*

  • amerikan earth policy institute ün arastırmasına göre sanayileşmiş ülkelerde siseleme için harcanan enerji,dagıtım ve bunların geri dönüşümü için harcanan işlemler gözönüne alındıgında normal musluk suyundan 10bin kat pahalıya gelen su çeşidi.

    daha geniş bilgi için: http://www.ntvmsnbc.com/news/359982.asp
  • amerika'da bir cok yerlesim yerinde icilebilecek kadar saglikli ve lezzetli iken, amerikalilar yilda 28 milyar $i$e suyunu tercih ediyormu$. bunlari elde etmek icin ise yüksek meblaglarda petrol kullanilip, atmosfere yine yüksek miktarlarda karbondioksit saliniyor. üretilen $i$elerin %80'i yeniden kullanilmayip cöplüklere atiliyor, plastik olanlar güne$ i$igini yiyince topraga ve suya kimyasallarin kari$masina sebep oluyorlar. kücük miktarlarda satilirken benzinden bile pahali, yine bu haliyle musluk suyunun 1000 kati kadar masrafli olabiliyor. üstelik kaynagi konusunda emin olmak da pek mümkün degil. türkiye icin bu kadar net rakamlar veremesek de dünya capinda durumun vehameti konusunda bir fikir oluyor sanirim. iyisi mi musluk suyunuzun sagliksiz olduguna eminseniz $i$e suyunu tercih edin, yoksa musluk suyunu yabana atmayin.

    (bkz: sudan ucuz)
  • özellikle istanbul'da iyiden iyiye boku çıkartılmı$tır bu $i$e suların. yollarda kovaların içerisinde cami ce$mesinden doldurulan suları satan parmak kadar veletler mi dersin, kenar mahalle bakkallarında satılan ve tadı bok gibi olan vırt zırt markalar mı dersin, bu boktan su piyasasından faydalanarak pinar, erikli, nestle gibi demirba$ları fahi$ fiyata kakalayan uyanık tatlısu esnafları mı dersin hepsi var. su içemiyorum ulan 15 milyonluk memlekette.
  • musluk sularının zamanla daha da kötüye gitmesiyle üretim hacminin hızla arttığı bir sektör. umarım musluk suları babalarımızın anlattığı eski içilebilir haline geri gelir.
  • stadyumlarda maç öncesi, sırası ve sonrası fiyatları ile dalgalanan da durulan istanbul menkul kıymetler borsasına selam çakar.
    maça girerken bir lira olan su fiyatları maç sırası ( skora göre ) iki liraya fırlar. maç çıkışı da 50 kuruşa kadar geriler. gerci 2-0'dan 3-2 verdigimiz hamburg macı sonrası sogutulmuş sulara para almadılar.
  • hakkındaki sıradışı gerçekler:
    http://www.albinoblacksheep.com/image/watertruth
  • adana'da sanırım onbaşılar kebapçısında yemek yediğim bir gün bana sormadan getirdiler. ben de bana sormadıkları için ücretsiz olduğunu düşündüm ve kullandım. (içecek olarak ayran da vardı ve suya çok ihtiyacım yoktu) ancak hesap geldiğinde kebap - ayran yanında suyun da ücretlendirildiğini gördüm (ki 0,5 litre değil daha küçük şişelerdendi ve 0,75 tl fiyat yazılmıştı) durumun değişmeyeceğini bilerek sinirimi bozmamak için söylendim ve itiraz ettim (silin diyerek değil bunun doğru olmadığını anlatmak bakmından) çünkü suyu bana sormadan getirmişti (yazmayı unuttum ve açmıştı-zaten ayrana rağmen içmemin nedeni de buydu.) yurtdışında bulunduğunu söylemek insanı itici yapabiliyor bazen. hele bu ülke abd ise daha kötü oluyor. ama derdini anlatmak için örnek vermek zorundasın. verdim. dedim ki; yurt dışında su iyi restoranlarda bile sorularak servis yapılır. iyi su mu yoksa çeşme suyu mu (tabi orada türkiye'dekinden farklı olarak çeşme suyu bir çok yerde sorunsuz içiliyor ve temiz) istediğiniz sorulur. istenmemesi durumunda da çeşme suyu sürahi/karaf/pitcher ile masada bardağa servis yapılır... dedim. ancak oradaki muhteşem kebapçının herşeyi bilen muhteşem garsonu buna inanmadı tabi. her ne kadar bunu okumayacağını bilsem de kendimi tatmin etmek istedim. işte sana kanıt yakışıklı:
    http://img508.imageshack.us/img508/1807/poynt.jpg

