• dün gece istemeden de olsa gittim. yıllardır gitmemiştim. mecburi istanbul dönüşü sonrası denk geldi ve gitmek zorunda kaldım. ülkenin genel haletinin nefis özetini gördüm. muhtemelen ne yazsam birileri itiraz edecek ama türkiye'nin en önemli tiyatro ödüllerinde, türkiye'nin en önemli (sözde) sanatçılarının olduğu yerde, tüm sanat disiplinleri içinde özellikle antik yunan'dan bu yana üstlendiği toplumsal, kültürel, politik, entelektüel duruş, vazife, vaziyet ve mecburiyet düşünüldüğünde ödül alan, ödül veren tek bir insanın bile sanki başka bir uzay-zaman düzleminde yaşıyormuşcasına ülkede olup biten herhangi bir durum üstüne tek bir laf etmemesine gerçekten çok şaşırdım. ülkedeki parti devleti ablukasında her şey ama her şey politik bir seçimin, politik bir tavrın sonucuyken, toplumsal kutuplaşma ülke tarihinde görüp görebileceğimiz en tehlikeli noktalara ulaşmışken, ülkenin aydın, seküler, orta sınıf diye addedilen kesimlerinin yaşam alanına(ve elbet geneline) her gün ve her gün istisnasız bir şekilde parti devleti müdahalesi varken ve sanırım kendi kendisinin ironisi olarak en iyi oyun ödülü 1984'e verilmişken tek bir sanatçıdan bile tutsaklar, mahpuslar, azınlıklar, ekonomi ve bilumum mesele üstüne çıt çıkmadı. körler sağırlar birbirini ağırlar kıvamında nefis bir geceydi.

    ülkenin içinde bulunduğu kabusu elbette tek başına oradaki tiyatro sanatçılarına mal edecek değilim tek başına ama sanatın, yaratımın mecbur olduğu ve maalesef özellikle günümüzde genel olarak liberal bir muhafazakarlığa dönüştürülerek apolitik olmanın normal ve kutsal addedildiği bir gerçeklik simülasyonu içinde sanatın, sanatçının bile bu bu denli bastırıldığı ve artık uyar oğlu olmanın her açıdan normalleştiği bir düzlemde işimizin bir kez daha çok zor olduğunu anladım. özel ödül alan merve dizdar bir şeyler söyleyecek gibi oldu ama bir önceki konuşmasında muhtemelen linçlendiği için sesini etmeden ödülünü alıp, sahneyi terk etti.

    muhtemelen tüm sanatçılar sponsorları yapı kredi ve büyük abileri tarafından tembihlenmiş ağzımızın tadı kaçmasın kıvamında. veyahut tam da yukarıda belirttiğim gibi herkes sanatçı olmanın vaziyet ve mecburiyetini unutmuş.

    bunun dışında dünyanın en kötü ödül töreniydi işte. tam bir ilkokul müsameresi. bu gözler kendi kendine ödül veren tasarımcıyı da gördü işte. kimse geçen senenin kazananı yine aday, bu senenin kazanına ödül vermek için ne olur ne olmaz geçen senenin kazananını sahneye almayalım diye akıl edememiş. nihayetinde kadıncağız kendi ödülünü kendi açıkladı. hakikaten muazzam olay.
  • 2013 senesi kazananları şu şekildedir:

    yilin en başarili prodüksiyonu
    sessizlik-istanbul devlet tiyatrosu

    yilin en başarili yönetmeni
    mehmet birkiye – sessizlik-istanbul devlet tiyatrosu

    yilin en başarili kadin oyuncusu
    sumru yavrucuk - kimsenin ölmediği bir günün ertesiydi-altıdan sonra yapım

    yilin en başarili yardimci kadin oyuncusu
    gözde çetiner - çehov makinesi-istanbul devlet tiyatrosu

    yilin en başarili erkek oyuncusu
    öner erkan - babamın cesetleri-krek

    yilin en başarili yardimci erkek oyuncusu
    süleyman atanısev – sessizlik-istanbul devlet tiyatrosu

    yilin en başarili komedi/müzikal kadin oyuncusu
    ayşe selen - biz küçükken babamla oyunlar oynardık-boğaziçi gösteri sanatları topluluğu

