• hayattaki en önemli şeymiş. tabii ki değerini kaybedince anladım. herkese akıl sağlığı dilerim. daha iyi yazmamı sağlayabilir diye küçük aksaklıkları önemsemedim hatta memnun olduğum zamanlar bile oldu. ne aptalım. gerçek iyi yazarlar kafadan kırık olmalıdır diye düşünüyordum. nevroz, psikoz ya da diğer bozukluklarımızı sanata dönüştürerek ilgi çekmeye çalışan zavallılarız ne de olsa. buraya entry girmek bile bir ilgi çekme çabasıdır belki, bilmiyorum. şu an ne yazdığım, ne de yazıyor olduğum kitap ne de sanat umrumda. hiçbir şeye ve kendime inanamadığım bu sefil dünyanın karanlık ve korkulu bir odasında, zihnimde, kendi kendimle mücadele ediyorum. benim en büyük düşmanım beynim. savaşım onunla. savaşıyorum. dünya acıdan ibarettir. tarih ne çıldırışlar gördü. herkes kendininkini en önemlisiymiş gibi hissediyor. yargılamıyorum. anlayabiliyorum. her şeyi anlamak yorucu. her şeyi fark etmek, hassas olmak büyük bir lanet. inanıp dua edebileceğim hiçbir şey yok. sadece direnmeye çalışıyorum.
  • insanın sahip olup/olacağı en büyük servettir.
  • akıl sağlığı konusundaki istatististikler dört kişiden birinin ruhsal hastalıktan mustarip olduğunu gösteriyor.. üç yakın arkadaşınıza bakın; onlarda bir sorun yoksa sizde var demektir*
  • freud'a göre sevebilen ve çalışabilen bir insanın akıl sağlığı yerindedir.
  • (bkz: sanity)

    çoğu zaman bedensel, fiziksel sağlığımızdan daha fazla üzerine titrememiz gereken sağlık türü. pek kimsenin umurunda değildir. olayları nasıl değerlendirdiği, hayatı nasıl algıladığı ve nasıl tepki verdiği, motivasyonları; kimse üzerine pek düşünmek istemez. biz düşünmek istemeyiz. biz sadece yaşamak isteriz. herkes o anda ne düşünüyorsa ne hissediyorsa onun doğru olduğunu varsayar, öyle yaşayıp gider.

    ama aslında bazı şeyleri bir arada tutmak zor. kayıp gitmiş olabilirsiniz çoktan, veya kaymak üzere olabilirsiniz uçurumun kenarında, bilemezsiniz.
  • isimli eser.
    aklın sağlıklı işleyebilmesi için gerekli olan durum, bir tür düzey.
    sağlık ne?
    bedensel vaziyetin her anlamda cillop gibi olması. eeth.
    bu da aklınkinin. e, hı?
    yerler.
    normıla mı tekabük ediyor buğ?
    evete.
    bunun tersidir belki, saçma yazma istencinin.
    bişi söyliyim mi?
    bunlarsız da gidiyor sağlığı aklın.
    böyle sağlıkla filan söylemek ne bileyim, biraz soğuk ve itici gibi; ama artık bilakis bu yönüyle ifade etmek gerekiyor, zevk alalım bir yandan diye.
    bunun bir iktidar söylemi olduğunu biliyoruz.
    uygulamalarından ötürü.
    devletin bir ötekileştirme biçimi olduğu, onun ötekileştirme hızından belli olmuyor mu?
    oy verilsin diye istenen bir sağlık türüdür.
    gidilsin iş yerlerine, çalışılsın oralarda diyedir.
    sen ben çalışmasak var ya; ama hiç çalışmasak ve hiçbirimiz çalışmasak bu itlik var ya, bu hepimizin itliği, yaşayacak yer bulamaz ve defolup gider. bu kadar basit bedenen ve ruhen kurtulmamız.
    ama vazgeçip geçemeyeceğimize bağlı işte lanet olası karar.
    yoksa adımız gibi biliyoruz hepimiz, iktidar ne kadar azıtırsa azıtsın, bizim payımız inkâr edilemez sonuçta.
    hepimiz, iktidar denen o mekanizmaya oturanların, toplumumuzun genel yaşayışına müdahaleleriyle sürmek zorunda olan o sürecini beklenti, merak, sevgi, kızgınlık, sempati, saygı gibi duygularla izliyoruz. bu duygularla onlara oy veriyoruz veya vermiyoruz.
    en fazla, tutup başkasına oy veriyoruz.
    bunun farkında olmaktır. bunu tercih etmektir.
    geçerliliğini kabul etmektir. makul olmaktır efendim.
    akıl nedir efendim?
    karnımızı doyurabilmemizden kravatımızı düzgün bağlamaya uzanan yelpazeyi tamamıyla kapsayan bir şey midir?
    evet; ama mesele sürecin aksaklık olmadan ilerletilmesinde değil, bu bütünün önemine ikna olunmasındadır.
    bir kabul meselesidir nihai olarak.
    bir toplumda akılsızca görülebilecek bir davranış bir başka toplumda gayet normal karşılanıyor olabilir.
    ama nedir efendim bu akıl sağlığı?
    o dengeye, o kusura duyulan saygı mıdır?
    vay anasını sayın seyirciler, aklımı kaçıracağım nedir diye düşüne düşüne.
  • kaybettiğini sanmak bile oldukça endişe vericidir. en son yaşadığım rüya denemi, gerçek ile rüya algımı basit düzeyde yerle bir etse de akıl sağlığının gerçek anlamda bir kez daha ciddi bir şey olduğunu anladım. çünkü buna yönelik en ufak sanrı bile kişinin kontrolden çıkmasına sebep oluyor, haliyle durumu yönlendiremiyorsunuz.

    uzun zamandır geçirdiğim sıkıntılı zamanlardan dolayı, uykularım oldukça düzensiz bir hal almıştı. gece gündüze karışınca haliyle bunu düzeltmem gerektiğini anladım, bu yüzden bir gece uyumadım. niyetim gündüz uyumamak ve gece erken saatte yatıp ertesi sabah erken kalkmak. tabi gün boyunca yaptığım uyku kaçırıcı faaliyetler akşama kadar çıkmamı sağlayamadı, ama yine günün çoğunu atlatmıştım.

    en sonunda kendimi uykuya bıraktım. geceye kadar yarı uyanık halde verimsiz bir uyku geçirdim. gece iyice etraf karanlık hale gelince ve aynı zamanda verimli bir uyku geçiremediğimden zihin tuhaf oyunlar oynamaya başladı. gördüğüm rüyalar bulunduğum yerde, nasıl yattıysam aynı pozisyonda geçiyordu. işte bu anda zaman ve mekan aynı olunca rüya ve gerçek birbirine karışmaya başladı. normalde bir rüya halinde yaşanılanları anlayabiliyorken bunu yorumlayamaz hale geldim. hatta yatakta tek başımayken yanıma birinin gelip yattığını bile sandığım çok oldu. hatta yanımda birinin olduğunu görmek için döndüğümde uyandığımı farkediyordum ve bu uyanış süreci normal bir süreç gibi olmadığından anlık da olsa hala rüyanın devam ettiğini ve tabi bir yandan da yaşadığım rüyanın gerçek olmadığını düşünüyordum. hatta halihazırda olmayan şeyler bile farkındalık halini etkilemiyordu. bu rüya şekli iyice endişe vermeye başladı. bu endişeyi azaltmak için olmayan walkmanimi başucumda alıp karışmış kablolarını düzelttikten sonra dinlemeye başladım. tabi bunu yaparken rüyada olduğumu bilmiyorum. bunu gerçekten yaptığımı düşünüyorum. dinlemeye başlayıp müziğin belirsiz olduğunu farkedince rüyada olduğumu anlayabildim. hatta öyle bir hal oldu ki rüya olgusundan kurtulmak için gerçekten olan bir şeye tutunma ihtiyacı hissettim. hatta bir anlık her şeyin bittiğini sanıp odadan çıktığımı düşündüğümde tekrar kendimi yatakta bulmak çok tuhaf bir hale soktu, bu algıdan çıkma döngüsü bir kaç kez gerçekleşti ama en sonunda gerçek anlamda uyanabildim. tabi sonunda oldukça yorgun bir zihinle.
  • sahip olmak için önce akla sahip olmayı gerektiren şey. ben kendimden biliyorum. (sen bize akılsız mı dedin lan?) [dedi valla..] (ya girmesene bi sen araya, avukatı mısın?) [aman be yiyin birbirinizi] (cevap versene lan!)
  • akıl sağlıyıla ilgili en kötü katliam amerikada gerçekleşmiştir.

    james huberty bir akıl hastalığına sahip olduğunu düşünerek 17 temmuz 1984 yılında bir akıl sağlığı kliniğini arayarak adını bıraktı ve kliniğin kendisine geri dönmesini saatlerce bekledi. resepsiyonist ismini “shouberty” diye yanlış not etmişti ve arayan kişi çok sakin ve kibar konuştuğu için konuşmayı “kritik değildir” diye kaydetti. james huberty bir gün sonra 21 kişiyi öldürüp 19 kişiyi yaralayarak amerika’daki en kötü saldırılardan birisini gerçekleştirdi.
  • yokluğunda fiziksel sağlığın hatta hayatın da anlam kazanmadığı antite
hesabın var mı? giriş yap