• 1) üniversite de bir hocam daha önce anlattığı bir konu ile ilgili soru sordu, sınıftakiler de biz bu konuyu gördük ama hatırlamıyoruz dediler. bunun üzerine hoca:
    'görmüş olsaydınız hatırlardınız, siz bakmışsınızdır' demişti.

    2) müthiş bir enerjiyle derse giren efsane matematik hocamın replikleridir. kendisine matematik adam derdik, onun gibi bir matematik öğretmeni her okula lazım.

    'operasyoooooonnn başlaaasıııınn' :sınıfa girdiği gibi derdi.

    'bu çözüm caiz midir' (o dönem caizin ne demek olduğunu bilmediğimden doğru sonuca caiz değildir dediğim de oldu:))

    'sen hattı hümayundan kopmuşsun' demişti derslere çalışmayı bıraktığım bir dönemde. ama cümlenin çevirisini hiç anlayamadım.

    3) get out:))) üniversitedeki fizik hocamız tüm sınıfı teker teker yüzlerine baka baka kovarken kullanırdı. dersler ingilizceydi.
    zero ve zero point five: sınav notlarını okurken yine teker teker söyledi.
  • coğrafyacımız vardı bir tane; derlerdi ki radyasyonlu su içmiş biraz nonoş olmuş eskiden pehlivan gibi küheylan gibi biriymiş. selametlinin dersi de hep son ders olurdu he.

    derste süslenen kızlar olduğu gibi tuvalete gitmek isteyenler olurdu e kız çocuğu izin vermeden olmuyor 12. sınıfız. tuvalette dönen evrim geçiriyor haha. adam da "bak bu gidici " derdi. gülmekten kırılırdı sınıf.
    yufkacık yüreği vardı. severdim hey gidi zaman.

    bir tane de kelamcı vardı. erkek meslekten çıkma adam . jargonu da öyle.
    kendisini görünce hepimiz tekmil kıta ayakta falan vaziyet fena.

    kapıdan girişiyle kurduğu cümle " hey millet etmeyin adamı illet olurdu.
    tonton bir dede gibiydi.

    felsefeci vardı. bütün yıl kızım kızlar dedi. kızım kızlar oturun konuşmayın diyerek ölecek sanırsın. otobüste inecek var derken de kızım kızlar demiyorsa totom yamulsun.
    mantık anlatırdı güya yersen.
    epeyce şey öğretti kargaşanın içinde . onun da hikâyesi vardı. bekardı hiç evlenmemişti biraz fiziksel kusuru vardı ama kadını bağırtmasalar yemin ederim gözlerinde hüzün vardı çok kalendar bir kadındı ama malesef değeri bilinmeyenlerden biri olarak kaldı o zamanlarda.

    yazarken o anlara gittim. güzel nostalji yaptım.
  • git kendini müdüre şikayet et
  • özellikle lise dönemi edebiyat hocalarının hafızalarından silinmeyen müthiş sözleri, şahsen benim aklımdan hiç çıkmıyor.

    “efendiiiiie, çok konuşuyorsun, muhtemelen boş konuşuyorsun.nefesler sayılı verildi, boşa harcıyorsun...”
hesabın var mı? giriş yap