• inanışa göre dünya, tek seyircisi olan kocaman bir tiyatroydu..

    (bkz: elif şafak)
  • sekizinci nesil bir yazar.
  • kendisini tanımıyorum, lakin şöyle bir bakıyorum da, öyle ağzına geleni söylemeyen ve gerçekten söyleyecek bir şeyler bulduğundan sözlüğe yazan kişilerden biri. umarım bunu hiç kaybetmez.
  • dünya tiyatrosu; dünyanın boşluğunu ifade etmek için kullanılan metafor.
  • (bkz: fatır 5)
  • roma dönemindeki yaygın bir metafor ve inanıştır. anlamı, dünya tek seyircisi olan kocaman bir sahnedir. yani hayatın kendisi, gerçekliği, geçiciliği de tıpkı bir tiyatro oyunu gibidir; sahne ve seyirci bir bütündür.
    bu metafora olan inanış romalıların tüm hayatını etkilemiş; pantomimi gündelik hayatlarına da taşımış ve konuşmalarında abartılı mimikler, ifadeler kullanmaya başlamışlardır.
    teatrum mundi akımının başlangıcı stoa'lılara dayanır. panteist olan stoa’lılar, maddi ve somut olanın evrenin ruhu ile bir bütün oluşturduğunu savunur ve gerçekliğin maddi olanda olduğuna inanırlardı.
  • sennett'ten alıntılayacak olursam; "platon'un yasalar'ında insan yaşamı tanrılar tarafından sahneye konan bir kukla gösterisiydi; petronius'un satyricon'unun ana teması ise bir tiyatro olarak toplumdu. hristiyanlık zamanında, genelde, dünya tiyatrosunun bir tek seyircisinin olduğu ve o seyircinin, yani tanrı'nın, aşağıda caka satarak kılıktan kılığa giren çocuklarını gökten kederle seyrettiği düşünülürdü. 18. yüzyılda, dünyadan tiyatro sahnesi olarak söz edilmeye başlandığında, insanlar takındıkları tavırlar için yeni bir seyirci düşlemeye başladılar. bu seyirci artık tanrı değil, birbirleriydi; o kutsal keder yerini günlük yaşamda oynan rollerden, biraz kinik bir tarzda da olsa keyif almaya hazır bir seyirci topluluğu olduğu hissine bıraktı..." ilerleyen sayfalarda sennett, gündelik yaşamda icra edilen "rol" sanatına detaylarıyla değinir. * hatta bu bağlamda bourdieu'nun aktarımını ekleyeyim: "rousseau'nun itiraflar'ının "skandal" yaratmasının sebebi, rolün henüz yerleşmemiş olmasının bir ihlal duygusunu tetiklemesiydi." *

    en nihayetinde theatrum mundi, erving goffman'ın çeşitli halleriyle presentation of self in everyday life'ta gösterdiğinden veya norbert elias'ın über den prozess der zivilisation'undan, karizmaya, kamusal alana, erkekleri çekici yapan detaylara, tinder avcısı'na, erdoğan'ın beden diline bissürü mevzu...
hesabın var mı? giriş yap