• çok kişiyle oynandığı zaman daha bir zevkli olan,eğlenmekten başka bir amacı olmayan,abidik gubidik oyun.
    kural1.............herkesin adı ahmet olur.
    oyun repliği de şöyledir:
    ahmet#1:ahmet?
    ahmet#2:efendim ahmet...
    ahmet#1:ahmet'in sana selamı var,selam söyle ahmet'e...
    ahmet#2:ahmet?
    ahmet#3:efendim ahmet...
    ahmet#2:ahmet'in sana selamı var,selam söyle ahmet'e...
    .
    .
    .
    .
    kural2............bu repliğin dışına çıkılmamalıdır.eksik veya fazla söylenmemelidir;ya da kelimelerin yeri değiştirilmemelidir.bu kurala uyulmadığı takdirde hata yapan ahmet "muhlise" falan olur.muhlise olmuş şahsiyet eğer bir daha yanarsa "muhlise"ye bir şeyler daha eklenir.örn:düdüklü muhlise.
    kural3...........oyun seri bir şekilde oynanmalıdır ki birileri yansın ve ona saçma sapan bir isim verilsin ki oyunun tek amacı olan gülmekten yarılmak eylemi gerçekleştirebilinsin.
  • çocukluğumun travması.

    yolda yürürken kız çocuklarını inceliyor musunuz bilmiyorum. kuğu gibiler böyle. fırfırlı elbiseler, kafada kurdeleler, bukle bukle saçlar. hah işte ben hiç onlardan olmadım. hain ablam öyleydi ama. aynı okula giderdik, ben bitlenirdim, zalımın kızına hiç bir şey olmazdı. karda oynardık, ben pancar gibi kızarırdım, bizimki yalnızca al al olurdu. bebeğinin saçını kesmezdi. hep derli topluydu. kitapları ciltliydi.

    ben de tam aksiydim. bence ödev yapmak çok saçmaydı. sokakta çocuklar davul zurna bir ki üç oynuyorlardı hem de. bir kitaplık bence dağınık olmalıydı. ayrıca ilkokula bayburt'ta gidiyorsam özgürce bitlenmeliydim.

    işte o noktada evin iki asilzadesi annem ve ablam bana ahmet diye seslenmeye başladılar.

    bana.

    hayır güzel isim de konsepte aykırı yani. sınıfımdaki tüm ahmet'lerden soğudum resmen. bir de ilkokul ikinci sınıftaki belalım, daha o yaşta beni eve kadar takip eden, hayali çocuklarımızın isimlerini bile koyan psikopatın adı da ahmet'ti. bir süre resmen hayata küstüm. hayat tarzımı değiştirdim. bir insan ilkokul dörtte hayat tarzı mı değiştirir? hayat tarzı.

    kendi ismime dönmem yıllar sürdü biliyor muğsun? şu an korkudan her gün toz moz alıyorum. yemek yapıyorum. topuklu ayakkabı giyiyorum. en kötüsü de şöyle bi ağız tadıyla bitlenemiyorum. birine ahmet diyolar, bazen efendim diyorum.*

    bakıyorum o zaman bana ahmet demeselermiş şu an bambaşka bir insan olabilirmişim. klasik bir türk kezbanı oluşumu annem, ablam ve ahmet'e borçluyum.

    teşekkürler ahmet.
  • kadrolu konu mankeni
  • ekşi sözlüğün gördüğü en yaratıcı nicklerden de biri. zeynep nickiyle de her türlü kapışır.
  • ah!-met! şeklinde söylendiğinde daha bir etkili olan. duyduğunuzda içinizin kıpır kıpır olmasını sağlayan, her ne kadar on türk erkeğinden birinin ismi olsa bile, sadece ' o ' na yakışandır.
  • bu isimdeki kişilerin farklı bir cazibeye sahip olduğunu düşünüyorum. ahmet kural olsun, ahmet rıfat şungar olsun, sonra birkaç tane daha var, burada yazılsa anlam ifade etmeyecek ama kendi kulvarlarında şirin kişilikler.

    bir oğlum olsun, burcu yengeç olsun, oğluma vereceğim isimdir, babasının adı ahmet olmazsa tabi.
  • "pozitif düşünce de kazanır" derdi bu adam...
  • bir de sezen aksu imzalı bir deniz seki şarkısı vardır bu isimde:
    "bak sana bu defa kesin söylüyorum kuş uçtu uçacak ahmeeettt!!!"
  • harika bir şarkıcıydı ahmet. keşke geri dönse, ya da bizi de yanına götürse, gerçeküstü cümlelerini sıralasa. başımız dönse.
    bulmacanin kurnazlari pek cok
    bulmacaya rastlamayan yok
    bulmacanin sinirlari sonsuzdur aaaah
    aaaaaah
  • hamdeden anlamına gelir.
hesabın var mı? giriş yap