    yilin en başarili komedi/müzikal yardimci kadin oyuncusu
    pınar çağlar gençtürk - yalnızlar kulübü-ikincikat

    yilin en başarili komedi/müzikal erkek oyuncusu
    murat garipağaoğlu - zengin mutfağı-istanbul büyükşehir belediyesi şehir tiyatroları

    yilin en başarili komedi/müzikal yardimci erkek oyuncusu
    rüzgâr aksoy – sanat-tiyatro gerçek

    yilin en başarili genç kuşak sanatçisi
    cem uslu - parti: ekip tiyatro - yazar/yönetmen/oyuncu-nerde kalmıştık: bulut tiyatro – oyuncu

    yilin en başarili sahne tasarimcisi
    esat tekand – oyun-istanbul büyükşehir belediyesi şehir tiyatroları

    yilin en başarili giysi tasarimcisi
    şirin dağtekin yenen - çehov makinası-istanbul devlet tiyatrosu

    yilin en başarili işik tasarimcisi
    şahika tekand – oyun-istanbul büyükşehir belediyesi şehir tiyatroları

    yilin en başarili sahne müziği
    çiğdem erken - zengin mutfağı-istanbul büyükşehir belediyesi şehir tiyatroları

    muhsin ertuğrul özel ödülü
    erol keskin

    cevat fehmi başkut özel ödülü
    yiğit sertdemir

    yapi kredi özel ödülü
    adalet ağaoğlu
  • bu yıl dokuzuncusu gerçekleşecek olan törendeki bazı adaylıklar şöyle:

    yılın en başarılı prodüksiyonu
    ağır roman - sadri alışık tiyatrosu
    cimri - oyun atölyesi
    çayhane - istanbul devlet tiyatrosu

    yılın en başarılı kadın oyuncusu
    dolunay soysert (buluşma - dostlar tiyatrosu)
    sevinç erbulak (kiralık konak - istanbul büyükşehir belediyesi şehir tiyatroları)
    tilbe saran (iki hayat sonra - kent oyuncuları)

    yılın en başarılı erkek oyuncusu
    bülent emin yarar (çayhane - istanbul devlet tiyatrosu, diktat - semaver kumpanya)
    can başak (çin kahvesi - tiyatro odası, belden aşağı vurmak - istanbul büyükşehir belediyesi şehir tiyatroları)
    hakkı ergök (çayhane - istanbul devlet tiyatrosu)

    yılın en başarılı yönetmeni
    ergün işıldar (belden aşağı vurmak - istanbul büyükşehir belediyesi şehir tiyatroları)
    mehmet ergen (iki hayat sonra - kent oyuncuları, aşk delisi - yeni kuşak tiyatro)
    şakir gürzumar (çayhane - istanbul devlet tiyatrosu)

    yardımcı rolde yılın en başarılı erkek oyuncusu
    cengiz bozkurt (aşk delisi - yeni kuşak tiyatro)
    erhan abir (belden aşağı vurmak - istanbul büyükşehir belediyesi şehir tiyatroları)
    levent öktem (dobrinja’da düğün - tiyatro pera)

    yardımcı rolde yılın en başarılı kadın oyuncusu
    binnur şerbetçioğlu (kiralık konak - istanbul büyükşehir belediyesi şehir tiyatroları)
    meral çetinkaya (sezuan’ın iyi insanı - bakırköy belediye tiyatrosu)
    meral oğuz (ağır roman - sadri alışık tiyatrosu)

    yılın en başarılı müzikal ya da komedi erkek oyuncusu
    haluk bilginer (cimri - oyun atölyesi)
    volkan severcan (ikinin biri - tiyatro istanbul)
    zafer algöz (çok yaşa komedi - istanbul devlet tiyatrosu)

    yılın en başarılı müzikal ya da komedi kadın oyuncusu
    celile toyon (hadi öldürsene canikom - istanbul büyükşehir belediyesi şehir tiyatroları)
    hale akınlı (hadi öldürsene canikom - istanbul büyükşehir belediyesi şehir tiyatroları)
    senan kara (kim kimi kimle - istanbul büyükşehir belediyesi şehir tiyatroları)
  • korhan abay gibi bir sunucudan sonra ayça varlıer gibi birinin sunmaya başladığı bu yıl 21.'si düzenlenen ödül töreni.

