the world's fastest indian *
-
başrolünde anthony hopkins'in oynadığı bir 2005 yapımı bir roger donaldson filmi. motorsiklet yapmaya çalışan bir adamın gerçeğe dayanan öyküsünü anlatan film, epey beğenilmiş ilk izlenim itibariyle.
-
anthony hopkins'in çok zorlanmış olduğu film. duyduğuma göre bir kaç kere düşmüş kırık çıkık filan varmış.
-
1967 yılında klasik indian motorsikletini geliştirerek yaptığı motorsikletiyle motorsiklet hız rekorunu kıran burt munro'nun, rekora gidiş hikayesinin anlatıldığı film.
-
anthony hopkins'in dublör kullanmadan çektiği film. adamda yaş yetmiş, ama iş bitmemiş. helal olsun.
burt'un çocuk tom ile olan ilişkisi çok güzel işlenmiş, hiç gereksiz duygusallık yok. yaşlı bir adamın ve 10 yaş civarı bir çocuğun dobralığı ve direkliği var ilişkilerinde.
burt'un amerika'ya geldiğinde yaşadığı kültür şoku daha da sevdiriyor bu karakteri.
çok, çok güzel, arşivlik bir film. muhakkak seyredilmeli.
--- spoiler ---
burt: "hayallerini izleyemeyeceksen, bir gün bir bakarsın bir çeşit sebze olmuşsun."
tom: "ne çeşit bir sebze?"
burt: "bilmiyorum. lahana mesela."
burt: "you are such a nice girl"
tina washington (moteldeki dönme resepsiyonist) : "burt, i am not a girl. i am a boy."
burt: "hmm, i was thinking that there was something different about you."
--- spoiler --- -
antony hopkins'in kafadan oscar'a aday olması gerektiğini düşündüğüm, harika bir filmdir.
--- spoiler ---
son zaman filmlerinin curcunasına öyle alışmışız ki, burt'ün yolculuğu boyunca "aman başına ne iş gelecek şimdi", "hah o perdenin arkasından bakan kimse kıracak motoru" gibisinden düşüncelerden kurtaramadık kendimizi. fakat adam seviştikçe sevişti arkadaş ya eheh. süper film süppper
--- spoiler --- -
arasira her kesin aklina dusen cekip gitme hayallerini en imkansiz kosullarla gerceklestiren, 70 yasinda, kalp problemine ragmen ve bes parasiz olarak hayalinin pesinden giden ve sonunda hayalini gerceklestiren yeni zelandali bir ihtiyar mekanik dahisinin muhtesem hikayesi.
-
bir yol hikayesini de barındıran film. ancak hopkins'in müthiş oyunculuğuyla devam eden filmde yol hikayesi sırasında eşlik eden oyuncular zorla yapıştırılmış gibi. karakterler hızla giden bir arabanın içine yan camdan girmeye çalışan sinek gibiler, çoğu cama çarpıp geri düşüyorlar. sevişgen ada ve kızılderili amca buna en güzel örnek. çocuk haricinde yan karakterler pek özensiz işlenmiş ve buna müteakip baş karakterle olan ilişkileri pek havada kalmış.
--- spoiler ---
örneğin motosikletli çete; kimsiniz nesiniz arkadaşım morukların toplandığı geceyi basıp posta koyuyorsunuz. üstüne bir de düello teklifi gibi hareketler, olmamış eğreti durmuş. sonra kızılderili amca ne çabuk burt'le bağ kurdu da çıkarıp uğur için kolye falan veriyor, kimi görse veriyormuş gibi!
--- spoiler ---
filmde vietnam savaşındaki çirkinliklerle abd'deki gündelik hayata dönemi itibariyle göndermeler de var. tüm anlatılanlar dışında oldukça duru ve izlenebilir bir temposu var filmin. yaşlı bir kalpte on sekizlik ruhu görmek isteyecekler için önerilebilir nitelikte! -
ne kadari gercek ne kadarina dokunulmus bilmiyorum ama kesin olarak soyleyebilecegim tek sey mutlaka izlenmesi gereken bir film oldugu. abarti felaketler, bir o kadar gercekustu mucizeler yok bu filmde. ona ragmen duygusallik var, farkinda olmadan yuzunuzde neden oldugu gulumseme var. yasli bir adamin safligi var. bundan yararlanmak isteyen gercek kotu ya da tam tersi iyilik melegi insanlar yok. sadece insanlar var, senin benim gibi. iyi niyet var, adanmislik var, yurru bee dedirten sicacik yasli bir amca var. super bir film var ve pisman olan olursa bana firca atabilmek icin mesaj fasilitesi var.
-
tutkulu bir hayatin ula$abilecegi son nokta boyle olsa gerek.
--- spoiler ---
hala kirilamami$ 40 yillik bir rekorun hikayesi.
--- spoiler --- -
pearl jam'in off he goes'unun, burt'u cocuk tom'un gozunden sondtrack olsa bu kadar olur dedirtecek uyumla anlatmakta oldugu filmdir sanki. ya da bana oyle gelmistir belki, ama filmi izleyenler asagidaki sozlere bakip filmi sadece tom'un gozunden dusunurlerse pek guzel durmaktadir anlatilan hikaye ve kullanan kelimelerdeki rastlantilar.
know a man his face seemed pulled and tense
like he's riding on a motorbike in the strongest winds
so i approach with tact suggest that he should relax
but he's always moving much too fast
said he'll see me on the flipside
of this trip he's taking for a ride
he's been taking too much on
there he goes with his perfectly unkept clothes
there he goes
he's yet to come back but i see his picture
it doesn't look the same up on the rack
we go way back
i wonder about his insides
it's like his thoughts are too big for his size
he's been taken where i don't know
off he goes with his perfectly unkept hope
there he goes
and now i rub my eyes for he has returned
seems my preconceptions are what should have been burned
(burt rekoru kirabilecek mi baba?>preconception)
for he still smiles and he's still strong
(rekoru kirar ve doner)
nothing's changed but the surrounding bullshit that has grown
(has grown? biri limon agaci mi dedi?* )
and now he's home and we're laughing like we always did
my same old same old friend
until a quarter to ten
i saw the strain creep in
he seems distracted and i know just what is going to happen next
before his first step
he is off again
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap