*

  • kısaltmak zorunluluğundan bu hale geldi yoksa şöyle olacaktı:

    "fenerbahçe son maçta şampiyonluğu kaybedince aklanan kirli lig"

    bi kaç haftadır futbol dünyasının süper zeka "kanaat önderlerinin", takımı onca transferin getirdiği coşkuya rağmen yamulmuş "dürüst" kulüp başkanlarının ve pirüpak siyasetçilerin de dahil olduğu "akıl izan sahibi" adamların feveranını izledik.

    fenerbahçe çıkıp çatır çatır oynayarak maç kazanırken ne rakip takım kalecilerinin şikeciliği, ne penaltı kaçıran oyuncuların haysiyetsizliği, ne de fenerbahçe'nin herkesi şapşallaştıran ani çıkışıyla "kirlenen" koskoca bir lig kaldı.

    aptalız ya hepimiz; spora hiç siyaset bulaştığını görmemiştik biz, kimse ittifaka kalkışıp "temiz bir lig istiyoruz" diye bağırmamıştı. mesut yılmaz'lar, mehmet ağar'lar bulaşmamıştı bu "temiz" lige; iddaa'sı, dopingci, şikeci ama cezadan muaf milli futbolcusu eksik kalmıştı, mafyöz kılıklı tiplerin güdümünde seçilen "efsane" kulüp başkanları, mafya babalarına çıkan pasaportlar hiç yoktu. "amacımız fener'i şampiyon yapmamak" diyen başkanlar, kupa alınca federasyon başkanının babasına koşanlar, masasında federasyon başkanı resmi taşıyan, "ne derse onu yaparım" diyen hakemler hiç yoktu da bir anda bu sene, her ne olduysa, fenerbahçe rakip takım kalecilerini "satın alır" olmuş, brezilyalı oyuncuların arasındaki "arkadaşlık" vasıtasıyla penaltı kaçırtabilir hale gelmişti:

    "rakip takımlarla oynanan oyunlarda sporcuların performanslarına, kalecilerin performanslarına bakıyoruz, oradan rahatsızlıklarımız var. gerçek anlamda pırıl pırıl, tertemiz bir lig olmadığını düşünüyorum." --adnan polat

    "*alex'in arkadaşına penaltı attırılır mı?*
    bobo brezilyalıdır. beşiktaş’ta oynayan yine brezilyalı arkadaşı nobre vardır. fenerbahçe’nin brezilyalı kaptanı alex bunlarla çok samimi arkadaştır. bunlar ailece görüşürler, gece gündüz beraberlerdir." --erman toroğlu

    "*çakar'dan şike iması*
    "dünyadaki bütün kalecileri getirin; o korneri, murat şahin'in topa çıkışını ve sol kolunu uzatışını gösterin, inanıyorum ki tüm uzmanlar murat şahin'in bu hareketini koskocaman bir soru işareti ile karşılayacaklardır." --ahmet çakar

    "'şenol güneş'e güveniyorum. geçmişte kalecilerin yediği gollere bakıyoruz. eskişehir, ankaragücü maçlarında yenilen golleri gördük. o golleri sıradan kaleci hatası olarak değerlendirmiyorum..son maçlarda yenilen gollere baktığımız da ligin saf olduğunu göremiyorum.." --faruk çelik, devlet bakanı ve bursa milletvekili

    "aziz yıldırım'ın, tff ve mhk'yı etki altına aldığını ifade eden atalay, "aziz yıldırım, tff ve mhk'ya büyük baskı yapıyor. maçımıza atanacak hakemin namusundan ve şerefinden şüphemiz yok ama bizim maçımıza insiyatif kullanamayan, psikolojik olarak etki altında kalacak bir hakemi atamak istiyorlar. aziz yıldırım, mhk ve tff'yi babasının çiftliği gibi kullanıyor. aziz yıldırım, istanbul'u hala konstantinapolis zannediyor. bizans oyunlarına gerek yok. istanbul fethedileli çok oldu. böyle kirli oyunlara girilmesin." --ayhan atalay

    bu dönemde dile getirilen iddialar arasında tek bir tane elle tutulur olanı var ki o da zaten soruşturmaya alınmış durumda. melih gökçek çıkıp televizyonda oyuncuları broggi'ye telefonla şike teklif edildiğini söylemişti. savcılık kimin aradığını bulursa neymiş ne değilmiş göreceğiz. bunun dışındakiler hep fenerbahçe'nin bir şekilde rakip takım oyuncularını özellikle de kalecileri ve hakemleri bir şekilde "satın aldığı" yönünde.

    ulan bu ithamlar öyle bir ortam yarattı ki, sözlükte fener-trabzon maçı oynanırken, daha 20. dakika olmadan aha şöyle entryler yazılmış:

    "fenerbahçe'nin trabzon'u da satın aldığı maçtır. bu sefer iyi para dökmüşlerdir ama."*

    kılavuzu karga olanın debeleneceği yer belli olduğundan bu tür yakıştırmaları yapmakta hiç bir sakınca görmeyen, mahalle dedikoducusu tavırlı, fener ve rakip takım oyuncularının emeğini ve şahsiyetini hiçe sayan adamların her dediği üstünden fenerbahçe'nin ligi kirlettiğini düşünenlere ne denebilir?

    n'oldu sonunda? fenerbahçe yüzdü yüzdü kuyruğuna geldi. gitti, kupayı resmen ezildiği maçta trabzonspor'a kaybetti. aradan 10 gün geçti, bu kadar "düzenbazlık" yapan fenerbahçe, hem de kadıköy'de, konteynırla gol kaçırdığı maçta trabzonspor ile berabere kalarak son haftada şampiyonluğu bursaspor'a verdi. üstelik, son hafta şampiyonluk kaçırmak artık neredeyse gelenek haline gelecek, 4 yıl önce de aşağı yukarı aynısı denizli maçında olmuştu. bu "tertemiz" ligi, yıllardır tek kirleten fenerbahçe. haliyle bu sene de fener "kirletti".

    hepimize hayırlı olsun, kutlamalara şimdiden başlayabiliriz. fener ligi son maçta yine kaybetti ve 5 puan geride, ağzı burnu çarpılmış haldeyken aniden öne fırlayıp lig liderliğine oturan fener'in "kirlettiği" lig, bursaspor'un son maçta, fenerbahçe'nin kendi sahasında berabere kalması sonrası şampiyon olmasıyla "temizlendi". dikkat et bak, aklanan fenerbahçe demiyorum, "fenerbahçe'nin kirlettiği lig". lig artık tertemiz! zaten bi bu sene biraz tozlanmıştı, biz de öyle dürüst, öyle onurlu, öyle hakkaniyetli adamlarız ki, hemen yılların pırıl pırıl ligini bu sezon kirleteni bulduk.

    al bak ben de işkembeden sallayayım:

    "bursaspor, bursa milletvekili ve devlet bakanı faruk çelik'in, eski trabzonspor başkanlarından spordan sorumlu devlet bakanı faruk özak ile yakınlığısayesinde trabzonspor son maçta fenerbahçe'ye karşı insan üstü bir azimle oynadı. dünyanın her yerine gidin, hangi kaleciyi getirirseniz getirin, ununu elemiş eleğini asmış bir takımda oynuyorsa son maçta bu kadar gol çıkaramaz. kesin bi teşvik bi şey olması lazım. zaten federasyon da bakanlıkla yakın çalışma içinde ve hükümet ne derse onu yapıyor. bursaspor'un bu seneki çıkışı ve şu son maçlara bakılınca ligin neden bu şekilde bittiği açıkça anlaşılıyor."

