiyi ödeyen kesim olduğu gibi en fazla yan gelip yatan, en fazla gereksiz istihdam edilen, en fazla burnundan kıl aldırmayan kısmı da oluşturduğu için köpek gibi çalışıp maaşı hayvan gibi kesilen adam bunu söylemekte gayet haklı olabilir. ben sık sık söylerim memur kısmısı o işi babasının hayrına yapıyormuş gibi davrandığında. olmasaydın memur amına koyim, bana mı sordun olurken. madem oldun, yap işini. sen işini yap işimi gör diye vergi veriyorum ben.
  • gayet güzel ve dogru bir argümant. ortalama tam bir yil önce bu sözü bir almandan bizzat duydum ve takdir ettim o zaman. hemen aciklayayim durumu. doktora calismama basladiktan iki veya üc hafta sonra tag der raumfahrt denilen bir organiyaszon düzenlendi. iki yilda bir düzenleniyormus bu organizasyon. sansimada benim yeni basladigim döneme denk gelmis. neyse organizasyon pazar günü. bizim kampüs diyelim, dlr-kölnporz. yani köln ile bonnun tam arasinda. bir tren bir otobüs yapman gerekiyor. neys eiste herkese görev verildi. bizde bir cihazin basinda beklicez gelen giden soru sorarsa cevaplicaz. aklimda hep sey diye düsündüm gelicek bir kac tane uzayla bilimle alakali iki üc genc sorucak iki soru gidecekler. neye sabah erkenden yola düstüm trene bir bindim oturcak yeri birakin, ayakta duracak yer yok. bakin pazar diyorum sabahin körü diyorum. pazar dedin mi almanya uyur, ölür bir boklar olur. anlamadim bir türlü . neyse duraga geldik indim, bütün millet indi. baktim otobüsler yok. calismiyor hepsi durmus. sordum ne is diye trafikten ilerlemiyor dediler. hala anlamadim. basladim yürümeye yaklasik bir saat yürümeden sonra ulastim dlr’ye . icerisi anacik babacik günü. neyse attim kendimi sorumlu oldugum labin basina gelen giden, sorular eksik olmuyor. hani yediden yetmise derler ya tam anlamiylar öle yedisinde olanda sürekli bir soru icerisnde 70 misinde olan da. sorularin arkasi arkasi kesilmiyor. coguda ekonomi ve maliyet üzerine. bunu niye yapmiyorsunuz, bu daha pahali bu ucuz gibisinde. bütün bir pazar böle gecti. 100.000 üzerinde ziyaretci almisiz o gün. tabi ben dumurum. hic böle bir sey hayal etmedim, hala da edemiyorum. neyse günün yorgunlugu toplandik seminer odasinda. muhabbet edip birseyler iciyoruz. bizim bölüm baskanina yanastim, cat pat almancamla sordum. ya dedim ne is, bu kadar insan, buraya niye geliyor. ne yapiyorlar. hani sürekli bir soru ne istir, gibisinden. ben bu soruyu sorunca o benden daha cok sasirdi haliyle. neyse dedi ki

    -bizim aldigimiz maas, bunlarin ödedigi vergiden geliyor. aldigimiz her cihaz,yaptigimi her deney ödenen vergilerle saglaniyor. vergilerinin nereye gittigini görmek, sorgulamak en dogal hakklari, hakkimiz.

    gibisinden bir cevap verdi. bildiginiz gibi almanya’da en büyük cezalardan biridir vergi kacirmak ufak bir dipnot. herkes vergisinin nereye gittigini sorgulama hakkina sahiptir ve elinden geldigince de takip etmektedir. ama tabi biz alismisiz verdigimiz vergilerin bir sekilde bosa gitmesine, bosa yatirimlar yapip bir takim mütahitleri zengin etmelere. onun icin vergimizin hakkini sorunca birilerinden garipsiyor insan.

    ha bir kac tane ölü yatirim örnegi icin bizzat yakininda bulundugum;

    (bkz: gazipasa havalimani)
    (bkz: gazipasa yat limani)

    biraz da dlr hakkinda bilgi icin

    (bkz: deutsches zentrum für luft und raumfahrt)
  • hadi lan ordan; senin ödediğin vergi borç faizi ödemelerine, vergi borcundan indirim yapılan kodamanlara gidiyor dallama, diye de cevap verilebilecek bir cümledir

    ek olarak benim (bu cümleye maruz kalan kişi yani) ödediğim vergiyi (maaşımdan kesilen gelir, harcamalarımdan, akaryakıttan vs kesilen kdv, ötv zart zurtu) düşünürsen, kendi kendimin patronuyum, sana ne ulan da diyebilir.

    kaldı ki hangi verginin memur maaşlarına veya diğer harcamalara gideceği şeklinde bir ilke yoktur. sadece vergi gelirlerinden ne kadar nereye harcanacaktır diye bir planlama vardır.

    yoksa bu sözü eden şahsiyetin verdiği vergi kanalizasyona mı, parke taşlarına mı, dağıtılan kömürlere mi gitmiştir ülkemizdeki hesap verilebilirlik, şeffaflık ve ileri demokrasi nedeniyle öğrenme imkanı yoktur.
  • memurların ''devlet sağ cebinden sol cebine para koyduğu için'' vergi vermediğini zanneden insanların normal karşılayacağı önermedir.
    ama o senin dediğin gelir vergisi be agacım. onu doğru dürüst memur ve işçiden başka veren yok zaten.
    onun dışında kdv ötv memurun cebinden çıkıyor çatır çatır.
  • iki tane memur bu sav ile yaklaşıp 5 saat filan birbirleriyle kavga edebilirler.
hesabın var mı? giriş yap