• yine göz yaşartan cinsten bir yazı...

    güneydoğu gazilerimizin günümüzdeki hali pür melalini anlatan unutmayın adlı kitabın tanıtımı aslında. ancak öyle bir alıntılar yapılmış ki, böğüre böğüre ağlamakla ana avrat küfretmek arasında gidip geliyor insan...

    buradan...
  • + yılmaz özdilin bugün ki yazısını okudun mu ?
    - kronik solcu yılmaz bey
    + ama abi yazıda yazılanların hepsi gerçek bir okusan adam neler yazıyor içi boş şeyler yazmıyor
    - kronik solcu yılmaz bey
    + abi adama solcu demekle sıvışma lütfen adam gerektiğinde sola da giydiriyor sağa da
    - kronik solcu yılmaz bey
    + türkiyenin içler acısı halini dile getiriyor kim bu kadar net şekilde yazılar yazabiliyor bu ülkede
    - kronik solcu yılmaz bey
    + abi bi dinlesen bu ad..
    - kronik solcu yılmaz bey
    + peki abi öyle olsun...

    az önce burada "kronik solcu yılmaz bey" diyen bir adet andaval vardı. alın link ona ithafen yazmıştım
  • --- spoiler ---

    önsözü, varlığıyla onur duyduğumuz son genelkurmay başkanımız ilker başbuğ tarafından yazıldı.
    --- spoiler ---
  • içim acıdı. insanlar neden bu kadar kötü aklım almıyor. saygı duymamız gereken insanlara maalesef paçavra gibi davranmak nedir...

    allah yardımcıları olsun.
  • (bkz: sözcü gazetesinin adblock kullananları engellemesi)
    bir yardımsever yapıştırırsa sevineceğim yazıdır.
    adamların adblock düşmanlığı yüzünden en çok okuduğumuz gazeteyi okuyamaz olduk. umarım kazandıkları reklam geliri, kaybettikleri okura değiyordur.
  • ben kitabı sipariş verdim idefixten siz de verin lan! üşenmeyin!

    “vatan” denilen kavram...
    aslında işte bu insanlardır.
    bu kitabı okumak yetmez.
    bu kitabı okutmak, vatan borcudur.

    - yılmaz özdil-

    edit: kitap dün geldi bir kaç sayfasına şöyle bir bakayım dedim. içim sızladı utancımdan yerin dibine girdim.
  • son yılların en kaliteli yazarıdır yılmaz özdil, referandum sohbetleri yapıyorlar saatlerce, hiç gerek yok, yılmaz özdil in tanıtımını yaptığı koray gürbüz' ün kırmızı kedi yayınlarından çıkan kitabı unutmayın' ı okuyun ekranlarda yeter, sadece yılmaz özdil' in köşesinde yer verdiği kısa bölümü okuyun o da yeter.
  • yıllarını doğu ve güneydoğu'da terörle mücadelede geçirmiş eski bir jöh personeli olarak resmen içimi titretti.
    ama neden sadece benim içimi titretti?
    bu olayların içinden geldiğim için mi?
    yani ben o yazının her satırını hissediyorum ve anlıyorumda asıl anlaması gerekenler ne yapıyor?
    konuyu fazla uzatmaya gerek yok.
    ömrümüz ziyan olmuş gitmiş işte. zira biz böyle ruhsuz bir tsk ve millet devralmadık. ne kurucu iktidarına, ne milli değerlerine, ne şehitlerine, ne gazilerine sahip çıkmayan, umursamayan böyle bir yönetime-ülkeye-millete bu saatten sonra ne anlatırsan anlat.
    umursanmaz.
    tom cruise'un başrolünü oynadığı "son samuray" filminin imparator ile olan son sahnesini hatırlayın.
    hani imparatorun önünde eğilip katsumoto'nun kılıcını takdim ettiği sahneyi.
    orada çok güzel bir cümle kullanıyor özetle;
    "...son nefesinde bu kılıcı tutan atalarını ve onların ne uğruna öldüğünü hatırlamanızı umuyordu."
    sözün özü bu işte.
    kitabın içinde bahsedilen onlarca kahraman gazi'mizin fedakarlıklarını okuyup atalarımızın, şehitlerimizin ve gazilerimizin;
    "ne uğruna öldüğü ve yaralandığı" gerçeğini hatırlayın ve "unutmayın" diye.
  • pardon iphone x şenliklerine gelmiştik biz ama? yanlış başlığa gelmişiz sanırım?

    ekleme : hergün en az bir tane civan gibi genç şehit oluyor. ölüme nasıl da alıştırıp, kardeşi yaptılar bu çilekeş vatandaşı. on milyonların, meydanlara çıkıp terörü lanetlemesi gerekmez mi artık? oy için kırk takla atacak siyasi partiler, bu hassasiyeti niye görmek istemiyor?
  • --- spoiler ---

    reşat bakır: “sinir uçlarım çok hassastı, protez taktığım zaman çok canım yanıyordu, sürekli evdeydim, dışarı çıkamıyordum, ama çocuklar anlamıyor ki… oğlum yanıma geldi, ısrar etti, birlikte parka gittik, bir banka oturdum, salıncağa binmek istiyor, kaydıraktan kaymak istiyor, onunla oynamamı istiyor, bakıyor etrafındaki babalar çocuklarını kucaklarına alıyor, oğlum da
    aynısını istiyor, hadi gayret edeyim dedim, kaldırmak istedim, ikimiz birlikte düştük.”
    ..
    cengiz özerden: “belediye otobüsüne bir kere bindim, otobüs şoförü ‘geç geç bedavacı' dedi, bir daha belediye otobüsüne binmedim"
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap