• gelecekte şirketlerin adam akıllı yönetilmesi; iş disiplini vs konular için yapılması gerekenin talep edildiği mektup, övgüyü hak edecek hiç bir şey barındırmamaktadır. zenginler seviliyor bu ülkede kim ne derse desin.
  • bir eti senin kemiği benim değil.
  • 'zenginler seviliyormuş bu ülkede o yüzden övülecek birşey değil'miş. ulan ali ağaoğlu olsa acaba altındaki yöneticilere ne derdi oğlu için? ya da şimdiki bi bakanın, milletvekilinin oğlu için babası ne talimatlar verirdi. cumhurbaşkanının vasıfsız kızı bile protokolle karşılanıyor bu ülkede.

    evet olması gereken bir mektuptur ama bu ülkede böyle şeylere alışık olmadığımız için övgüyü de hak eder.
  • gözyaşlarıyla okuduğum mektuptur.

    şaka lan. mektuptur işte.
  • amcam, koç holding şirketler grubunda ceo'dur. adam gibi adamdır. bir ortama girdiği vakit anında havayı değiştirir. en basit çay bahçesinde dahi çalışanlara inanılmaz nezaket ve tevazu ile davranır. öyle ki insanlar kendisine hizmet etmek için adeta birbiriyle yarışır. hiçbir zaman böyle biri olamadığım için o büyülü anları hayranlıkla seyre dalarım. bunlar benim kendisiyle geçirdiğim nadir ve kıymetli zamanlarda edindiğim gözlemlerim.

    ne kendi çocukları, ne de biz yeğenleri için hiçbir zaman torpile ve adam kayırmaya başvurmadı. böyle bir şeyi kendisine ima dahi edemedim. onun içindir ki 1400 lira maaşla bir gıda firmasında çalışmaktayım. sevin ya da sevmeyin. koç grubu budur. daima da böyle kalacak. siz de böyle olun. işveren iseniz çalışana hakkını teslim edin. çalışan iseniz işinizi hakkıyla ifa etmeye gayret edin.

    vehbi bey, 1993 yılındaki antalya ziyaretinde amcamı rahmi koç'a göstererek "bu çocuğa sahip çıkın" diyen kişidir. gayet de bizden biridir. o günleri ve hatıralarını özlemle anıyorum. tabi biz o zamanlar küçüktük. bazı şeylerin farkında değildik. birkaç defa kendisiyle karşılaştım. tokalaştığımızı net bir şekilde hatırlıyorum. derslerim ile ilgili sorular sormuş, mor renkli uçlu bir kalem hediye etmişti. (hala saklarım) bana yetişkin biriymişim gibi ciddiyetle yaklaşmıştı. allah rahmet etsin. mekanı cennet olsun.

    bir tane de anısını anlatayım. vehbi bey'in iş görüşmeleri için kullandığı bir restoran vardı. aile tarafından çok kullanılan bir mekan. rahmi koç'un da müdavimi olduğu bir yer. neyse efendim yemekler yenmiş, sohbetler edilmiş, hesap geliyor. garson tabi vehbi bey ile oldukça samimi. şakayla karışık takılıyor; "rahmi bey sizden çok bahşiş bırakıyor efendim" vehbi koç mendille lokmasını ağzına bastırarak konuklarına tebessüm ediyor ve garsona dönüp; "rahmi bey benden çok mu bahşiş bırakıyor evladım? rahmi bey verir evladım onun babası vehbi koç. benim babam bir gariban koçzade hacı mustafa efendi, ben veremem çocuğum."

    ek: bu arada beni üzen bir konuya açıklık getirmek istiyorum. "şöyle kapitalist, böyle dinsiz" diyerek atıp tuttuğunuz insanların iç dünyaları hakkında en ufak bir fikriniz yok. yardımcı olması açısından şunu öylece bırakıyorum. islami açıdan doğruluğunu sabaha kadar tartışabiliriz. ancak samimiyetini ve içtenliğini kabul etmek durumundayız.

    zorunlu açıklama: eğer 234 yazar daha "o bahşiş hikayesi bill gates'e ait" derse koç holding düşecekmiş! neden böylesiniz arkadaşlar? niçin her bilgiyi açığa alıyorsunuz? vehbi koç'un 115 sene önce doğduğunu, kraliçe elizabeth'den 25 yaş büyük olduğunu hatırlatmak isterim. öyleyse söyleyin, niçin bu hatıra ona ait olmasın? ya da olmaması neyi değiştirir?

    tarihin en büyük deniz faciası struma'yı hatırlayın. hitler'den kaçıp boğaza demirleyen mülteci dolu gemiyi dönemin türkiye hükümeti siyasi baskılar nedeniyle kabul etmemişti. karadeniz de battı struma! muhtemelen ruslar indirdi. çoğunluğu kadın ve çocuk 800'e yakın insan öldü. o vehim faciadan tek bir aile kurtuldu. mobil firmasının romanya temsilcisi. ve bu aile'yi kurtaran vehbi koç'tur. sırf bu operasyon için içişleri bakanlığına kadar çıkmış, çok riskli olmasına rağmen aileyi gemiden çekip almıştır. vehbi bey, hatıralarında bu tarihi vakadan sıradan bir olay gibi bahsediyor. tevazunun bu kadarı..
  • doğrudan şirket müdürlerine değil, torunlarının babasına yazılmış mektup. sadece bu yönüyle bile belirli bir yönetim sanatı ve incelik içerir.

    vizyonlu ve düzgün çalışan adam yetiştirmeyi bile az sayıda türk şirketinden biridir koç. herhalde kendi kanından insanları da aynı özenle yetiştirmeyi bilecektir.
  • duygulandırmıştır. okusaydım nolurdu kim bilir.
  • müdürlere lala deniyor. çocuklar memurlar gibi çalışsın deniyor. holdingin başkanı da padişah oluyor yani. demek osmanlı el altından koç holding olarak devam ediyor.
    koç holding'in osmanlı'dan esinlendiğini gösteren mektup.
  • allah kimseye evlat acısı vermesin...
  • ah vehbiciğim ah.
    ne oldu o zenginlik ne oldu? mustafayı işçi gibi calıştıracağına rahmi gibi keyfine baksaydı daha iyi değil miydi?
    para senin mezarına bile bela olmadı mı?
hesabın var mı? giriş yap