• sinemasever yeni bir altinci nesil yazar.
  • teee samsun anadolu lisesi yıllarından bir dost. yıllar sonra, sadece bu arkadaşı bulmuş olmak bile sözlük için minnet ve şükran duyguları ile dolup taşmaya değer.

    çocuktuk, ufacıktık. yatılıydık. (bkz: samsun anadolu lisesi yatılısı) o yıllarda, samsun anadolu lisesi'nde yatılı olmak koskoca kampüsün içinde, kocaman yatakhanede ve okul alanında bir hababam sınıfı, bir ölü ozanlar derneği lezzeti katıyordu ruhlarımıza. yıllar geçince insan bunu daha iyi anlıyor.

    belki kendisi bile hatırlamaz. yaz gelmişti karl'ın botaniği'ndeki kiraz ağaçlarında kırmızı kırmızı kirazlar arzı endam etmeye başlamıştı. üç kişi kafaya koyduk. ben, bu arkadaş ve namı diğer dertli. etütten sonra okul bölümünden yatakhaneye geçmeyip o kirazlarla ziyafet çekeceğiz. etüt bitti, öğrenciler yatakhaneye çekildi, biz de botaniğe girdik. hava karanlık. serin bir mayıs/haziran akşamı olsa gerek. botanik karanlık. çıktık ağaçlara. birden okulun gece bekçisi kadir dayı'nın sesini duyduk, "kim var orada" ağaçlardan nasıl atladık, nasıl dağıldık hatırlayamıyorum. o an bile anlayamamıştık zaten. herbirimiz farklı bir yere dağıldık. ben botaniğin içinde okulun duvarı olan kısma gidip sarmaşıklar mı ağaç dalları mı ne onların arasında duvara yapıştırdım kendimi. iyice sırtımı yasladım sanki duvarda kaybolmak istiyorum ama bacağım zangır zangır titriyor heyecandan. kadir dayı oraya kadar geldi, bir şey göremedi ve gitti.

    botanikten nasıl çıkıp yatakhaneye girdiğimi de hatırlamıyorum. ha dış kapının camı kırıktı ve parmaklıklarından sığabiliyordum. merdivende bu arkadaşımız ile karşılaştım. tam çıktık, karşımızda bir belletmen. emin değilim ama cengiz hoca olsa gerek. "siz miydiniz yoksa o ağaçtakiler" deyince uydurduğumuz yalanı da hatırlamıyorum. ama dış kapıda yakalanan dertli "mürekkebim bitmişti mürekkep almaya gittim" demiş. saat akşam 21:00-22:00 suları. bu arkadaşımız da yalanını kuvvetlendirmek için "hocam valla kuran'a el basarım" falan demişti. bana "nasıl olsa kuran bulamaz diye öyle dedim" demişti ama o zamanlar sıkı mümin olan bendenizin dolabında kuran vardı.

    sağ salim odalarımıza gidip yatmıştık sonra. bu da böyle bir anı olarak kaldı ey sözlük.

    madem anı anlattık adı geçenlere de temas edelim biraz:

    ben: (bkz: avasas)
    bu arkadaşımız: (bkz: sindim sinemalarda)
    dertli: lise bitince ankara hukuk'a girdi. illegal sol örgüt davasından içeri girdi okuldan atıldı. son aldığım habere göre, okula dönmek için son af yasasıdan yararlandırmamışlar, idare mahkemesine dava açmış.
    cengiz hoca: istanbul'da. yeğeni fakültede sınıf arkadaşıım oldu.
    kadir dayı: hiç bilgim yok. sağ salim yaşıyordur inşallah.
hesabın var mı? giriş yap