• çoluğu çocuğu olmadıktan sonra en mutlu insandır.
  • kariyer hedefim.
    herşeyi bitirdiğimde bahçeme gidip zararlı ot toplayıp, ceviz ağacının dibini çapalamak istiyorum.
    mesleğimi sorana vasıfsız işçiyim diyorum.
  • tersi için (bkz: kalifiye)
  • geçmişte dükkanların kapısında "vasıflı işçi aranıyor" yazardı.. herkes bir işten anlardı çünkü, herkesin öyle böyle mesleği vardı.. şimdiyse sadece "eleman aranıyor" yazıyor..

    üniversiteye yerleşme oranı düşünüldüğünde düz lise mezunu herkes vasıfsız işçi.. toplumun böyle vasıfsızlaştığına dair bir emaredir vasıfsız işçi enflasyonu..
  • asgari ücretin 1300 liraya yükseleceği haberlerinin daha dedikosu yapılırken her konuda ismi geçen şahıs.

    yazarlar önce bir güzel vasıfsız işçi tanımı yaparlar. nedir o tanım? vasıf gerektirmeyen bir iş derler. sonra bu işlere bu emekçileri verirler.oldu mu size vasıf gerektirmeyen bir işte çalışan vasıfsız işçi.
    buradaki vasıf gerektirmek deyimi yanlış anlamıyorsam herhangi bir konuda tahsil görüp, o iş kolunda istihdam edilmek. bilgi birikimini de işin içine katılmıyor. hmm o halde tahsil görüp işimi yaparsam vasıfsız olmuyorum. peki az ücretle çalışırsam ne olacak.. bi dakka ya!! sen nasıl olur da bana ve şirkette çalışan v a s ı f s ı z çaycıya aynı maaşı verirsin..... derler. bunda bir mantık hatası var benim daha fazla kazanmam gerek derler. ama maaşı kabul etmeyince işveren değerli vasıflı işçimizi kapının önüne koyuverir. işverenin vasıflı elemanımızı kovması bambaşka bir konu. konumuz senin kendini vasıflı çaycıyı vasıfsız tanımlaman.

    kapitalizm, bu kavramı bi yerde duymuştun. belki yiğit bulut'tan duymuşsundur. ne olduğunu bilmediğin ama amariga'nın bi oyunu herhalde kötüdür dediğin birşey olabilir.

    haklısın sevgili vasıflı. çok haklısın amarigadan gelen ne iyi olduki. bir ara yardım yaptılar o kadar. yedik, içtik, eğlendik, yol yaptık parayla. sağolsunlar. konumuz bu da değil.

    eğlenmeyi bırakıp işimize bakalım. çok basit ve insanca bir soru sorayım siktir et kapitalizm'i. neden bir doktor bir temizlikçiden daha fazla para kazanıyor. ıeeeeıııı dogdor daaaa ondaaaan. bilemedin. ıııııı daha çok tahsil görüyor. yıllarca okuyor. yetmiyor sınavlara girip çıkıyor. ama çöpçü öyle mi aha benim emmioğlu okumadı sanayiye verdik. .hala nedenini söylemedin..daha çok tahsil görmesi daha çok kazanmasına mı yol açıyor diyorsun. evet işte sen de itiraf ettin öyle değil mi?

    değil. işte burada sistemin çöktü. neden aklına ücretlerin beşeri sermayeye yapılan yatırımla doğru orantılı olması gerektiği fikri geliyor. böyle bir yasa mı var. bunun yasa olduğunu bana bir takım sayılarla ispatlamaya çalışacağına eminim. onu sonra da yaparsın. ama sorduğum soruya cevap ver neden???? neden?

    yoksa tahsil görenlerin, görmeyenlere ya da göremeyenlere göre daha zeki veya akıllı olacağına, bunun da daha fazla maaş alması için yeterli bir sebep olduğunu mu düşünüyorsun. bunu anlamanın en kolay yolu her bir insanı hayatının belli bir döneminde zeka testine sokmaktır. ama bunu hiçbir zaman yapmadık.

    neden aklına ücretler arasındaki farkların azalması ya da ücretlerin çalışılan işten bağımsız olması gerektiği fikri gelmiyor. galiba survarvıy'ı biraz azaltmalısın. diyorum ki doktorla çöpçü aynı maaşı alsın. ikisi de hayat kurtarıyor. ikisini de yapan pek fazla bulunmuyor. ikisinin de eşit sayıda çocuğu var. ikisi de acıkıyor. ikisi de insan. normal olan bu değil mi?