    öncelikle güzel bir atmosfer yaratılmış, sponsoru yapı kredi sağolsun.

    fakat;
    neden ayça varlıer ?

    kendisi hem oyuncu hem şarkıcı hem tiyatrocu vs. vs.
    biyografisine baktım, iyi bir eğitim geçmişi var.

    fakat yapmacık. ve bu onu itici kılıyor.
    eğer gerçek haliyse hiç samimi değil, rol yapsa daha güzel olacak.

    öncelikle ilk kez sahneye çıkmıyor, heyecanlı olabilir ama bu kadar sahneye hakim olmayan bir sunucu olabilir mi? ödül törenini eline yüzüne bulaştırdı.
    her geleni muck muck öpüyorsun da o mikrofondan çıkan öpücük sesinin salonda yankılanmasını neden düşünemiyorsun?
    üstelik bir değil defalarca.
    gerçi sescide de sıkıntı var. ama hanımefendinin olağandışı hareketleri nedeniyle takip etmek güçtü tabi ki.

    yersiz kahkahalar...
    ayla algan bir güzel laf soktu, sağolsun.

    ayça varlıer'in gölge düşürdüğü noktalar dışında, ödül alan birkaç sanatçı gündeme nükteli bir atış yaptı. ama gönül isterdi ki hepsi yapsın, hepsi konuşsun.
    tiyatroların kapatıldığı oyunların yasaklandığı bir dönemde susmak sanatçıya yakışmaz. ama korku.. ah bu korku herkesin içinde.
  • 17.afife tiyatro ödüllerinin sunuculuğunu yapan korhan abay ödül töreninde,

    "herkesin sürçü lisan etme hakkı vardır. ben de bu hakkımı ödül töreni öncesinde kullanmak istiyorum" dedikten sonra "türkiye cumhuriyeti afife tiyatro ödüllerine hepiniz hoşgeldiniz"

    "ben akıl konusunda çok da iddialı birisi değilim. benim için fazilet akıldan daha önemli; çünkü faziletsiz akıl faydadan çok zarar verir. onun için sevgili türk tiyatro ailesi sen beni akil sayma fazıl say"

    diyerek son günlerde gündemi meşgul eden hem tc ibarelerinin kaldırılması hem de fazıl say'a verilen hapis cezası ile ilgili tepkisini dile getirmiştir. kutlarım.

    edit: imla
  • bu sene 19.su düzenlenecek olan yapı kredi afiye tiyatro ödülleri’nin aday listesi dün açıklandı.

    iyi bir tiyatro seyircisi olarak birazcık hayal kırıklığına uğradığımı belirtebilirim.

    aday listesinde; yılın en başarılı erkek oyuncusu olarak bir delinin hatıra defteri ile genco erkal’ı, yılın en başarılı kadın oyuncusu olarak lillian ile aliye uzunatağan’ı görmeyi çok isterdim. tek kişilik oyunlar çok risklidir ve zordur. her iki oyuncu da sergiledikleri oyunculukları ile inanılmaz başarılıydı. neden tek kişilik oyunları görmemezlikten geliyoruz?

    yardımcı rolde yılın en başarılı erkek oyuncusu ödülünün bir yaz gecesi rüyası ile yavuz şeker’in almasını çok isterim.

    yardımcı rolde en başarılı kadın oyuncu ödülünde ise adaylar arasında favorim; sırça hayvan koleksiyonu ile ayşecan tatari.

    yılın en başarılı sahne tasarımına adaylar arasında cem yılmazer’in bir yaz gecesi rüyası’nın olmasını anladım da çürük temel’de ben öyle süper bir sahne tasarımı göremedim işin açıkçası.

    yılın en başarılı giysi tasarımında adaylar arasında kerbela ile hale eren’i ve bir yaz gecesi rüyası ile jelena prokovic’i görmeyi bekliyordum zaten. ilayda (8 yaşında olup, tiyatro oyunlarını izleyebilmesi için küçük bir yalan söyleyerek 9 yaşında dediğim yeğenim) ve benim favorim ise vişne bahçesi oyunu ile duygu türkekul.

    yılın en başarılı sahne müziği ödülünü ise; ölü adamın cep telefonu oyununa verilebilir. oyunda müzik seçimleri gerçekten çok güzeldi. arda aydın yönettiği ve oynadığı oyun ile postmodernizm anlamında yenilikçi, güzel sunumlar hazırlamış.

    ödülsüz, ünsüz güzel oyunlarımız, güzel oyuncularımız da var. jüri ekibinin aday listesini belirlerken şehir ve devlet tiyatrolarının yanı sıra özel tiyatrolarda sergilenen oyunları da izlemesini öneriyorum. işte tam bu noktada metot adlı oyundan bahsetmeden geçemeyeceğim. tek perde 2,5 saat süren ve ritmlerini hiç düşürmeden, seyirciyi hiç boğmadan, sıkmadan, hem güldürüp hem de düşündüren 4 muhteşem oyuncunun (sarp aydınoğlu, sezin bozacı, serkan keskin ve mustafa kırantepe) sergilediği başarılı bir oyun. izlemeyen varsa tavsiye edilir.

    şu ana dek görmüş olduğum otuzu geçkin oyunun yarısından fazlasını arkadaşlarıma gönül rahatlığı ile önerebilecek durumdayım. bu oyunlarda emeği geçen herkesi gönülden alkışlıyorum…
  • tiyatroya faydadan çok zararı dokunan ödüller. hele bu yılki adayları gördükten sonra bu düşüncemde ne kadar haklı olduğumu anladım.

    bir kere o kadar çok görmezden gelinen oyun*, oyuncu* var ki, insan sormadan edemiyor, "kaç oyun seyretti bunlar?" ya da "şehir tiyatroları oyunları dışında kaç oyun seyrettiler?".

    aday oyunlardan birçoğunu, hatta istanbul'da sahnelenen oyunlardan birçoğunu seyrettim. adaylar arasında beklediğim, kesin ödül alır diye düşündüğüm oyunlar*, oyuncular* yok değil. ama her dalda sadece 3 aday gösterilmesi nedir artık allahaşkına? oyunlara mı gidemiyorsunuz? yoksa daha önemli işleriniz mi var? eh madem öyle seçici kuruldan çıkın da, daha farklı kişiler gelsin artık.

    festival yönetmeliği ise ayrı bir komedi. bir oyunun aday olarak gösterilebilmesi için en az 75 kişilik salonda oynanması gerekiyormuş. bu da demek oluyor ki, özel tiyatroların birçoğu aday değil.***** kaç tane büyük salon var ki istanbul'da özel tiyatrolar için? herhalde haberi yok jürinin. ama baktılar ki tepki çekiyorlar, yönetmeliği düzenleme kararı almışlar. bence en büyük düzenleme seçici kurulun artık emekliye ayrılması. artık torun-torbalarıyla ilgilensinler bence.

    hele bu yıl verilecek bir ödül var ki... o yıl ilk kez sahnelenen en başarılı yerli oyunun yazarına verilen cevat fehmi başkut ödülü bu yıl kadın sığınağı ile tuncer cücenoğlu'na verilecekmiş. "kendisinin kırkıncı sanat yılı, eh biz de bir güzellik yapalım madem." diye düşündüler herhalde. oyunu seyredenler anlamışlardır ne dediğimi, böylesine basit, müsamereden hallice bir oyuna "en başarılı oyun" ödülü vermek... insan götüyle güler yani. bu arada belirtmeliyim ki oyunun yönetmeni serpil tamur da kurulda yer alıyor benim bildiğim. fesatlık mı? yok canım ne alakası var.

    umarım bizim tiyatrocu tonton amca ve teyzelerimiz, artık sadece seyirci olarak devam ederler tiyatro yaşamlarına. yoksa yaptıkları kendilerini eğlemekten başka bir şey değil.