    ne kadar aptalca oluyor değil mi? ne kadar yalan yanlış ve hayali, nasıl da kahvehane dedikodusu gibi duruyor değil mi? ulan ben fenerbahçeliyim, şampiyonluk gitti, hem de kadıköy'de gitti, 30 tane gol kaçırdık; yıkılmam, dövünmem, ağlamam lazım ama gelmiş burada bu boktan iddiaların sonu geldi ve bunları ortaya atanlar rezil oldu, bekledikleri çıkmadı diye seviniyorum. beni bile bu hale getirenlerin alayına helal olsun.

    edit: şimdi gelen bir iki tepkiden anladığım kadarıyla entryyle meramımı anlatamamışım. o yüzden ekliyorum. fenerbahçe'nin kirlettiği lig var ya, o lig, bursaspor'un şampiyonluğu sonrasında kurcalanmaz olacak. bütün bu aptal saptal iddiaların ortaya çıkmasının müsebbibleri, sözleri ne denli saçma olursa olsun, söylediklerini unutacak ve bize de unutturacak. ne itham altında kalanlar, ne iddiaları ortaya atanlar bir daha bunlardan bahsetmeyecek ve türk futbolunun mitolojikleşmiş ancak kimler tarafından pisletildiği belli olmayan "lekeleri", elli kez ters yüz edip giyilen artık sararmış bir paçalı don gibi, alışılmış rengine bırakılacak.

    ben antu'dan fenerbahçelilerin sevdiği birine şikeci dedim diye atıldım. zira ona buna şaibeli derken kendi tuttuğu takımın geçmişini unutan, her başarısızlıkta şike-şaibe-dalavere üçlüsünü arayan biri değilim. 2001 sezonunda oynanan galatasaray-ankaragücü maçıyla* ilgili ortaya atılanları hatırlarım. şimdi alakalı bi şey yazarsam muhtemelen götüme gireceğinden ve buradan da atılacağımdan çok uzatmıyorum. gugıllayın veya sözlükten bakın, hatırlayın.

    benim taraftarı olduğum takımın maçıyla ilgili bu denli ciddi iddialar ortaya dökülse, hele de takımım mağdur durumdaysa bir allahın kulu susturamazdı beni. oysa taraftarını bırak, galatasaraylı yöneticiler bile bu mevzuyu kapalı tutabilmek için ağızlarını bile açmıyorlar. artık her ne döndüyse, işin sonunun kendilerine çıkacağını bildiklerinden midir nedir, bu denli ciddi bi iddianın içine adı karışmış fenerbahçe ile ilgili tek kelime etmiyor, yıllardır bu maçın adını bile anmıyorlar.

    oysa "dürüst" başkan adnan bey bir iki hafta önce, resmen fb'nin oynadığı takımların kalecilerini zan altında bırakıp "lig temiz değil" diyordu. fener şampiyonluğu kaybedince bu laflar unutulacak ve yığınla salak da, "şikeci fener" iddiasının nereye, hangi delille dayandırıldığını unutup gidecek. sadece fener'in "şikeciliği" kalacak.

    benzer şekilde, yılmaz vural'ın soyunma oddasından "bunlar şike yapıyor" diyerek isyan edip kaçtığı maçlar olduğu konuşuldu*, bir diyarbakır-elazığ* maçı gördük, bursa ile beşiktaş'ın arasının açıldığı sezon, beşiktaş'ın üstüste maçlarda nasıl oynadığı, bursa'nın rakipleri olan akçaabat* ve rize'ye* nasıl kaybettiği aklınıza gelmez. o akçaabat maçında oktay'ın attığı golü kimse hatırlamaz. ama hep bi "şikeci, üçkağıtçı, düzenbaz" vardır türk futbolunda. her kaybeden buna sarılır. bir zamanlar futbol alemini şenlendiren yurdeşen karahasan'lar, ali şen'ler, ihsan kalkavan'lar, ergun gürsoy'lar falan hep "takımlarını korumalarıyla" hatırlanır. malatya'ya giden arabalar mesela*, onları kimse kurcalamaz. neredeyse daha dün mafya babalarına pasaport çıkartanlar, 5-6 sene önce ankaragücü maçıyla adı teşvik pirimine karışanlar mı bunları kurcalayacak?

