• --- spoiler ---
    denize yürüdüğü sahne. bölüm 3. ağlıyorum.

    --- spoiler ---
  • 6 sezona bedel 6 bölümlük muazzam netflix yapımı
    (bkz: ricky gervais)
  • birisiyle tanışmak ve görüşmek insanın hayatındaki en heyecanlı anlardır.son sahnede birlikte çıkıp giderken ki duygu hepimize tanıdık gelmiştir. birisiyle tanışırsın birlikte bir yerlere gitmek istersin onu tanımak eğlendirmek istersin yakınsın ama aynı zamanda da uzaksındır. aslında hayattaki en önemsiz şeylerden biridir. sürekli birileriyle iletişim içindeyizdir ama gel gör ki değerli biriyle tanışmanın heyecanını yenecek bir şey yoktur.

    böyle eserlerin en sevdiğim yanı insana unuttuğu duyguları yaşatmaktır. hayatın heyecanını nerede aramak gerektiğini öğretir. örneğin yaptıkları haberler o kadar önemsiz saçma olaylardır ki karakterimiz dayanamaz ve bunun gazetede olması gerektiğini mi düşünüyorsun diye sitem eder her defasında. her defasında suratı asılır yine adam gibi bir şey çıkmadığı için sızlanır. ama sonlara doğru anlar ki o gazeteye çıkmak herkes için bir hatıra bir anı heyecan ve mutluluktur. bazı şeyleri çok ciddiye aldığımız için mutsuzuz hepimiz bazı şeyleri ise çok gırgıra aldığımız için.

    yaşamın ardındaki insanlık için ufak ama bireyler için büyük heyecanları unutmamak dileğiyle
  • "kötü insan olmadan da kötü şeylere gülebilirsiniz.
    ağabeyim bob’da fark ettim, ilk olarak onda gördüm: kara mizah yapıyordu, hem de kötü olayların tam gerçekleştiği anda! insanlar da gülerdi, fark ettim ki, bu onlara iyi geliyordu.
    komedi ve mizah bunun içindir işte, kötü şeyleri atlatmamızı sağlar"

    .

    ricky gervais‘i netflix’te yayınlanacak yeni bir projenin fragmanında gördüğümde ilk olarak şöyle düşündüm: aıds, pedofili, nazizm gibi hassas konular üzerinden ofansif şakalar yapan sahnedeki ”gıcık” ricky mi oynayacaktı bu dizide, hayvan sevgisi ile dolup taşan, duygusal palyaço ricky mi?

    girişteki alıntının geçtiği humanity isimli şovda ofansif mizahın inceliklerini, hassas konular hakkında yapılan bir şakanın komik olmasının özneye değil, şakanın işaret ettiği noktaya bağlı olmasını öğrenmiştik ricky ile.

    the office‘te ise az önce bahsettiğim iki yüzünü de görebiliyorduk, belki after life tam olarak aynı tınılarda devam eden bir seri olacakı.

    hemen hemen tahmin ettiğim gibi bir yapım ile karşılaştım. sağ omzumuza iyilik palyaçosunu, sol omzumuza ”şeytani” tarafımızı alıp karanlık bir olayın az önce gerçekleştiği noktada buluyorduk kendimizi. birazdan akışına kapılacağımız şey, karanlık bir komedi mi yoksa yaşadığı trajik olayı çok ağır bir şekilde yaşayan orta yaşlı ”sıradan” bir adamın anlatısından mı ibaret kalacak, pek emin olamadık öncelikle. dizi açılmaya başladıkça, kendimizi manchester by the sea gibi bir donukluğun içerisinde -ve ilginç bir şekilde- kahkaha atarken yakalıyorduk ama.

    eşi lisa’yı kaybetmenin verdiği acı yüzünden sürekli öfkeli bir adamı, bir şeylere zarar vermek isteyen tony karakterini canlandırıyor ricky gervais. hayat, kaybedecek hiçbir şeyi olmayan biri için sürprizlerle dolu bir hal alıyor anlatı geliştikçe. bir noktada ise ne yaşarsa ekstra saymaya başlıyor: bir çeşit süper güç gibi! adını sıklıkla duyacağımız intihar etmek fikri ise, oyunda kalmak için yeteri kadar hevesi olmayan insanlara çıkış seçeneği olarak sunuluyor dizide. çünkü, bir insanın sahip olabileceği en saf, dış dünyadan izole ilişkinin trajik bitişi ardından bir sonraki güne uyanmaya yönelik motivasyonu bulmakta ya da toplumsal kuralların sürdürülmesi konusunda zorlanıyoruz tony ile.

    beslemek zorunda olduğu bir köpeği olmasa, küçük bir kasabadaki hiçbir anlamı olmayan işine gitmesi için de bir sebep yok hatta. insanların telefonları ile yapışık gezdiği, haberleri dijital olarak almaya devam ettiği bir dönemde kendisine gazeteci demeyi yakıştırmıyor, her fırsatta aşağılayıcı bir üslup ile muhatap olduğu insanlarla dalga geçiyor.

    dizinin en güzel taraflarından biri ise tüm karakterlerin, olayların gerçek hayata yakınlıkları bence. ”fahişe” rolündeki daphne, madde bağımlısı gazete dağıtıcısı, ofis arkadaşları, hasta bakıcı, hepsi, seçmelere çağrılmamış kadar doğal ve gerçeğe yakın hissettiriyor.

    after life, bir yandan da, alınıyor olmanızın sizi haklı yapmadığını öğreten bir yapım olmuş. postacıya, küçük çocuğa yapılan şakalarla bu düşünce pekiştirilebilir.

    birçok sahnede boğazınızda bir yumru ile ağlama eşiğinde yakalayacaksınız kendinizi izlerken. mutluluğun, karanlıktaki ufacık bir aydınlığın yüceliğini, eşi bulunamayacak eşsizlikte bir nimet olduğunu fark edeceksiniz belki de
  • gerçekten güzel bir dizi. ricky gervais yine yapmış yapacağını. netflixi iptal etmeme nedenim olacak bu adam. 2.sezonu istiyormuş. daha netflixten açıklama yok. bekliyoruz
  • sanıyorum tarihi dizilere alışmış bünyem bu tarz dizileri kabul etmiyor. tek bir bölümü zoraki izledikten sonra ( bitirmek istiyorum bunun dışında evet) (bkz: versailles) izledim. işte konu mudur, dönem midir, kıyafetler ve gösterişin ön plana çıkması mıdır... nedir bilmiyorum ama iki bölümü peş peşe izletiyor size.

    kötü demiyorum bu kadar ilgi çekici bulup izleyeni varken lakin işte merak, çekici bir şey.
  • çok sert bir temayı bu kadar keyifle izlenecek bir dizi haline nasıl getirebildiklerine şaşırıyorum. o kadar huzur veriyor ki izlerken. dizinin konusu ne? diye soran arkadaşlarıma --- spoiler ---

    ya adam karısını kanserden kaybediyor ve falan filan oluyor
    --- spoiler --- dedikten sonra bi an durup bi dakika ya bu bana niye huzur verdi ki diye sormama sebep olan ve bence bu yüzden dahice bir iş. emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.
  • thoros of myr'i hödük psikiyatr rolünde gördüğümüz dizi. şaka bi yane paul kaye abimize yakışmış küçük rolü.
  • ricky gervais'in kendisiyle hafif çeliştiğini hissettiğim dizi. olm stand-up'larında izlediğimiz ricky gervais bu tony karakterini daha 2. bölümde falan öldürürdü.

    neyse, ofansif şakanın louie ck'yle beraber bayrak sallayanı bu kadar naif bir dizi yapınca biraz şaşırdım. ama yine de kesinlikle güzel dizi. özellikle müzikleri.
  • louienin son iki sezonunda aldığım tadı bana tekrar yaşatan dizi.
hesabın var mı? giriş yap