alerji

• latince allos(farkli,degismis) ve argos(i$) kelimelerinin birlesimi.
• şişirir, kaşındırır, kızartır, süründürür. yıllardır kullandığınız bir şey artık size alerji yapmaya başlayabilir. uzun yıllar kullandığınız / temas ettiğiniz halde sorun yaşamadığınız için ondan şüphelenmezsiniz; haliyle kullanmaya devam edersiniz. bu sebeple alerjiye sebep olan şeyi kolay kolay bulamazsınız; şiddetle devam eder. ya da yıllardır size alerji yapan bir şey artık yapmamaya başlayabilir (bu galiba tek güzel tarafı). ama en kötüsü de alerji yapan maddenin vücudunuzun o maddeyle temas etmediği bir bölgede reaksiyon göstermesi durumudur; yani siz oje sürersiniz, eğer o ojedeki bir maddeye alerjiniz varsa alerjik reaksiyon kendisini göz kapağınızdaki bir kızarıklık ve kaşıntıyla gösterebilir. hadi şimdi bul bakalım göz kapağına bunu yapan nedir?
• küçük yaşlarda alerji ile uğraşmak , hatırlanmak istenmeyen olaylar yaşanmasına neden olabiliyor. hastalıkla uğraşmak bir kenara, bir de çevrenizdeki insanlarla uğraşmak, yaşı küçükler için çok yıpratıcı oluyor.
  
  toza, kedi-köpek tüyüne vs. alerjim vardı. halının üzerinde oyuncaklarımla oynayacağımda ya da köpeğimle oynayacağımda maske takardım. yine bu günlerden birinde, bahçede köpekle oynuyordum. yoldan bir kadın ve ufak kızı yürüyordu. kız önce köpeğe sonra bana baktı. '' aa ne tatlı köpek '' diyecek diye beklerken , hafızlardan silinmeyen cümle geldi '' anne bak aids'li çocuk '' . eve koşup ağlamıştım. şimdi düşününce oturup gülüyorsun ama o zamanlar baya etkileniyordum.
• eğer ağrı kesicilere alerjiniz varsa hayattan soğutur. başı ağrıyıp gönül rahatlığıyla ilaç alıp yatanlara gıptayla bakarsınız. evet sözlük, inanır mısın, baş ağrısına ilaç almak büyük lüks. bir asprin almaktan bile acizim. zira günlerden bir gün sedergine içip ölüyodum, iki gözüm birden şişti, önümü göremedim iki gün.
• eğer bebeğinizde varsa hayatınızı tam bir kabusa çeviren hastalıktır . doğumundan çok kısa bir süre sonra , siz hala sadece anne sütü verirken bebeğinizin tüm cildi egzama hatta ürtiker lerle savaşmaya başlar . ne oluyor falan demeye kalmadan kendinizi çocuk alerjileri uzmanında bulursunuz . ve gerçekle tanışırsınız . yapılan testlerde çocuğunuzun süte , yumurtaya ve daha birçok gıdaya alerjisi olduğunu , ve tüm bu gıdaları kendisi direk almasa da sizin yemeniz halinde , anne sütü dolayısıyla ona da geçtiğini ve tüm bunlarla beraber atopik dermatit in ne demek olduğunu öğrenirsiniz . hayatınıza diyet girer . tüm bu gıdalardan uzak durusunuz ancak kabus bitmez hatta ne menem bir kabusta olduğunuzu daha yeni anlamaya başlamışsınızdır . yapılan cilt ve kan testleri doğru sonuçlar vermiyordur ve bunu da çok acı şekilllerde öğrenirsiniz . bebeğinize verdiğiniz anne sütünü kesmeniz istenir çünkü ne yazık ki , bebeğiniz anne sütünün içindeki bazı proteinlere de alerjiktir . tanesi 130 lira olan ve ayda 15 kutu almanız gereken özel bir mama ile beslemeye başlarsınız ve akabinde testlerde negatif çıkan gıdaları dört gün aralıklarla bebekte denemeye başlamanız istenir . örneğin , pirinç negatiftir ve siz o gün mamasına bir çay kaşığı pirinç unu eklersiniz ve çocuk öyle bir kusmaya başlar ki siz o geceyi hastanede , ufacık bebeğinize serum taktırarak ve kusma nöbetlerinden boğulmasın diye dua ederek geçirirsiniz . akabinde doktorunuza çemkirmeniz de nafiledir ... ne yazık ki yalancı negatiflik yani non ige diye bir durumun gerçekliği ile tanışmışsınızdır . besin denemeleri yapmaya devam edersiniz 4 gün ... 