    al işte aynı teranenin en "bayağı" versiyonu da bu sezon oynanıyor. alex'in arkadaşı diye penaltıyı atmayan bobo, eski fenerli kalecinin yediği gol, elinden top kaçıran elin slavı falan bu "dedikodu kazanı" dönsün, sezondan yana bütün beklentileri elinde patlayanlar taraftarının gazını alsın diye ortaya atılıyor. üstelik yıllardır "spora siyaset bulaştı" diye yakınılan ülkede, elinde hiçbir delil, hiçbir veri bulunmayan bir bakan kalkıp ciddi ciddi şike iması yapıyor. be adam, hükümet sensin, buyur talimatı ver, soru önergesi mi verecen, komisyon mu kurduracan ne yapacaksan yap, madem elinde "şüpheye yol açan" bir bulgu var, buyur araştır, öncülüğünü sen yap.

    kıssadan hisse diyeceğim odur ki; fenerbahçe birden öne fırlayıp rakipleri tökezlemeseydi kimse ligin "kirinden" bahsetmeyecek, bu tiyatro yine dönecekti. bu kez, biz hakem makem diye yakınacak, aynı değirmene mümkün mertebe fazla su taşıyacaktık. şimdi de fener'in "kirlettiği" ligden bahsedenler sus pus olacak, bu aptal iddilar da dahil bir tane bile ciddi konu araştırılmayacak. çünkü herkesin evini bok götürüyor. bir yerden bi tane hela tıkansa bütün mahalleyi bok basacak. herkes de bunu biliyor.

    o yüzden yiyen de yemeyen de buyursun, sofraya gelsin. ama önce kendi kapısının önünü temizlesin. benim süpürgem elimde kardeşim.

    ***

    bu da sözlükçüye not: (bkz: özet geç piç)
  • henüz aklanmamıştır ve fenerbahçe, yaptığı şikelerden ötürü küme düşürülüp galatasaray'ın şampiyonlar ligine gönderilmemesi durumunda da aklanmayacaktır. zira fenerbahçe veysel cihan'a teşvik primi vermese, ahı gitmiş vahı kalmış veysel oyuna girdikten iki dakika sonra nasıl gol atabilirdi? yok canım antalya'ya yenilmezdi galatasaray. koray arslan'a kim, ne diyebilir ki? adam ilk yarı sonu, ikinci yarı başı iki tane gol attı ve galatasaray eskişehir'e de boyun eğdi. hep fenerin bok yemesi bunlar. koca rijkaard bile sırf fenerbahçe'den aldığı paranın hatrına trabzon'da oyuncu değişikliği yapmadı. niye? galatasaray'ı yarıştan çekmek ve fenerbahçe'nin ekmeğine yağ sürmek için. e zaten bunlar olduktan sonra galatasaray'ın şevki kırıldı, bursaspor maçında da oynama istekleri kalmadı. labinot harbuzi ise en düşük ücreti aldı fenerbahçe'den. ligin son haftasıydı artık ve galatasaray zaten tükenmişti. bahsi geçen ve galatasaray'ın yenildiği bu dört maçtan galatasaray 12 puanı alsaydı; bugün fenerbahçe'nin 2, bursa'nın 1 puan üstündeydi. hatta moral bozukluğu olmasa ve bursa'yı da yense iki puan daha vardı cepte, öyle değil mi? ulan adamların şampiyonluklarını yemişiz be.. öyle veya böyle, kirli veya temiz bir ligin bir başka sezonunun daha sonuna geldik. önceleri gönlümüzden geçen, şimdilerde ağzımızdan dökülen şekilde bursaspor'u tebrik ediyoruz. ligimize yeni bir sayfa açtığı için de teşekkürü borç biliyoruz. umarım sonu sivas'a benzemez de, şampiyonlar ligi'nde en iyi şekilde temsil eder bizleri. yatırların seninle olsun ey şanlı bursa. yolunuz açık olsun.
  • fenerbahçe taraftarı hariç kimsenin bursa'nın şampiyonluğundan sonra bunu iddia edebileceğini sanmam zira fenerbahçe'nin şampiyonluğu vermesi ligi kirletmediğini ispatlamaz. bakın kirletmiştir demiyorum, "kirletmediğini ispatlamaz" diyorum.. çok ahmet çakarvari oldu ama başlık yanlış kafada girilmiş işte. yani üzerimizden şaia kalktı bakın ibneler hani lig kirliydi demeye getirilmiş.. o kadar da uzun uzun anlatılmış..

    o adam o camianın başında olduğu sürece bu şike dedikoduları çıkacak.. o adam o kulübün başında olduğu sürece fenerbahçe camiasından tüm diğer camialar nefret edecek... belki şike mike yoktur; ama o adamın varlığıyla, şahsiyetiyle, konuşmalarıyla, davranışlarıyla türkiye futbolunu kirletttiği kesin.
  • aslında ligi değil de fenerbahçe'yi "bakın zaten biz şampiyon olamadık" diye aklayıp paklamaya çalışanlar var. yemezler.

    fenerbahçe özünün gereği her türlü çirkinliği ve çirkefliği yaptı bu sezon. şampiyonluğu vermiş olmaları bunların yokolduğu veya unutulduğu anlamına gelmez, "bütün bunlara rağmen" şampiyon olamadıkları için diğerlerini daha da çok sevindirir sadece.

    yoksa lig gene aynı lig, fenerbahçe camiası aynı camia, aziz yıldırım hala soyunma odasına inip hakem tartaklayan bir kabadayı, fener taraftarı da ülkenin kolektif hazımsızlığının doruk noktası.

    "şampiyonluğu alamadıysak belki yaptıklarımızı da unutturabiliriz" ayağına yatılmasın. y e m e z l e r.
  • aynı aptal zihniyetin izinden gidersek;

    "ibrahim toraman'ın dün geceki maçtan sonra iyice bir araştırılması lazım. son maçlara bakıyorum ve oyuncuların performanslarını görüyorum. bu lig için tertemiz demek zor."

    oldu mu? olmadı. yiyene afiyet olsun.
  • son maça kadar fenerbahçe'nin liderliği ile ilerleyen ve şaibeli olup, son maçta fenerbahçe'nin berabere kalıp, şampiyonluğu bir başka takıma kaptırması ile temizlenen ligtir.
  • (bkz: ne çok fenerli varmış arkadaş ya)

    şampiyonluk bu şekilde gidince sinirden habire entry giriyorlar, sakin olun biraz...
  • iki gündür güldük eğlendik, yalan yok. şimdi gerçeklere gelelim, asıl iş bundan sonrasında.

    (bkz: #18851420)
    (bkz: #18863926)
    (bkz: #18989220)

    - kasımpaşaspor ile oynanan maçtaki aleni şekilde çiğnenen kanunlar,
    - ankaragücü maçından önce melih gökçek tarafından ankaragücü oyuncularına şike teklifi geldiği iddiası(iddia doğru mu yanlış mı bu savcıların sorumluluğu, yanlışsa melih gökçek versin hesabını. ama araştırılsın!),
    - ligdeki son iki sezon boyunca kadıköy'deki beşiktaş ve galatasaray maçlarına aynı iki hakemin verilmesi,

    göz önüne alındığında kesinlikle kabul edilemeyecek bir yorumdur.

    ayrıca;
    - 16 mayıs 2010 fenerbahçe trabzonspor maçındaki taraftar olaylarının ardından, 2 sene evvel galatasaray ve trabzonspor'a 5 maçlık ceza veren federasyonun, elini korkak alıştırmaması, fener medyası'nın o zamanlar yaptığı gibi yine milat gibi bir ceza vermesini bekliyorum! 10 maçtan aşağı ceza gelirse yazıklar olsun bu federasyon'a da, onların ceza vermeye yürekleri yetmeyen korkaklığına da.
hesabın var mı? giriş yap