• --- spoiler ---

    piç ramsay bolton'un jon'a yazdığı mektup kısmen doğru olabilir. mance rayder olayı falan. bunun dışında görmeden diğerlerine inanasım gelmiyor. jon'un kesin ölmüş olduğunu düşünüyorum ki, melisandre tarafından da döndürüleceğine kesin inanıyorum. ayrıca jon'u öldüren adamlar bana o varg tarafından kontrol ettiririlmiş gibi geldi. çünkü hançeri sapladıktan sonra "ben değilim,ben değilim" dermiş gibi ellerini havaya kaldırdı gibi bi' cümle var. ha diğer ihtimal de olabilir mi olabilir. hadım çok sürpriz oldu ama yerinde oldu. zaten onun ve serçeparmak'ın olmadığı batıdiyar, batıdiyar değildir. aegon ve daenerys konusuna gelirsek beklediğim gibi ilerlediler. ejderha kontrolü zordur daha da zorlaşacaktır. hele ki euron'un borusu gerçekse bi' de. aegon'un savaşa liderlik edeceğini söylemesi ilkten komik gelebilir ama zaten bu targaryenler değil mi bu kadar mucizevi yaşanmışlıklara imza atan? ha bi' de victarion reyiz var ki ben gerçekten ondan önemli şeyler bekliyorum. yahu bu arada robert strong, gregor clegane (dağ) reyiz çıkmasın. çıkar mı çıkar anasını satayım. ve umarım serçeparmak bi' sonra ki kitapta çok güzel yerlerden çıkar. özletti kendini.

    --- spoiler ---
  • a feast for crows'dan sonra 1 sene bekleyip iştahla okuduğum bir kitap oldu. beğenmediğimi söyleyemem fakat martin amca biraz fazla uzatmış, okuyucuyu oyalamış resmen.tyrion ve dany bölümlerinden bahsediyorum. buradan sonrası tamamen spoiler

    --- spoiler ---

    bu iki karakterin bölümleri kitabın neredeyse yarısından fazlasını oluşturuyor ve ikisi de hikaye anlamında pek bir ilerleme vermiyor ne yazıkki okuyuculara. öncelikle tyrion'a deginecegim:

    sevgili cücemiz tyrion dany'ye ulasmak icin durmadan yollarda, elden ele dolasıyor. bu sırada babasını öldürmesinden duydugu pismanlık dolayısıyla yasadıgı monologlar, iç çatısmalar görüyoruz. tyrion'un sevilen bir karakter olması ve bu bahsettigim basarılı monologlar sayesinde dany'ye göre daha bir okunası geliyor.fakat bana göre gemi macerası, köleliği fazla uzatılmıs kısımlardı. yine de okurken "yine mi tyrion amk" demedim dany'nin aksine...

    daenerys'e gelirsek, grrm bu kızı bitirmistir. dort kitaptir goklere cıkartılan, her kehanete uyan kız olarak gorunse bile bu kadar goze sokulması bana göre 6. kitap sonlarında ölecegini gosteriyor. yonetme yetenegi olmadıgını, herseyi eline yuzune bulastırdıgını kitap boyunca okuyor kufurler ediyoruz kendisine. meeren kısımları, daario'yu arzulaması vs. gercekten bayıyor. bir oturusta 100-150 sayfa okuyabilen bir insan olan ben, kitabı her bıraktıgımda dany bolumunde bırakıyor ve dany ile baslıyor hale gelmistim.

    dany hakkındaki düsünceme gelirsem: bu karakterin kitaptaki islevi, yüksek valyria kanından olması nedeniyle az biraz blood sorcery(kan büyüsü) yetenegine sahip olması ve tesadufen ejderhaları ortaya cıkarabilmesidir. kitabın bazı kısımlarında valyria'da büyücülerin kan ve ates büyüleriyle ejderhaları canlandırıp kontrol ettiklerinden bahsedilmekteydi.(bu kısmı yabancı bir forumda okudum).

    grrm'in kafasını biraz anlayabildiysem bu karakteri 6. kitapta yükseltip herkesin gözüne sokup bi anda harcayarak kitaptaki karakterler dahil herkesi saskınlıktan dumur edecektir.dediğim gibi, tüm islevi ejderhaları canlandırmak olması muhtemel bu karakterin.

    biraz diger karakterlere deginmek istiyorum

    jon: %70 öldü. yasıyor oldugunu ve melisandre tarafından diriltecegi dusunuluyor ki bu dusuk bir ihtimal gibi fakat yine de mumkun. sonucta beric dondarrion, neredeyse diniyle hicbir ilgisi olmayan ayyas bir kırmızı rahip tarafından diriltildi cunku ısık tanrısının onunla isi bitmemisti. melisandre'nin ateslerde azor ahai'yi ararken daima jon'u gormesi benzer bi sekilde jon'u diritmesine yol acabilir(ısık tanrısının onunla isi bitmedi). tabi bu olay gerceklesirse jon resmen peygamberligini * ilan edecektir. fakat 6. kitap son kitap olmayacak ve bu kitapta azor ahai'nin kimligini zart diye belli etmek pek grrm'e gore degil(hem de bu kadar olası aday ve teori varken) bu nedenle de gercek anlamda ölmüs oldugunu veya warg olarak hayalet'in bedeninde yasayacagını dusunuyorum.

    stannis: bu adam azor ahai degil. sebebi belirttigim gibi fazla göze sokulması. fakat kevan lannister'ın ölümü ile ülkeyi adam gibi yönetebilecek kapasitede bir bu adam kaldı.kral veya aegon'un kral eli olabilir hikayenin sonunda, yoksa yedi krallık başka türlü toparlayamaz. kitapta dabuyuk ihtimal ölmedi. ramsey, theon ve kızın sura kaçtıgını düsündügü icin böyle fake bir mektup yazdı, mance'in kadınlarından biri theon kaçarken yakalanmıştı, o sayede mance'i ogrenmis olması ve jon u korkutmak icin kullanması muhtemel. o kadar manderly olayını bosuna okumadık, lord wyman savastaki farkı yaratacaktır.

    varys: simdiye kadar westerosta olan hersey varys ve illiyrio'nun, aegon'un fethi icin kaos ortamı yaratması icindi sanırım. bu adam ne ayak emin degilim. fakat cok önemli bir rolü oldugu kesin.

    theon: resmen icim acıdı bunun chapterlarını okurken. kendisinden nefret eden biriydim fakat ozellikle winterfell'de oldugu bölümlerde ara sıra erkeksi göz yaşları döktüm...

    bran: bu cocuk serinin büyük antagonist'i olabilir, hiç belli olmaz. onun dışında hikayede nasıl bir rolü olacabilir o kadar kuzeyde bilemiyorum.

    özetle bu kitapta sur dışında gelisen olaylar tamamen 6. kitap başında gerçeklesecek ve serinin tamamını etkileyecek iki buyuk savasa zemin hazırlayan olaylardı. meeren ve winterfell. heyecanla bekliyoruz efenim.
    --- spoiler ---
  • az önce bitirdiğim kitap. sonra da buradaki "spoiler"ları okudum; benim de diyeceklerim var.

    --- spoiler ---

    çok büyük kazık olacak o yüzden ilk cümlede yazmayayım (yukarıda biri daha yapmış; takdir ettim)

    şimdi şunu bilin ki eddard reis'in piçi ölmedi; keza beş cilt kitap okuduk daha bölümü kendi adıyla başlayan hiç bir pov ölmedi ölen de (lady catelyn) bir şekilde dirildi; "prolouge"ları saymıyorum ve fakat eddard stark teoriyi çürütüyor; bu duruma da kılıfım hazır: eddard reis ölmedi kalbimizde yaşıyor ya da... jon nasıl ölür lan?!!!

    --- kitaptan alıntı ---

    "gece nöbetçileri, yedi kralık'ın savaşında yer almaz," diye hatırlattı jon. "bolton piçi'ne karşı koymak, stannis'in intikamını almak, kralın dulunu ve kızını savunmak bizim işimiz değil. kadınların derilerinden pelerin yapan bu yaratık, benim kalbimi sökmeye yemin etmiş ve ben bu sözlerin hesabını sormak niyentindeyim... fakat kardeşlerimden, yeminlerini bozmalarını isteyecek değilim. gece nöbetçileri çetinocak'a gidecek. ben tek başıma kışyarı'na at süreceğim, meğerki..." jon duraksadı. "...burada, benimle birlikte gelip yanımda duracak bir adam var mı?"

    kopan gürültü jon'un umut ettiğinden fazlaydı. ses o kadar şiddetliydi ki duvardan iki eski kalkan düştü. soren kalkankıran ayaktaydı, göçebe de öyle. uzun toregg, brogg, avcı harle, ygon yaşlıbaba, kör doss, hatta büyük öküz balığı. kılıçlarım var, diye düşündü jon ve senin için geliyoruz piç.

    --- kitaptan alıntı ---

    şimdi kitaptan şu bölümü yazarken nasıl hırslandıysam, yemin ederim okurken "ananı sikeceğiz piç" diye bağırdım. hiç bir kitapta, hiç bir karaterden bolton piç'inden (theon'a acıdım lan; düşün!) nefret ettiğim kadar nefret etmedim ki buna joffrey eniği de dahil. şimdi gel de jon'un öldüğüne inan...

    son olarak; yine jon'un targeryen olduğuna dair iddalar var. valla ben kitapta böyle bir şey görmedim ya da ayrıntıyı atladım; bu konuya nerede değinildiği konusunda bilgilendirilirsem memnun olurum; kaldı ki - kimse bahsetmemiş - soğan şovalyesi üç kızkardeş lordu ile konuşurken adam eddard reis'in piçini orada peydahladığını söyledi ve yine kitapta jon'un piçliğini vurgulayan aşağılama sözlerinde annesinin bir balıkçı olup olmadığı en az iki kere vurgulandı (bu da g.r.r.m.'in konuyu sıcak tutmak için kullandığı bir hile bence)

    --- spoiler ---
  • bir solukta bitirdiğim serinin beşinci kitabı. dördüncü kitaba göre daha hareketli diyebiliriz.
  • icinde jon snow ve melisandre arasinda soyle bir efsane diyalog barindiran kitap:

    --- spoiler ---

    melisandre, jon snow'a alevlerde kendisini gordugunden ve ihanete ugrayabileceginden bahsetmektedir.

    m: ...it was very cold.
    js: it is always cold on the wall.
    m: you think so?
    js: i know so, my lady.
    m: then you know nothing jon snow.

    --- spoiler ---

    okurken kanim dondu amk.
  • ankara'ya geldiğimden beridir bir gıdım ilerleyemediğim kitap. okunmamasından değil, milletin eline bakıp kurcalamasından dolayı yalama oldu kitap. okumayı başarayım ondan sonra uzun bir yazı yazacağım.
  • çevirmeninin * "teamül", "ufunet", "tevsi etmek", "tebcil etmek", "cedre" gibi eskiden kullanılan fakat artık unutulan kelimeleri bolca kullandığı kitap. okurken, sözlüğe bakma ihtiyacı hissediyorsunuz, lâkin bunlar göze batmıyor; zîrâ hem unuttuğumuz kelimeleri hatırlamış oluyoruz hem de kurgunun atmosferine yakışıyorlar.

    kitapta altı çizilecek kadar güzel sözler de var:

    "bir okuyucu, ölmeden önce binlerce hayat yaşar. hiç okumayan insan sadece tek hayat yaşar." (jojen bran'a söylüyor, 2. kısım s. 10)

    kitabın 2. kısmının başlarında bran babasının bir sözünü hatırlıyor: "bir adamın cesur olabileceği tek an, korktuğu andır." diyor eddard stark. (s. 15)

    cersei'nin kefaret yürüyüşünde kadınların gösterdiği tepki üzerine:
    "diğer kadınlar söz konusu olduğunda en zalim olanlar, yine kadınlardı." (s. 493)

    6. kitaba daha çok var, çevirisi de ne zamana yapılır bakalım. fakat merakımıza yenilip "awoiaf"a göz attığımızda jon snow ve stannis baratheon gibi muallakta olan karakterler hakkında kırıntı miktarı da olsa bilgi edinebiliyoruz. tabii sürprizleri seven yazarımız yine ters köşeler yapmazsa...
  • --- spoiler ---

    şu ana kadar -şimdilik- tyrion reyizin, genç griff'in kim olduğunu çözmesiyle ohannesburg moduna sokan kitap. ayrıca theon'un bölümleri için kusmuklardan kusmuk beğendim. o fareler benim mideme gitmiş gibi oldu, tebrikler yazar kardeş!!!

    --- spoiler ---
  • son derece hayal kırıklığı bir kitap.

    çok uğraştım, sabırla üstüne gittim, denedim ancak olmuyor, 500'de bıraktım kitabı. zira sırf ilk kitaplar tuttu diye bu kadar sıkıcı ve aksiyonsuz bir kitap yazılabilirdi, helal olsun yazar kardeş de tam bunu yapmış. önceki kitaplar neydi peki derseniz, kesinlikle bunun kadar değildi. hepsi bir şekilde okunuyordu ve gayet de güzeldi. ancak a dance with dragons'da george r.r. martin konuyu lastik gibi uzattıkça uzatmış, eski karakterleri boşlamış (cidden deanerys bölümlerinde hiçbirşey yok bi ara paso kimle yatsam diye düşünüyordu her onun bölümü geldiğinde!) yeni karakterler yaratmış ama artık karakterler resmen enflasyona uğradı, hangisi hangisiydi karıştırıyorum açıkçası (sıkı fanı olduğum halde).

    düşünün bir kitabı 500 sayfa okuyun ancak şurada dişe dokunur yazacak birşey olmasın işte öyle olmuş bu kitap. paso aegon'dan yok, rhaegar'dan yani geçmişten bahsetmeler; yer şekillerini, coğrafyayı tanıtmalar; hiç ilgi çekmeyen karakterlere (davos örneğin, sonradan patlama yapıyorsa dahi umrumda değil) yüzlerce sayfa ayırmalar insanı resmen bir noktadan sonra usandırıyor.

    son olarak hafiften spoiler tadında da olsa çok da değil aslında; winter is coming deniyor fakat halen birşey olmadı. ak yürüyenler filan hak getire. kim nerede belli değil. öyle bir karman çorman çorba oldu ki kitap. daha da okumam, diziden devam ederim. verdiğim paraya acıdım resmen.
  • spoiler yememek için çılgın attığım kitap. hala okuyamadım, hala parasızım. ebook unu bulamadığımdan muhabbetlerine de giremiyorum.
hesabın var mı? giriş yap