4 gün... önce patates verirsiniz 4 gün , çocukta bir belirti yoksa içine havuç ekleyip bir 4 gün daha denersiniz sonuç süperdir .. hadi iyi gidiyoruz derken içine soğan koyarsınız , bir 4 gün daha iyi geçmiştir .. bir süre bu üçlü ile devam ederken bir sabah bebeğinizin tüm cildinin kıpkırmızı olduğunu görüp soluğu gene hastanede alırsınız . suçlu gıdayı bulmak için gene sadece patatese geri dönersiniz ama sonuç almanız mümkün değildir çünkü bazı gıdalar 4 günde , bazıları 2 saatte , bazıları ise bir ayda reaksiyon vermektedir . ve siz ne kadar psikopata bağlasanız da hepsi birbirine karışmaktadır . çocuğa alerji yapan besinleri siz tükettiğinizde ve akabinde ellerinizi yıkamadan ona dokunduğunuzda çocuk gene hastanelik olmaktadır . bu arada hayattan koparsınız , kimseyle görüşememeye başlarsınız çünkü amannnn ne var alerji işte geçer gider.... den başka birşey duyamazsınız , anlatamazsınız ... çocuk büyümeye ve istemeye başladığında ise asıl trajedi başlar .. anlatamazsınız küçücük çocuğa ..yaşıtları yanında çikolata , dondurma , kraker yerken onun neden yiyemeyeceğini anlatamazsınız ... bir köşede usul usul ağlarsınız .. ya da anne sakız ne demek ??? dediğinde tüm cümleler tükenmiştir . antihistaminik vererek çocuğa bazı şeyleri yedirme yöntemini denersiniz çaresizce ve sonucunda o minicik bebeğin karaciğer testlerini gördüğünüzde çaresizliğiniz bir kat daha artar . artık ne yapmanız gerektiğini bilmiyorsunuzdur . saçma sapan çareler aramaya başlarsınız , bunun bir tedavisi ne yazık ki yoktur . elinizden gelen sadece geçmesini beklemek ve astım a çevirmemesi için dua etmektir . hergün , çaresiz dertler vermesin diye tanrıya dua edip buna şükür etmeyi öğrenirsiniz . hayat devam ediyordur ve öyle ya da böyle devam edecektir ......
• 1 kez kanımın zehirlenmesinin (bkz: güneş alerjisi) ve 2 kez de kangren olmanın eşiğinden dönmeme sebep olan hastalık. aslında bir lanet bu. bağışıklık sisteminin en zayıf olduğu dönemde, cildin en hassas yerlerinde belirir ve insanı kelimenin tam anlamıyla delirtir. kimi zaman bacaklarınızı sarar bu hastalık, kimi zaman gözlerini açamayacak hale gelirsiniz. üstelik bir sürü teste rağmen neye alerjiniz olduğunun bulunamaması da cabasıdır. geçici iyileşmeler için bile uzun dönem tedavi gerektirir. kısa süreli rahatlamada soğuk kompresler iyidir. kortizon tedavisi gerektirebilir.
• çeken bilir cinsinden bir hastalık. adından mıdır nedir, sempatik bir şeymiş gibi geliyor yaşamayanlara. oysa insanın hayatını zehir eden, bazen de gerçekten zehirleyen bir hastalıktır. hele ki boşvermişseniz, bir şeyler yüzünden dikkat etmeniz gerekenleri es geçmişseniz sinsice çıkar köşeden ve ters köşeye yatırabilir sizi. bazı yiyeceklerin sadece adını bilmek, bazı kumaşların teninize hiç değmemiş olması, hayvaların çoğunun birer çizgi film kahramanı olarak hayatınızda yer etmesi ve bazen de malesef soluduğunuz havanın bile size düşman olması gibi hallerle eziyet eden bir illettir.
• bir çok insan bahar geldi, güneş açtı, çiçekler, böcekler, tiril tiril kıyafetlere dönüş diye mutlu olurken bir anda nefes alamayıp, hapşırık krizine girip ve en kötüsü bitkin hissetmek yüzünden sadece yatmak istediğinizden baharın tadını çıkarmanıza bir türlü izin vermeyen illet.
• bir çok sınavı tuvalette tamamlamama vesile olarak eğitim-öğretim hayatımı baltalayan bahanelerden sadece biri.
• (bkz: fenistil)