    sonra da tiyatro neden ölüyor diyorlar. e öldüren sizsiniz zaten...
  • son yıllarda şehir ve devlet tiyatrosu oyunlarına ödül vermek için ellerinden geleni yapıyorlar. amatör ve özel tiyatrolarda oyun izlemediklerine çok eminim. istanbul'daki popüler oyunlar dışında pek oyun da izlediklerini sanmıyorum son zamanlarda. değişen tiyatro akımlarına ve sahnelemelerini yakından takip etseler daha anlamlı sonuçlar ortaya çıkabilir.
  • her sene saçmalayan ödül müessesesi.

    hem de ne saçmalamak. insanlar alışmış tabii; ne kendi devleti, ne özel kurumları, ne yanıbaşındaki komşusu, kendisine hiçbir şey vermediği için; verilen en ufak şeyi yerlere eğilerek kabul etmesi gerektiğini düşünür; 'sana ödül veriliyor, alacaksın tabii, sen kimsin ki reddediyorsun!'

    ama öyle değil bu işler. eline verilen şey bir çeşit hakaret içeriyorsa almazsın onu. peki bir afife tiyatro ödülünü hakarete çeviren şey nedir, onu konuşalım öyleyse.

    mesela, elde üç adet aday var bir ödül için. bir tanesi genç bir aday, yeni bir yetenek patlaması, bir cevher, her yerde o var... bir tanesi düzenli aralıklarla averaj seviyede işler çıkaran biri, ama sürekli üretiyor tiyatro için, hiç durmuyor... bir tanesi de uzun yıllardır tiyatroyla uğraşmış, artık tiyatroda belki son yıllarını yaşayan, bu işe ömrünü vermiş bir aday.

    şimdi bu adayların seçilme sebebi önemlidir en başta: şuna hiç şüphem yok ki; bu adaylar seçilirken kimse bunları 'ya, abi kesinlikle üçü de çok iyi, nasıl seçicez bilmiyorum..' gibi bir mantıkla belirlemez. kazanacak bellidir. genç ve yetenekli çocuğa verilecektir ödül, zaten televizyonda da ünü var, ödüller de onunla patlayacak kesinlikle. ama şimdi bunun yanına kimi koymak lazım? falanca abi de bu sene shakespear yapmış, oyun üç saat sürüyor, onu aday göstermezsek saygısızlık olur. e, ama onu aday gösterirsek o kazanır, usta sonuçta? yok canım, oyun korkunç ötesi kötü, imkanı yok kazanamaz. o zaman evet, kesinlikle o ikinci aday olmalı. peki üçüncü? falanca da çok yetenekli, oyunu da baya güzel aslında ama yok çok denk olurlar, filancayı gösterelim, durmadan çalışıyo garibim, yılda iki oyun, üç oyun, hep sahnede. oyunlar güzel değil ama olsun haketti o da adaylığı. evet evet çok güzel oldu.

    şimdi bu üç adaydan hangisinin yerinde olmak daha iyi? biri kendini parçalayan bir zavallı yerine koyuluyor, biri kocamış bunamış, sırtı sıvazlanması gereken yaşlı bir osuruk, diğeri ise ödüllere şan şeref getirecek yeni bir kaz; amacı iyi tiyatro yapmaksa hepsinin; üçüne de hakaret edilmiş olmuyor mu? bir de hepsinden iyi olup aday bile gösterilmemiş olanı düşünün...

    başka bir örnek verelim. adaylar eşit gibi olsun. ikisi de yıllardır bu işin içinde olsun, önemli insanlar olsun. bunlardan sadece birine (ama iyi olana değil; eşitler çünkü; ünlü olana) her sene "mutlaka" bir ödül vermek, diğerine ve o meslekteki diğer herkese küfür gibi değil mi?

    ama bu sene artık küfürü aşmışlardır.

    genco erkal meselesinin arkasında kalmış bir konuda bilgi vereyim önce:
    bu sene "yılın en başarılı sahne tasarımcısı ödülü" başar sabuncu'ya verilmişir. ancak başar sabuncu sahne tasarımcısı değil, bir oyun yönetmenidir. belki yönetmen kıtlığında türkiye'nin en iyi beş yönetmeninden bir sayılmaya alışmıştır kendisi; belki oyununun dekor tasarımını yapmak için kendinden başka kimseye ihtiyaç dymamıştır ve belki dekor çok güzel olmuştur; ama kendisi kesinlikle bir sahne tasarımcısı değildir. benim şahsi görüşüm sizi ilgilendirmiyorsa* konuyla ilgili olarak sahne tasarımcıları derneğinin basın açıklamasını inceleyebilirsiniz.
    http://www.tiyatrodergisi.com.tr/public/?nid=3793

    ortalığı çalkalayan meseleye dönecek olursak:
    hiç abartmadan, kişisel yaklaşmadan söylüyorum: dostlar tiyatrosu, bu ülkenin görüp göreceği en iyi tiyatrodur.
    kendi sunumları: http://www.dostlartiyatrosu.com/index.html
    başkalarının tanımları: http://tr.wikipedia.org/wiki/genco_erkal http://tr.wikipedia.org/wiki/dostlar_tiyatrosu

    önümüzdeki yıl 40. yılını kutlayacak tiyatroda sadece genco erkal yoktur. şevket altuğ, halit akçatepe, ali taygun, şahika tekand, emre kinay, zihni küçümen, oya küçümen, zeliha berksoy, erdal özyağcilar, macit koper, mehmet ulusoy, umur bugay, dikmen gürün, bülent emin yarar, sumru yavrucuk ve daha benim cahilliğimden bilmediğim nice iyi oyuncu ve yönetmen bu tiyatro bünyesinde bulunmuş ya da bulunmaktadır. yukarıdaki üçüncü linke şöyle bir bakacak olursanız, bu tiyatroya daha önce afife de dahil verilmiş onca ödülü de görebilirsiniz. dostlar tiyatrosu, 39 yıldır, bu ülkede en gerçek, en dürüst, en yalın, en değerli tiyatroyu yapmaktadır. hiçbir zaman yapmadıkları şey ise, bu inandıkları tiyatroyu satmaktır.

    iki tane kendini otorite kabul etmiş kendini bilmez bu tiyatroya bir şey layık görmüşlerse, bu dostlar tiyatrosunun değil afife tiyatro ödüllerinin utancı olmalıdır. bana kalırsa bu ödüllerin kokusu artık tiyatro camiasının da dışına yayılmaya başlamıştır.
  • dün gece 11.kez dağıtılan ödüllerin sahipleri:

    yılın en başarılı prodüksiyonu:

    inishmaan in sakati /istanbul devlet tiyatrosu

    yılın en başarılı yönetmeni:

    özgür yalım (yeraltından notlar) / istanbul devlet tiyatrosu

    yılın en başarılı erkek oyuncusu:

    payidar tüfekçioğlu (yeraltından notlar) / istanbul devlet tiyatrosu

    yılın en başarılı kadın oyuncusu:

    hikmet körmükçü (iyi geceler anne) / istanbul büyükşehir bld. şehir tiyatroları

    yardımcı rolde yılın en başarılı erkek oyuncusu:

    atsız karaduman (inishman’ın sakatı)

    yardımcı rolde yılın en başarılı kadın oyuncusu:

    sema çeyrekbaşı (inishman’ın sakatı)

    yılın en başarılı müzikal ya da komedi erkek oyuncusu:

    erdem akakçe (kocasını pişiren kadın)

    yılın en başarılı müzikal ya da komedi kadın oyuncusu:

    ayda aksel (omzumdaki melek)

    yardımcı rolde yılın en başarılı müzikal ya da komedi erkek oyuncusu:

    ali poyrazoğlu (tak tak takıntı)

    yardımcı rolde yılın en başarılı müzikal ya da komedi kadın oyuncusu:

    ayşen gruda (papaz kaçtı)

    yılın en başarılı sahne tasarımcısı:

    ali cem köroğlu (yeraltından notlar, inishman’ın sakatı)

    yılın en başarılı giysi tasarımcısı:

    serpil tezcan (amadeus)

    yılın en başarılı sahne müziği:

    tolga çebi (tersine dünya)

    yılın en başarılı ışık tasarımcısı:

    fatih mehmet haroğlu (ölümsüz öykü)
hesabın var mı? giriş yap