türban emri erkeğin de sorumluluğundadır *
-
yeni şafak yazarı akif emre'nin "ikinci olarak bu, başörtüsü gibi dinin emrini, sadece kadının değil erkeğin de sorumluluğunda olduğunu dışlayan bir örtü savunusudur." ifadelerinden çıkardığım bir önermedir.
yani?
"ey babalar!!! ey abilerrr!!! ey kocalarrr!!! ey müslüman er kişilerr!!!
sorumluluğunuzu bilin!!!siz de bu sorumluluğunuz bağlamında öbür dünyada hesaba çekileceksiniz. ne yapmanız gerektiğini bilirsiniz. "
kadın hakkıymış, özgür iradeymiş bireysel özgürlükmüş. tamam biz bu noktadan yaklaşalım da kendileri böyle diyor işte. ya türbanlı kadının kendisi diyor:
"ayrıca bireyi yücelten bir söylemimiz de hiç olmadı. eğer dikkat buyurursanız bildirinin adalet vurgusu yapan bir hadisle bittiğini görürsünüz. hadisle bitirmemizin sebebi ise liberteryen bir yerden değil, islami adalet anlayışı çerçevesinde özgürlük taleplerini savunduğumuzu vurgulamak içindi."
(bkz: escinsel feminist siyaseti yatak odasi siyasetidir)
http://yenisafak.com.tr/…azarlar/?i=9533&y=akifemre
http://yenisafak.com.tr/…azarlar/?i=9565&y=akifemre -
gereği ilginç şekillerde yerine getirilen bir sorumluluğun erkeklere bildirimi. bakın biri nasıl getirmiş sorumluluğunu yerine. bir baba.
-alıntı-
kezban, avusturya doğumlu. ailesinin memleketi yozgat’ı sadece tatillerde görmüştü, türkçesi zayıftı, ama avusturya’da yaşamak onu batılı yapmıyordu; 11 yaşında ailesi tarafından türban takmaya zorlanmış, birkaç kez başı açık yakalandığı için dövülmüştü. hatta bir keresinde babası elini ocak ateşinde yakmıştı, "eğer bu ateşin acısına dayanırsa, cehennem ateşine de dayanabilir" gerekçesiyle. "çünkübaşı açık gezenler böyle cayır cayır yanacak"tı! işin kötüsü, evde açık dolaştı diye dayak yerken, okulda öğretmeni ve müdüründen başını açması için baskı görüyordu. daha 11- 12 yaşındayken herkes çok şey bekliyordu ondan.
-alıntı-
http://www.hurriyet.com.tr/…gid=112&srid=3432&oid=2 -
münferit bir söylemdir. bir kesime mal edilemez. ülkemizdeki dinci erkekler o kadar munis o kadar demokrat o kadar iyiniyetli insanlardır kii değil eşlerini, kızkardeşlerini, kızlarını incitmek karıncayı bile incitmezler. sorumluluklarını kibarca yerine getirirler. anlatılar sadece. tebliğ ederler. en ufak bir dayatmaları olmaz. olamazzz.
biz de yedik.
-alıntı-
neyse, dönelim uludağ üniversitesi’nden arayan ve bir grup arkadaşı adına konuştuğunu söyleyen kız öğrenciye... ağlamaklı bir sesle ve sık sık duraklayıp nefes alarak “yapmayın allah aşkına” diyordu. “benim babam çocuk yaşta türbanı zorla kafama taktı. ağlayıp üzülmem, karşı çıkmam fayda etmedi, vurarak başımı yardı. bugüne kadar çıkaramadım, şimdi üniversitede çıkarmam gerekiyor diye bir şey diyemiyorlar. inanın bana kendi kimliğimi buldum, üzerimden baskı kalkınca ibadeti de daha severek, isteyerek yapıyorum.
türbanı üniversitede serbest bıraktıkları gün ben, arkadaşlarım ve bizim gibi kızlar için hiçbir kaçış kalmayacak.”
-alıntı-
http://www9.gazetevatan.com/…693&categoryid=4&wid=4 -
tüm dindar erkeklere mal edilebilir, mal edilmesi de kendi içinde oldukça tutarlıdır.
kardeşim bu adam türbanı bir ahlak kuralı, bir dini vecibe olarak görmüyor mu? görüyor.
peki bir erkeğin, yakınlarının bir ahlak kuralına uyup uymadığı üzerinde tasarruf sahibi olmasının neresi saçma?
velev ki kızının eroin kullanıyor, bunu hem toplumsal, hem yasal, hem de ahlaki açıdan yanlış görüyorsunuz? ne diyeceksiniz "ben karışmam bu onun kendi seçimidir" mi diyeceksiniz?
türban haktır değildir, dinde yeri vardır yoktur o ayrı tartışma, ama bir erkek türbanın farz olduğuna inanıyorsa, yakınları üzerinde de bu yönde tarassruf sahibi olması oldukça mantıklıdır. -
-
türban konusunda işin yeteri kadar bokunun çıkarıl(a)madığına inanmış olmaktan olsa gerek ''ulan ne yapsak da erkekleri de bu işe soksak'' sorusuna verilmiş süper zekice cevap..
-
super bir sey. bu tur sorumluluklardandir ki insanlar oruc tutmuyor diye dovuluyor, dinsiz diye yakiliyor.
-
türbanı savunurken bütün dini saiklerinden arındırarak fikir üretilmesi gerektiğini zannedenlerce garipsenebilecek cümle.
başörtüsü din temelli bir gelenektir(ama sadece gelenek değildir). bir babanın, bir kocanın kızı ya da eşi üzerinde sorumluluk ve etki sahibi olması da doğaldır.
bu bağlamda, ortak bir hayatı paylaştığı ve benzer görüşlere sahip olduğu eşinin ya da kendi kanından olan kızının türbana özgürlük taleplerinin karşılanması hususunda bir baba ya da eşin de sorumluluğu olduğu ortadadır.
dindar olmayan bir babanın da kendi fikir ve ahlak anlayışını çocuklarına öğreteceği ve bunu kendine bir sorumluluk olarak addetmesini de doğal karşılarız.
yoksa "modern" ailelerin çocuklarını "bakalım ne yapacak?" deyip, etkisiz eleman misali izlemediğini de biliyoruz sanırım?
ha siz, "bana uyan fikirler verilsin sadece çocuklara, eşlere. uymadığı sürece ben onu baskı diye yaftalarım" derseniz, o ayrı. -
saçmalıklarının ortaya çıkmasından hoşnut olmayan muhibbanlara sahip bir kişinin görüşü. sonra da allah din iman ayaklarına göt kına edebiyatı. çok güzel koyuyorsunuz ne idüğünüzü ortaya. muhteremler saçmalayacak biz bahsini bile etmeyeceğiz. susacağız ne güzel. çok da ahlaklılar haa.
-
kötü bir kara mizah denemesi.
(bkz: uysal arzu nesnesi)
(bkz: kadınlar tarlalarınızdır dilediğiniz gibi sürünüz)
(bkz: erini tatmin etmeyen kadını meleklerin lanetlemesi)
(bkz: nisa suresi)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap