• ayni zamanda shit fiilinin past perfect continuous tense'idir.
  • (bkz: chat)
  • dokuzuncu nesil sabirtasi yazardır.
  • şans eseri görmüş yazar olduğunu. eee koca bi hoşgeldin çakayım ben sana burdan. bi festivalde görüşmek ümidi ilen.
  • ben sen o'nun "yazar" kimliğinden gece gece nasiplenendir. fena yazarmış da haberimiz yokmuş yahu! tarot falı mı bakar? lakabı da tan mıymış? kendisine kocaman bir yok artık çekiyor, hayalgücünden ötürü de tebriklerimizi en içten dileklerimizi de yanına terkipleyip kendisine sunuyoruz.
  • iki gündür mütemadiyen düşünmekte olduğum halde kendisini tam olarak nasıl tanımlayacağımı bulamadığımdır bu shat kişisi.
    baldan tatlıdır ama bir kızmaya görsün n'apar eder dokundurur lafını. öyle de bir dokundurur ki hem de susturuverir karşısındakini. ders boyunca "yeah!" diyişiyle, lüle lüle perçemlerini el işi makasıyla dümdüz kesmesiyle, yemekhanede geçirdiği dünyanin en sakin sinir kriziyle, ha tabii bir de londra aşkıyla tanınandır.
    tori amos adını duyunca kulak kabartan ancak evine gittiğinizde müzeyyen senar'a bağlayan deli insan! beraber turist sanılması en bir zevkli kıvırcık kafa. kahvekolik uykusuz, ikeasever tüketici. sözlük aracılığıyla sana seslenmekteyim şimdi: zor adamsın vesselam! *

    "ikea, evinizin nıy nıyıı!"
  • beni taa nerelerden bulmuş göçmen kuş. kendisinin yağmuru sevdiği kadar sevdiğim tuvalet kağıdı rulosu sevicisi. niyeyse yavru kedi istemeyen sağlıklı yaşam ünitesi. sürekli ya havuç kemiren, ya elma yiyen ya da bitki çayı içen üşengeç şey. bu benden de üşengeç tavırları yüzünden saçlarının olmayan yağında boğmak istediğim.
    he bi de beni sadece tori amos'a benziyorum diye sevdiğini düşündüğüm, hıhladığım.
    (şarkı mı yazdım ben ahaha içkinin bünyeye etkileri, evet)
  • mütemadiyen özlediğim, mezun olamadığıma değil de kendisini koluma takıp mezuniyete gidemediğime üzülmekte olduğum afacan.

    (bkz: hello stranger)
hesabın var mı? giriş yap