the brass teapot

• başrollerini juno temple ve alexis bledel'in paylaştığı 2012 yapımı film.
  
  http://www.imdb.com/title/tt1935902/
  
  fragmanı
• ortasına kadar ilerleterek devam etsem de sonunu getiremedim.
  ağızlarını büzüşlerinden ömer diyecekleri belli
  nothing is unexpectable
  nothing is suprising
• --- spoiler ---
  
  genelde tarzim degildir, sinematik eserlere bir sekilde saygi duyacak bir yer bulurum lakin bu film cok kotu yahu.
  
  izleyin ama hobi olarak izleyin benim gibi zaman gecirmecelik bisi.
  
  can sikintisini gecirecek cinsten bir film hepsi o. senaryo ve hikaye cok kotu.
  --- spoiler ---
• otobüs yolculugumun sona ermesiyle son 15-20 dakikasını izleyemediğim film.
  
  --- spoiler ---
  
  mazoşistliğin ve sadistliğin para getirdiği bir dünyada sevimli bir çiftin bilbo baginse doğru yolculuğu denebilir.
  --- spoiler---
  bu film yuzunden dönüş biletini de aynı firmadan alıp, sonunu izlemeyi umuyorum.
• --- spoiler ---
  
  konu olarak eğlenceli müthiş bir film. insanlar acı çektikçe para yapan bir çaydanlık var. acı standartlaştıkça az para vermeye başlıyor çaydanlık. bu sebeple zamanında adili hitler'in eline geçen bu çaydanlıkla o kadar fazla kötülük yapabilmiş. kötülükle acıyla beslenen bir dünyaya dönüştürecek dünyayı. çerezlik bir film.
  --- spoiler ---
• keyifli, eğlenceli ve çerezlik tabir edeceğimiz; başrollerini juno temple ile alexis bledel'in paylaştığı 2012 yapımı film.
  
  film başlarken bize bir takım tablolar, gravürler, kabartmalar vesaire gösteriliyor. her birinin ortak noktası bu resimlerde ki karakterlerin ellerinde bir çaydanlık tutması ve çoğunun güçlü tarihi kişiler olması. bir yandan da acımasız kişililer.
  günümüze gelince ise bu çaydanlık bir karı kocanın eline geçer. kadın sanat tarihçisidir ama işsizdir, adam ise yeni kovulmuştur. tam paraya ihtiyaçları olduğu anda çaydanlığın buna cevap verdiğini görürler ancak insani bir takım değerleri göz ardı etmeleri şartıyla...
  
  yapısı gereği hızlı ilerlemesi gerekirken biraz yavaş ilerliyor ve o beklenen şaşkınlığı yaratmıyor. yani bir natural born killers, bonnie and clyde bekliyoruz. daha fazla gore olsa kült yapımlar arasına bile girebilirdi. yine de izlenebilirliği olan bir yapım.
  bu arada, juno temple 10 yılda mutasyona uğramış, ismi yazmasaydı tanıyamayacaktım.
• muhteşem bir fikrin heba olmasına neden olan bir film başrolde kevin spacey daniel day lewis yada jack nicholsonun gençliği olsa çaydanlık yerine kutsal kase koysan birde black noir olsa film roman polanski yönetse oscara göz kırparmış.
  ama bunun yerine romantik komedide harcanmış.