*

  • sevme hakki yasama hakki kadar kutsal bir hakdir. kisi sevmedigi, sevemedigi, nefret ettigi insani sevmedigini soyleyebilmelidir. nefretin, sevmemenin sebebi alenen yazilmissa "nedir bunun sebebi?" demek manasizdir. insaniz sevdigimizde olacak sevmedigimiz de, kaldi ki her sevdigimizin izahatini yapmamamiz icab etmedigi gibi, her sevmedigimizi de neden sevmedigimizi alenen beyan etmek durumunda degiliz. dilegim odur ki hisler karsilikli olsun.
  • anne tarafindan yemek konusunda cocuga asla verilmeyen hak.
  • severek kullanılan bir haktır, verilmezdir alınmıştır illa ki.
  • kısaca sevmem diyip geçebileceğimiz, az ve öz olabileceğimiz, neşe içinde sevmeyebileceğimiz, gerekirse tiksinebileceğimiz, hatta nefret bile edebileceğimiz prensiplerinden yola çıkarak sahip olduğumuz, sonuna kadar savunduğumuz doğuştan gelen hakkımız. örnek görelim:

    - bamya mı? sevmem
    ya da
    - almanca mı? sevmem
    hatta
    - sarışın mı? sevmem

    copyright'ı guru'ya ait ve bakınız ne kadar kolay.
  • aile tarafından, aile konusunda, çocuğa* verilmeyen hak*.
  • temel hak ve özgürlükler kapsamına giren, sebepli ya da sebepsiz bir şekilde insanları, nesneleri sevmeme; görüldüğünde burun kıvırma bakışı atma ve dudak bükme hakkını doğuran özgürlük.
  • bazı durumlarda da, bazı insanların kısa özet geçmek için kullandıkları basit açıklama, "neden ama nedeeeaeaan" sorusuna verilebilecek en direkt cevap olagelmiştir. sevmeme hakkını sessiz sakin kullanıp "sevmem" diyerek işin içinden çıkmak en bir güzeliyken, "beni aşağıla, uğraşsana benimle, hadi bak pas attım ama" şeklindeki çağrılara kulak vermemek için de sağırdan öte gerizekalı olmak gerekir. bamya dile gelir de sümüklerini üstünüze sıçratmaya başlarsa kendisini tuvalete atıp sifonu çekmek opsiyoneldir, elinize sağlık.
  • "sevmeme hakkı" insan yapısının en doğal, en güzel hakkıyken; "sevmem" denilen insanın kendini overrated isimli güzide ingilizce kalıba kendiliğinden sokup da "tırnaklarını kemiriyor, kahramanca çarpışıyor" konseptli deklerasyonlara gitmesi olsa olsa uygur kardeşlere yaraşır bir mizah anlayışının habercisidir. böylesi durumlarda ise arkamızı dönüp hemen soruyoruz, "arkadaş kimdi?".

    hemen bir sonraki başlığımıza geçelim, (bkz: sana demedim ki)
  • zamanla kazanılabilen bir haktır.
    ya da belki 'bazen geç kullanılan bir hak' da denebilir.
    hatta 'geç fark edilen bir hak' bile denebilir bazı bazı.

    sahip çıkmamız gereken bir haktır.
    hakların güzelidir.
  • sadece "hak" olarak kalırsa fazla endişelendirmemesi gereken, ancak içgüdüsel bir edinime dönerse yapılacak bir şey olmayan durumdur.
hesabın var mı? giriş yap