• field of dreams ve sneakers filmlerinin yönetmeni phil alden robinson'ın bu yıl vizyona girmesi beklenen, israilli yönetmen assi dayan'ın mar baum filminin remake'i olan ve usta oyunculardan oluşan kadrosuyla dikkat çeken filmidir.

    oyuncu kadrosundaki bazı isimlerse şöyle:

    -peter dinklage
    -melissa leo
    -mila kunis
    -robin williams
  • beklentileri çok yükseltmeden gidip izlenebilecek ve muhtemelen en azından ilk yarısında (aradan önceki kısımda) eğlenilecek bir film. ikinci yarıda mizahın dozu azalıyor, duygusallık artıyor. film, beyin anevrizması geçiren öfkeli bir adamın öleceğini öğrenmesiyle kalp kırdığı çoğu kişiden af dilemeye çalışmasını ve öfkesini yenmeye çalışmasını, yani değişmesini konu alıyor. ilk bölüm dediğim gibi gerçekten eğlenceliydi. sonra dümen drama kırılıyor ama şükür ki buradan ağlak olaylar çıkarılmamış, izleyicinin duyguları manipüle edilmemiş. ikinci bölüm için dramedi (dram+komedi) desek daha doğru olur. iyi bir film değil. film tahmin edilebilecek şekilde ilerleyip sona eriyor, ama en azından yönetmen elindeki klişelerle özellikle ilk bölümde seyircisini eğlendirebiliyor. filmin yıldızı ise kanımca mila kunis. cırtlak sesi bir süre sonra kulakları tahrip etse de performansı gayet iyiydi ve sesine rağmen kendisini izlemek pek güzeldi. hele ki doktor rolünde. peter dinklage de az olsa da görünüyor ve o da bazı sahnelerde eğlendiriyor.
  • robin williams'ın poposunu görmeyeydik iyiydi dediğim film.

    robin williams'ı çok nadir asabi karakterde görmüş bünye için bu filmde itici durmuyor, hakikaten yüzünün ortasına bir dene çakasınız geliyor.

    daha önce bucket list filminde de gördüğümüz gibi ölüm fikrinin bile insanları nasıl değiştirdiğini anlatan bir film.

    nasılsa bir gün özür dilerim sevdiğimi söylerim dediğiniz bir gün gelip ama sadece dakikalarınız olduğunu öğrendiğinizde ne ile başlarsınız? bunu ölmeye yaklaşmadan yapmanız gerektiğini eğlenceli bir şekilde anlatıyor.
  • robin williams olmasa izlenilmeyecek film. abimiz çok yaşlanmış ne oyuncuydu oysa ki.
    o kadar ucuz fikir ve senaryo ile 90 dakikayı bile dolduramamıslar film 80 dakika çünkü. filmde bucked list olayı olduğu için tercih sebebim olmuştur.
  • --- spoilerımsı ---

    "as henry altmann waited in traffic, he mentally added subwoofers and small cars to things he hated. on his short list was also dog crap, car alarms, flyers for cheap haircuts, double baby strollers, hamsters, pigeons, men's cologne, greeting cards, flip flops and god."
    --- spoilerımsı ---

    evet imdb puanı düşük, evet eleştiriler yerden yere vurdu biliyorum ama benim son derece sevdiğim ve keyifle izlediğim film. tam bir pazar sabahı kahvaltı yaparken izlenecek aile filmi kıvamındaydı.
  • --- spoiler ---

    phil alden robinson'ın yönettiği 2014 yapımı film. kısa bir süre önce intihar eden usta aktör robin williams başrolde oynuyor. ayrıca mila kunis, peter dinklage, melissa leo ve oynadığı kısa süreli kekeme satıcı rolüyle bence filme damgasını vuran james earl jones filmin diğer önemli oyuncuları. beynindeki kan pıhtılaşması nedeniyle çok az zamanının kaldığını öğrenen henry altmann'ın son anlarını nasıl geçirdiğini anlatan kara mizah türünde bir film. filmde, kanımca tüketime ve zevke dayalı modern dünya sisteminde insanların ne kadar bencil hale geldiği trajikomik bir şekilde anlatılıyor. ayrıca aile kavramının kutsallığına yönelik de güçlü mesajlar var. şu dünyada insanların vahşiliğini ve bencilliğini önlemenin yolu nedir bilemiyorum; kimileri kurtuluşu toplumsal olarak dine dönüşte arıyor. ancak bunun yarattığı baskı ortamı ve diğer sıkıntılar da ortada. sanırım yine en iyisi insanların dünyadaki sınırlı zamanlarında bolca eğlenmeleri ve aşk yaşamaları. ölüp gideceğimiz şu kısa hayatlarımızda sağ-sol, dinci-laik, türk-kürt, yahudi-müslüman diye durmadan birbirimizi öldürüyoruz ya... işte bu, durup bir an derinlemesine düşününce gerçekten de çok saçma...

    --- spoiler ---
  • çok büyük beklentiyle izlenecek bir film değil açıkcası sırf robin williams ve mila kunis için açtım izledim ama güzeldi, zaman zaman komik zaman zaman üzen güzel bişey. birde çok kısa da olsa louis c.k. yi görmek güzel oldu şu aralar louie'nin yeni sezonu çıksa da izlesek diyen bünyem için.
  • robin williamsın halihazırdaki son (sanırım diğerleri postproduction aşamasında) performansı olan, çok beklenti içerisine girmeden izlenecek bir film. filmin sürükleyicisi bakışları ve oyunculuğuyla robin williams oluyor çoğunlukla. yoksa yan rollerde parlayan oyunculuklar göremedim. hikaye, hayata karşı öfkeli bir adamın (bkz: robin williams) az zamanı kaldığını öğrendiğinde yaptıkları üzerine kurulu. burada en çok üzen ve kafa karıştıran şey ise, robin williamsın böyle bir rolü oynandıktan sonra intihar etmesi. en azından güzel bir film bırakmış anı olarak arkasında.
hesabın var mı? giriş yap