    video muhtemelen abd'nde çekilmiş. vodafone'un poynt uygulamasının tanıtım videosu.
    http://www.poynt.com/poyntdemo.html (sayfa gitmiş. capture ile idare edin)
  • küçükken su bedava şişesine para veriyoruz diye düşünürdüm.
  • özellikle avrupa ve amerika’da “musluk suyundan daha güvenilir” olduğuna dair algı gitgide yıkılmaktadır. geniş anlamda ise hazır su vs musluk suyu versusunda musluk suyu sonunda hak ettiği yere geliyor diyebiliriz. şimdi “musluk suyu içemiyorumcular” düşünsün.

    -alıntı-
    archives of family medicine’de yayımlanan bir çalışmada araştırmacılar cleveland’de şişe suyu ile musluk suyunu karşılaştırdılar ve şişe suyu örneklerinin dörtte birinde yüksek düzeyde bakteriye rastladılar. bilim insanları “temizlik varsayımıyla şişe suyu kullanımı yanlış olabilir” sonucuna vardılar.
    cenevre üniversitesi’nde yürütülen bir başka çalışmada da aynı sonuca ulaştı.
    birleşmiş milletler gıda ve tarım örgütü’nün bir raporu da, şişe suyunun beslenme bakımından sıradan musluk suyundan daha iyi olmadığını bulguladı.

    amerika birleşik devletleri’nde satılan şişe suyunun yüzde 40 kadarı, genellikle süzülmesine ve fazladan mineraller eklenmesine karşın, aslında musluk suyundan alınıyormuş. abd’nin önde gelen iki şişe suyu markası aquafina ve dasani, suyunu belediyen alıyor(muş). birçok şişe suyu etiketi buz gibi kristal akarsuları ve buzla kaplı dağları betimlemesine karşın, ülkemizde de olduğu gibi bu durum abd ve avrupa’da da gerçeği yansıtmıyor. abd’li bir çevre grubu olan national resources defence council’in(ulusal kaynakları savunma konseyi) bir araştırması, etiketinde “saf buzul su” yazan bir şişe suyu markasının suyunu belediyeden aldığını saptamıştır. etiketinde bir göl ile dağları gösteren ve “kaynak suyu” olduğunu iddia eden bir başka marka ise suyunu, tehlikeli bir atık çöplüğünün yakınında bulunan bir fabrikanın park alanındaki kuyudan aldığı ortaya çıktı. araştırma, hem avrupa’da, hem abd’de musluk suyunun kalitesinin şişe suyundan daha titiz bir biçimde kontrol edilmektedir. işin bir ilginç yanı ise insanların çoğunun şişe suyu ile musluk suyunu tadarak ayırt edememesidir. tüm bunlara rağmen insanların hala şişe suya meyletmesinin sebebi ise sağlık ve güvenlikten ziyade yaşam tarzı ile açıklanmaktadır.

    tabi tüm bunlar gelişmiş ülkeler için geçerli bir araştırma. gelişmemiş ülkelerde hala musluk suyu tehlikeli. şu anda dünya nüfusunun beşte biri, yaklaşık 1.2 milyar kişi güvenli içme suyundan yoksundur. dünya sağlık örgütü, dünyadaki tüm rahatsızlıkların yüzde 80’inin nedeninin suyla bulaşan hastalıklar olduğunu ve gelişmekte olan dünyadaki insanların yaklaşık yarısının yetersiz su ya da sağlık hizmetleriyle bağlantılı hastalıklara yakalandığını tahmin etmektedir.
  • market fiyatı 9 tl ye, mekan fiyatı 35 40 tl ye çıkmış.
    hadi yemeye kişi başı 1000 tl vermeye alıştık, suya daha alışamadım. eve geldiğimde susuzluktan ölmek üzere oluyorum.
    biz ne zaman düzelicez. erikli su bile çeşme suyu gibi olmuş üstelik.
hesabın var mı? giriş yap