• natgeo'da tanıtımlarını gördüğüm çılgın tv dizisi.
  • “en büyük arzuna ulaşmak için ne kadar ileri gidebilirsin?”

    gizemli bir adam lokantanın sonunda bulunan "loca"da oturuyor. insanlar sırayla bu adama gelip, arzu ettikleri şeyleri söylüyorlar: hasta çocuğu olan bir ebeveyn, daha güzel olmak isteyen bir kadın, tanrı'yı tekrar duymak isteyen bir rahibe..

    "adam" bunların hepsini gerçekleştirebiliyor; yalnızca bir bedel karşılığında!

    tüm bu isteklerinin karşılığında, onlardan ahlaki değerlerini feda edip kendilerine de normal gelmeyen, akıl almaz işler yapmalarını istiyor; bomba yapmak, banka soymak gibi. ardından "adam"a geri dönüp olayı tüm detaylarıyla anlatmak zorundalar.

    zamanla karakterlerin görevleri birbiriyle örtüşmeye ve ortaya zorluklar çıkmaya başlıyor. fakat "adam" kimseyi bir şey yapmaya zorlamıyor. başlamak ve bitirmek her zaman onların seçimi. can alıcı tek bir soruyla birlikte:

    "en büyük arzuna ulaşmak için ne kadar ileri gidebilirsin?"

    deneyimli yönetmen jessica landaw (one tree hill, bones, cold case) tarafından çekilen ve başrolünde 24, csi, kick-ass, terminator 2: judgement day ile tanınan ünlü aktör xander berkeley’i izleyeceğiniz, etkileyici ve çığır açacak psikolojik bir gerilim.

    the booth hafta içi her gün http://www.fxtv.com.tr/'de, 22 mart'tan itibaren fx'te!

    'the booth at the end' 2 dakikalık 62 bölümden oluşan bir web dizisi.
  • bir süredir national geographic de reklamları dönen yeni fxtv dizisi. kendileri soruyorlar efendim, "en büyük arzuna ulaşmak için, ne kadar ileri gidebilirsin?"
  • tanıtımında, insanların merak uyandırıcı bir sakinlikte yapmaya göt isteyen cümleleri kurduğu prodüksiyon.
  • http://www.fxtv.com.tr/diziler/thebooth/izle/ buradan 45 bölümünü altyazılı olarak izleyebileceğiniz dizi.
  • national geographic'de dönen reklamlarından sonra izleyelim dedik arkadaşla. açtık ilk bölümü 2 dakika civarı. dedim heralde trailer. diğer bölümlerin sürelerine baktım hepsi 1.5-2.5 dakka arasında değişen uzunluklarda. toplamda 62 bölüm. yani 2'şer dakikadan 2 saat civarı. sadece bir kafede geçiyor. elinde defteri olan bir adam ve bu adamdan bir şeyler isteyen insanlar. yaşanan olayları göremiyoruz. bu yönüyle biraz the man from earth'ü andırıyor. gayet sürekleyici ve merak uyandıran bir dizi.
  • başarılı. lost'taki jacob ı anımsattı.
  • --- spoiler ---

    arzularını gerçekleştirmek dışında insanları dinleyen bir figürün ne kadar ilgi çekiceğini gösteriyor. doris isimli karakter tam tersi rolde gidip konusmayıp karşısındakini dinleme çabasına girdiğinde ise dakikalarca sürecek sessizlik bizi bekliyor. çok ucuz, çok kısa, ama sanıyorum en anlamlı dizilerden.

    --- spoiler ---
  • özellikle başrol oyuncusu (dizideki namı ile "the man") xander berkeley'in olağanüstü performansına sahne olan dizi.

    ayrıca dizide rol alan diğer oyuncular da, canlandırdıkları psişik karakterlerin hakkını veriyorlar gerçekten.

    bende en az dizideki karakterler kadar psişik olduğu izlenimini uyandıran senarist cristopher kubasik'in, kamera arkası itirafları ise bir hayli ilginç. burada the man'in (xander berkeley), rahibe carmel (sarah clarke) ile gerçek hayatta evli olduğunu da öğreniyoruz laf arasında.

    dizideki favori repliğim, esasoğlanı en fazla yoran tipleme olduğunu düşündüğüm doris'in, "the man"in sıradışı karakterine çarptığı anda sarfettiği söz: "(halbuki) çoğu erkek kendisinden bahsetmeyi ne zaman keseceğini bilmez"

    bu arada fx tv de boş durmamış bunun bir de oyununu yapmış.
  • in treatment sonrası sarılabilesi, her bölümü 2.5 dakika süren süper dizi http://bit.ly/kazq67
hesabın var mı? giriş yap