• hayır bu telefonda konusma adabi değil. telefonla konuşma adabı. yani öğrenilen ama uygulanmayan/uygulanamayan bir şey mevzubahis olan.

    malum, telefon numaralarını çevirmeyi/tuşlamayı öğrendiği anda çenesi düşer insanın. evet evet, o yeni ergen dönemlerinden bahsediyorum. berkecan ile mervesu saatlerce telefon kulaklarına yapışık şekilde ömürlerini tüketmeye başlarla ve meşgul olan telefon ile gelecek olan faturanın düşüncesi bile ebeveynlerini deli eder. bilirsiniz canım, "önce sen kapat ağğşşkııamm", "aa hağğyır, önce seeaaan"ler falan filan.

    zaman akar, telefonun kulağa yapışıklık süresi, insanın ömrüne eklenen romantik, hissi, maddi, manevi ilişkiler ile doğru orantılı olarak artar ya da azalır işte. evet, berkecan ve mervesu için belki artık ergenlik bitmiş, okullar bitirilmiş, türlü çeşitli badireler atlatılmış, şöyle olmuş böyle bitmiştir vs vs.

    aradan geçen onca zamanla birlikte telefonla konuşma adabı, en çok da sıfırları artan faturalar yardımıyla sahiden öğrenişmiştir aslında. ama işte heyhatt, ömür bu; size bıdı bıdı ettirecek bir hadiseye her zaman gebedir işte ve o adaba vakıf olsanız bile, ananızı ağlatacak da olsa öğrendiklerinizi uygulamanıza izin vermez zındık.
  • haa bir de evet (bkz: telefon adabı)
  • türkiye'de aranıp da bulunmayandır.

    - ee şey şu an sisteme giremiyoruz.
    + merhaba, hangi sistem? kiminle görüşüyorum.
    - bizim sisteme giremiyoruz, acil düzeltin lütfen.
    + tabi bakalım, hangi sistem, nereye giriyorsunuz, nereden giriyorsunuz, ben kiminle görüşüyorum.
    - acil diyorum, bakacak mısınız artık!
    + hmm, şu an sorun giderilmiş olsa gerek.
    - aa evet. tamam.
    + ...

    şans işte. oldu mu oluyor böyle de.
  • şirketimizle çalışan çoğu müvekkilimizin bilmediği adab

    - alo bizim bir başvurumuz vardı diye telefon açan insanlardan nefret ettim artık ulan sen kimsin adın ne başvuru numaran ne tek sana çalışıyoruz sanki hımısını siktimin evladı
  • şöyle başlarsanız tadından yenmez.

    - uygun musunuz?
    - müsait misiniz?

    gibi bir girizgah ile karşınızdaki kişinin durumunu öğrendikten sonra devam edebilirsiniz.

    ama meşgul olduğunu anladığınız halde hala konuşmaya devam ediyorsanız adapsızlığa doğru ilerliyorsunuz demektir. bu durumda uygun olduğu başka bir zamanı öğrenip telefonu kapatmanız en güzelidir.
  • su da olabiliyor

    -benim siparisim vardi ne oldu ona?
    -kimsiniz? hangi firmadan ariyorsunuz?
    -fransadan ariyom ben
    -...
  • arayanın, aradığı kişiye "hala" kiminle görüşüyorum diye sorduğu memlekette bu adaptan bahsetmek çok olası değil kanımca.
  • en az, telefon çaldırmayı bilme adabı kadar önemli bir konudur.

    iş yaşamında hiç kimsenin telefonu 4 sinyal tonundan fazla çaldırılmaz arkadaşlar. annenizgil, babanızgil, sevgiliniz, başkasıyla konuştuğunu bilerek sırf ibnelik olsun diye çaldırdığınız kankanız filan ayrı.

    rica ediyorum gerek ofis içi telefonları, gerek cep telefonlarını yardır yardır çaldırmayınız. yaptığınızın adı hayvanlık oluyor aksi halde. birde siz arıyorsanız önce bi kendinizi tanıtın, kimle görüştüğünüz kısmı sonraya kalsın allah aşkına.
  • adaba gerek yok. sadece lütfen toplu taşıma araçlarında bağıra bağıra konuşmayın yeterli. sabahın 8 inde kalkıyosun travmay metro herneyse birisine biniyosun. herkes resmen ayakta uyuyor ama o da ne ? içlerinden birisinin telefonu çalar ve bağıra bağıra konuşur. senin konuştuğun herşeyi duymak zorunda mıyım ben?
hesabın var mı? giriş yap