• bir william faulkner öyküsü. siyah beyaz ayrımının oldugu dönemde kendine sosyal bir statu edinebilmek adına beyazlarla birlikte olan, bir sekilde kaderine boyun egmis nancy adlı siyah bir kızın, adım adım köklerine dönüsünü konu alan cok güclü bir öyküdür. siyah kesimle ilgili genellemeleri ironik bir dille siyahların da agzından aktarılan muhtesem repliklerle bezelidir. öykü quentin adlı bir cocugun agzından anlatılır.
  • (bkz: o akşam güneşi)
  • birkaç yıl önce izlediğim, ayrıntılı olarak hatırlamasam da garip bir şekilde her aklıma geldiğinde hüzünlendiğim film.
  • ortalama bir film olmasına rağmen etkileyici bir performans ortaya koyan hal holbrook ile oldukça güzel bir seyir sunan uzaklara bkmalı filmdir.
    abner meechan isimli ihtiyarın huzurevinden çıkması ile başlayan film, başlangıcı ile nereye götüreceği hakkında kısa bir bilgi veriyor.
    ölümün büyük yer kapladığı ihtiyarlık dönemi ile ilgili oldukça güzel bir film.
    huysuz bir ihtiyarın filmini seyrediyor olsak da sahnenin gerisi hakkında bilgi sahibi oldukça bu durumun köklerini inceden anlayabiliyoruz.
    filmin renkleri oldukça güzel, evin güzelliği de filme ayrı renk katıyor.

    --- spoiler ile yola devam ---
    abner meecham, huzurevinden firar ederek, yaşadığı eve doğru yol alır. evine geldiğinde ise evinde tanıdığı ve pek haz etmediği bir aileyi bulur.
    evini geri almak isteğindedir.
    oldukça "mean" bir karakter olan abnerin "redneck" tayfasından, sürekli içen, tutunmaya çalışan lonzo choat karakteri ile olan irade savaşında lonzo pek etkin değildir. zira karşısındaki pisliğin tekidir. yaşlı olması da oldukça büyük bir avantajdır.
    abnerin neden bu kadar ısrarlı olduğunu ilerleyen süreçte karısı ile ile olan anıları vasıtası ile öğreniyoruz.
    oğlu ile olan diyalogları da filme bir denge getiriyor.
    choat karakteri ve karısı oldukça hüzünlü bir drama ortaya koyuyor.
    --- spoiler sonu ---
hesabın var mı? giriş yap