tebelleş
-
musallat, yapışkan, ahtapot gibi, at sineği, sümük gibi.. (bkz: tebelleş olmak)
-
istenmediği hâlde, birinden veya bir yerden ayrılmayan, gitmeyen, musallat olan. (bkz: askıntı)
-
sadece ismet özel şiirlerinde rastlanılan kelimeler'den. (bundan güzel başlık olur aslında. yapsan yapılır yani)
"bir bazı şeyler bulmalı yüzümüze tebelleş olan bu korkuya"
(bkz: kan kalesi) -
-
nişanyan'a göre kökeni beleş yani karşılıksız, bedava. tahminim, bela ile daha yakından ilgili, hem sessel hem anlamsal olarak.
(bkz: tebelleş olmak)
(bkz: birelleş)
(bkz: musallat)
(bkz: cebelleşmek) -
ing. pester sanirim
yine o tam karsiliyor mu emin olunamayan kavramlardan.
bu kelimelerin ortaya cikisini dusundukce coskulu bir saskinlik hissine kapiliyorum. nasil askinti, yapiskan, sevimsiz, git desen gitmeyen bir tip varsa ortada, kendine ozel kavram yaratmis. -
derhal küfür olarak kullanımı yaygınlaşmalıdır.
-kodumun tebelleşi seni!
harika bir tınısı var doğrusu. ikinci l'nin üzerine bastıra bastıra söylerseniz kavgaya kadar da yolu var. -
birinin peşini hiç bırakmadan, sürekli rahatsız etmek anlamına gelen arapça kökenli sözcük.
-
erdoğan'ın bugünkü konuşmasında "80 senedir türkiye'nin başına tebelleş olan takoz muhalefet ile mücadele ettik. " demesiyle öğrenmiş olduğumuz kelimedir.
öte yandan söz konusu cümle ile ilgili an itibariyle hâlâ başlık açılmaması da ayrıca hayrete mucip olmamıza neden olmuştur.
(bkz: hayrete mucip olmak)
(bkz: değişik değişik kelimeler dönemi) -
fena olan, can sıkan, bitmeyen, arsız insanlar için kullanırım. (galiba doğru kullanım)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap