• ahirette neden soru sorulduğunu soracak başlanabilir.

    allahın bilmediği ne söyleyebiliriz ki soru soruluyor?
    üstelik buna rağmen yazıcı melekler de günahımızı sevabımızı yazıyor.
    onlar allahın bilmediği neyi yazıp okuyabiler ki böyle bir işle meşgul oluyorlar?

    yunus suresi 18. ayet der ki, "allah’ı bırakıp, kendilerine ne zarar, ne de fayda verebilecek şeylere tapıyorlar ve “işte bunlar allah katında bizim şefaatçılarımızdır” diyorlar. de ki: “siz, allah’a göklerde ve yerde onun bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz!?"

    şimdi allaha onun bilmediği bir şeyi haber vermek imkansız ise ve direkt allah ona onun bildiği bir şeyi bildirmeyi saçma bulmuşsa, kula niye soru soruluyor, melekler niye sevap günah yazıyor? allah bilmediği bir şeyi mi söyleyebilecekler sanki?

    gördüğünüz gibi ahirette kula soru sorulması, meleklere neler yazdın denmesi çok saçmadır çünkü allaha onun zaten bildiği bir şeyi bildirmenin saçma olduğu kuranda yazıyor. ne yani allah deyince inanmayacaksın da melek söyleyince mi inanacaksın, suçunu kabul edeceksin?
  • benim bildiğim; tuttuğun oruçlar, kıldığın namazlar hiçbir şekilde seni kurtarmayacak.

    çünkü allah;

    kul hakkı yiyip yemediğine,
    dürüst olup olmadığına,
    çalıp çırpmadığına,
    kimlerin ekmeğinle oynayıp oynamadığına,
    başkalarından aldığın ah'lara,
    başkalarına yaptığın haksızlıklara,
    iftira atma, dedikodu yapma potansiyeline bakacak.
  • -yolladığın cehennemde elimden bu kadarı geldi
    -ne kadarı?
    -hiç hırsızlık yapmamak, din satmamak, kimseye tecavüz etmemek, hiç kadın öldürmemek (yolladığın ülkede modaydı) , hiç kadın dövmemek, masum hayvanlara eziyet etmemek (hatta bir tanesini açlıktan ölmek üzereyken cami avlusundan kurtarıp, 14 yaşında türlü türlü hastalıkla boğuşurken düzenli olarak veterinere taşımak, ağır hastalandığında başında ağlamak) , bakkal para üstünü fazla çevirdiğinde geri dönüp "bunu fazla verdin" deyip iade etmek kadarı. daha sayamam, reklama girer. takdir yüce makamınızındır.
  • bunu buraya bırakıp kaçıyorum..

    http://i.hizliresim.com/jqnd7q.jpg
  • çok güzel bir orta geldi; şöyle gelişine bir vole yapıştırırdım, ama kendimi tutacağım.

    şöyle desem yeter: hani o kestiğin kurbanların sırtına binerek altında ateşler yanan kıldan ince kılıçtan keskin sırat köprüsünü geçiyorsun ya... sonrasını dert etme; bir yolu bulunur.
  • bu konu hakkında bilgisi olan beri gelsin.

    şimdi islamiyete göre günahların/sevapların/helal/haramların neler olduğu az belli. ve hayatımızda yapmış olduğumuz hareketlere göre zaten günahımız/sevabımız yazılıyor. pekala bu sorguya çekilme işi tam olarak nasıl olacak? yaptığımız bir hareket zaten günahsa bize bu sorulduğunda açıklamasını nasıl yapacağız? bu açıklama mantıklı gelirse bu günahtan kurtulacak mıyız? zaten belli olan bir şey için neden ayrıca sorguya tutulacağız?

    bu konu hakkında kaçırdığım, anlamadığım ya da bilmediğim şeyler olduğu kesin. ama mantık olarak kafamda çok oturtamıyorum. bu konuda yalnız olmadığımız düşünüyorum.

    (not: müslümanım)
  • ya öncelikle bu soru için çok teşekkürler hocam.
    işte 2 melek herşeyini yazıyor. öldün oturdun allah'ın karşısına dedi ki sana şu gün şu saatte şu yerde şu kişiye yalan söylemişsin. tabi sen hemen inkar edeceksin yuh o günü sen nerden bileceksin, uyduruyorsun gibisinden. melekler gelecek işte o günü, o saati, o yeri, o anı gösterecek sana. bak işte buyur kanıt var elimizde diyecekler, sende montaj demeye çalışacakken organların ( bu örnekte dilin) sana şahitlik edecekler. evet yalan söyletti bu kulun diyecekler.
    (not: müslüman değilim)
  • emsal gosterecegim.

    diyecegim ki bu got de benzee bi konuda soyle davranmisti onunki daha agir, ben yaniyorsam o daha cok yansin ki icime sinsin.
  • ahirette soruları ben sorarım.

    o'na diyeceğim ki: her şeyi yaratmadan önce, dolayısı ile beni de yaratmadan önce zaten her şeyin nasıl olacağını bilmiyor musun? her şeyin de senden geldiğini iddia etmiyor musun? ben daha yaratılmadan önce, benim sana inanmayacağıma sen karar vermedin mi? ben sana baş kaldırı olsun diye veya şeytan'ın piçi olduğumdan dolayı inanmamazlık etmiyorum ki. senin sayende meydana gelmiş bilimin ortaya çıkardığı gerçeklerin, senin söylemiş olduğun sözlerden daha mantıklı olması benim suçum mu? veya bana göre daha mantıklı olması? bana bu aklı mantığı sen verdin. benim bir şeye inanmak istemeyeşimin, bir şeyleri bilme arzusuna sahip olmamın en büyük mimarı sensin. beni daha yaratmadan benim böyle bir insan olacağıma sen karar vermişsin. ben bu durumda ne yapabilirim peki? benim en başından elimi kolumu bağlamışsın. bana başka bir seçenek vermemişsin ki. evet sözde seçenekler sunuyorsun bana ama sen en başından benim net bir şekilde böyle bir insan olacağıma karar vermişsen, önüme seçenek sunsan ne olur? bu daha çok dalga geçmek değil mi? sen istersen milyon seçenek koy, benim gideceğim yol belli ise diğer yolları önüme koymanın ne anlamı var? zaten seçmeyeceğim onları. zaten sen böyle karar verdiğin için seçemeyeceğimi dahi biliyosun. sonra kalkıp beni sana inanmadığım için sonsuza kadar yakacağını söylüyorsun. bir de üstüne, her şeyi bilen, her şeye kadir, sonsuz ilim sahibi, sonsuz iq'lu bir varlık olduğunu iddia ediyorsun. bu mu sonsuz ilim ve zeka amına koyim? 4 yaşında şımarık kız çocuğu gibisin.
hesabın var mı? giriş yap