    vasfı vasıfsızlığı yıllardır diye diye sana yedirdiler. bişey kırk kere söyleyince doğru olurmuş. adam bas bas bağırıyor. işçiler birleşin diye. ama sen amca oğluna vasıfsız diyorsun. daha az maaş alması normal diyorsun. bölme. birleştir. vasıf diye bişey yok sınıf diye bişey var. sen önce sınıfını bil sınıfın ne?vasıflı çalışıyorum diye kendini daha fazla maaşa hak görme. bilmiyorsun ki şimdi sende herkes gibisin.
  • sorumluluk alacak vasfı yoktur. bu nedenle de az kazanır. nitelikli iş gücü değildir. teatral havaya girmeye gerek yok. hayat bilgisi dersini geçmeye kafasını yormamıştır. kafa yormayan istihdam grubudur. az kazanmalıdır. aksine inanan maaşını bir vasıfsız ile bölüşebilir.
  • https://youtube.com/…orts/9sj0nrpzxn4?feature=share aslında ne kadar yazık bir durum (vasıfsız çalışanları kötülemek niyetinde değilim) bence bu kız de türkiye şartlarında oldukça eğitimli biriydi ama çoğu kişi maalesef (eğitimli olanlar da buna dahil) amerika'da/avrupa'da okudukları alanla ilgili fikir yürütüp o fikir üzerinden iş kurup para kazanmak yerine o videodaki gibi vasıfsız işleri seçiyor (sırf iyi para alıyorlar diye) bu kişilere şunu sormak istiyorum : yapay zekanın yaygınlaşmasıyla birlikte sürücüsüz araçlar , kasiyersiz marketler iyice yaygınlaşmaya başladı siz de büyük ihtimalle yapay zekayla birlikte işinizden olacaksınız işinizden olduğunuz zaman ne yapmayı düşünüyorsunuz ilber ortaylı'nın dediği gibi : ege üniversitesinde gençlere seslenerek, beyin göçüne ilişkin açıklamalarda bulundu. gençleri beyin göçü konusunda uyaran ortaylı, iran'ı örnek gösterdi. ortaylı, "panik içinde memleketi terk etme hoş bir şey değildir. türkiye üniversitelerinde en iyi dereceleri alanlar, okuyanlar gidiyorlar mesela new york'un, los angeles'ın otellerinde garson oluyorlar" dedi.
  • bu tanımı kullanıp duran tiplerin cidden ağzını burnunu kırası geliyor insanın. patron ağızlı zevzekler. ''vasıfsız işçi'' ''herkesin yapabileceği bir iş, o yüzden az maaş alması çok normal'' emeğin metalaşması ancak bu kadar içselleştirilebilir. ''herkesin yapabileceği bir iş, o yüzden az maaş alması çok normall''
    bir emeğin değerini, kaç kişinin yapıp yapamadığıyla değerlendirmeyi, yani emeğe piyasa gözüyle yaklaşmayı nasıl böyle benimseyebildin sen yahu?

    sen o emeğin ürettiği değere baksana. emeğinle ürettiğin değere baksana. kaç kişinin daha aynı işi yapabileceğiyle ne ilgisi var senin emeğinin ürettiği değerin?
    haftanın 6-7 günü, günde 10-12 saat, normalde 2-3 kişinin yapması gereken işleri üstleniyor insanlar. ama az alması normal. neden? çünkü başkaları da yapabilir aynı işi, çünkü piyasa böyle şey oluyor tımam mıaaa...

    senin vasfın ne peki? çok az insanın yapabileceği hangi yeteneğe sahipsin?
    cevap; okudu.. muhtemelen kantinlerde gününü gün ederek ama olsun, okudu. az buçuk kompleks cümle duyunca beyni yanıyor ama olsun, okudu. üniversite okudu. büyük bedel. üniversite okumak hayatın en keyifli dönemlerinden birisi değildir çünkü, büyük bedeldir.
    öbür adam ne güzel mis gibi 13-14 yaşında sanayide, orda burda üç kuruşa çalışmaya başladı. oh keyfe gel ya.. tabii ki daha az alacak.

    hadi gel bu piyasa uydurması tanımları kabul edelim, 'vasıfsız işçi' diye bir şey olsun. ama emeğe dair tek tanım bu değil biliyorsun değil mi? 'ağır işçilik' diye bir tanım da var. türkiye'de asgari ücretle çalışanların hemen hepsini bu tanıma sokabiliriz mesela..

    ama yok, sen piyasanın senin emeğine koyduğu tanımları içselleştir ve değerli bir insan olabilmek için 2 üniversite, üstüne 3 yüksek yap, üstüne 5 sertifika filan al, al da ancak böylece emeğin değerli olabilsin..

    sonra da refah ülkelerinin hayalini kur.. norveç, isveç.. hani bütün emek biçimlerine benzer saygının ve benzer değerin gösterildiği, verildiği..

    kendini onlardan san.. leş gibi karakterinle, özentilerinle, içi bomboş kibrinle..
hesabın var mı? giriş yap